ekmek ve su gibidir hüzün iki sokak ötede yere gözyaşı düşse sesi duyulur..
belki giderim belki gitmem belki gelirim belki gelmem belki de dönmem ..
hayatta hiçbir şey tesadüf değilmiş tesadüfen öğrendim.....
ah be hayat bazen çok tatlısın bazen de bayat sürç-i lisan etsek hiç affetmezsin egosu yüksek kadın gibisin..
zaman hızla akıp geçiyor bir yanda keşke’lerimiz bir yanda iyi ki’lerimiz tartı bir türlü eşitlenmiyor hayat işte.....
insanoğlu garip varlık çocukluğu özler sıcak ekmek kokusunu özler martıların çığlığını özler yaşadıklarını özler en fenası da yaşayamadıklarını..
heryerde hüzün var sevinçler karaborsa ey hayat bana biraz sevinç tart en güzelinden bedeli neyse öderim..
az önce telefonum çaldı aybüken anne arıyordu ’hastaneden torun aradı, oğlum celal’im iyileşmeye başlamış. sevincimi ilk senle paylaşayım ist..
AY, bu akşam kocaman olacakmış öyle parlayacakmış ki ışığında kitap bile okuyabilecekmişiz ne de severiz kitap okumayı ya.....
kimi şiirlerin tadından şikayetçi kimisi havalardan bazısı vefasız yardan muzdarip bazısı aşksızlıktan hep şikayet, hep şikayet…..
Hayatı ciddiye almam, emeği çok ciddiye alırım. Dünyanın en vazgeçilmez üçlüsü; çocuklar, çiçek..