Gözlerimizde güneş gibi Parlayan hayallerimiz, Özgürce büyüttüğümüz Mavi düşlerimizi yaktı Rüzgar, uğultuyla geliyor Toz bulutu yükseliyordu göğe Yosun tutmuş kayalıklardı ..
Göçebe değildir yüreğim Bulursa şöyle yemyeşil bir vadi Ağaç kovuklarından sular akan Suların kenarında, Salkım salkım söğütlerin Yeşil yosunlara karıştığı Derelerinde sevdala..
Çayın da tadı kalmadı. Eskiden mis gibi demleme çay içerdik. Şimdilerde çay da poşete girdi. Hayatımızın poşete girmesi gibi. Suyu kaynatıp Rize çayını demlerdikmis gibi. İçine de şeker atıp içerdik. ..
Dalga dalga yayılan, Hayaller infaz ediliyordu, Karanlık kuytuklarda. Ne mermi sesi, Ne de barut kokusu, Vardı havada. Yüreğimize akan nehirlerdi, Umutlarımıza ihane..
Demir parmaklıklar arkasında, Umutları söndürmeye çalışırlar, Gözlerde korku ve umutsuz bekleyiş, Cesaret verir sorguculara.Yarı karanlık hücrede, Gözleri küçülmüş uykusuzluktan, <..
Topraktan suyu Güneşten ışığı Havadan oksijeni aldık Kendi rengimizi Kendi tadımızı Kendi kokumuzu Kendi korkumuzu yarattık. Yiyecek topladık göçebe hayatımızda
Çocukluğum aklıma geldi bugün... Eskiden bizim evin önündeki tarlada bir çardak vardı. Yani bağ evi. Önünde de çıkrıklı su kuyusu.Kuyunun da etrafında kocaman bir taş. Bağ evinin etrafında da dardağan..
Önce , uzun süre görmediklerinizi unutursunuz.Sonra görmek istemediklerinizi. En sonunda da yakınlarınızı. İşte o zaman yalnızlık başlamıştır demektir.Kendi kendinize sorgulamaya başlarsınız neden..
Adana-Ceyhan Depreminden Gereken Dersi Hala AlmadıkBugün Adana ve Ceyhan ilçesi 10. yılı.27 haziran 1998 saat 16.55 'de merkez üssü Ceyhan-Abdioğlu köyü 6.3 büyüklüğünde olan bir depremle sars..
Sevda, yüreğine yabancıSuskun güvercine yakınRüzgar gibi savrulupUçurtmaların peşinden Savrulan umutlarBu topraklara yabancı gözlerFilizlenirken kırılan fidanlarBu coğ..
Adana doğumluyum ve Adana'da yaşıyorum. Jeofizik mühendisiyim...