Leğen kemiği diyor, kadın şair sürekli leğen kemiği okuyorum yazılarında evet yıkandık biz orada kadının kemik leğeninde yıkandık doğumdan önce ak pak olduk ..
Hep çıplaktı ellerin çıplak olan ne varsa ellerindeydi zaten. Saçların dağılırdı mavisizliğe, yalnız gökyüzüne... Ne güzel ellerin var, dedin ya o gün ..
Barın teras katında saatlere böldüler bizi tik tak tik tak hiç sekmeden, çok dakik geçti yanımızdan memleket kurşunları. Sonra sabahçı kahv..
Toprak değil trene verin beni. Mesela Haydarpaşa’dan yataklı bir vagona. Yata yata gideyim… Toprak değil trene verin beni. Mesela ikinci mevkid..
Ayakları üzerinde girdiği Rıhtım otelinden yabancı eller üzerinde dışarı çıkardılar cansız bedenini. Ölümü doğal sebep geçti kayıtlara. ..
Kesintisiz el değiştiriyor mutluluk. Sadece acı pas geçmiyor bedeni. Izgarada kalbimi pişirsem ve sen tok olduğunu sö..
Güneş gerçek yüzünü gösterdiğine başlayacak, denizden karaya uzanan dalgaların fısıltısı ve kulakların duymayacak bebek nefesi misali sessiz sonsuza ilerleyen boş geze..
"Biliyorsun, sevgilim var." dedi. "Biliyorum." dedim. "Yani? Senin için sorun değilse, benim içinde değil…" "Sevgilin için sorun olabilir." dedim. "Beni görmek için ..
Bir kadının susmasına izin vermeyin. Çünkü kadın, erkeğe sustuğunda dünya susar. Dondurucu bir soğuk başlar. Birşey yön değiştirir. Rotasından çıkar gemiler...
Yatağın hemen yanında peruk vardı. Uzun kahverengi, ölü bir şey. Peruğu başına geçirir ve şöyle derdi: “Ben aslında çok aşifteyimdir.” Söylemediği zamanlar ..