Abant, Gölcük, Yedi Göller, Kartalkaya, Göynük...

Kafa dinlemek, stres atmak, yeni yerler keşfetmek için çok uzaklara gitmeye gerek yok. Ankara İstanbul arasında bulunan 138 bin nüfuslu Bolu ilinde bulunan doğal güzelliklere hayran kalacaksınız.

Bolu'nun Kıbrıscık ilçesinde doğdum. Ülkemizin illerinin çoğunu ve bir kaç yabancı ülkeyi gördüm. 5 yıldır da KKTC'de yaşıyorum. Gözlemlerim ışığında havası, suyu, ekmeği, insanları, konaklama yerleri açısından Bolu dünyanın ilk 50'sine girebilir diyorum. 

Herşeyin doğallığını kaybettiği, tarım ilaçlarının, hormonlarının, GDO'nun kaşığımıza kadar geldiği günümüzde Bolu'da doğal gıdalar hala mevcut.

Abant gölünün güzelliği, Gölcük'ün serinliği, Yedi Göller'in dinginliğini hiç bir yerde yok.

ABD ve Arap kültürü mutfağımızı işgal etti. Aşırı yağ kullanılan, kömür dumanına maruz kalmış yemekler bize kanser olarak dönüyor.

Örneğin KKTC mutfağının yüzde 60-70'i kömür ateşine, dumanına maruz kalmış et tüketimine dayanıyor. Alkol ve sigara da çok kullanıldığı için bu ülkenin yurttaşları hep kanserden gidiyor. Minicik KKTC kanser hastalığında dünya beşincisi.

Bolu mutfağında 10 kadar farklı çorba, 20 kadar sebzeli yemek, envai çeşit salata ve hijyen var.

Herkesin beyaz ekmek yediği son 60 yılda yöremizin doğal lokantalarında hep patatesli, kepekli köy ekmeği sunuluyor.

Bolu'nun yüzde 60 kadarı ormanlarla kaplı olduğu için hayvanlar meralarda gezerek besleniyorlar. Bu da etlerin hiç bir kanserojen faktör içermemesi anlamına geliyor.

İlimiz son 30 yılda 100 bin kadar insanı göçmen olarak kabul etti. Ancak kültürel doku değişmedi. Buraya gelen insanlar 10 yıl içinde şehrin kültürünü benimsiyorlar.

İstanbul, Ankara gibi her yeri teneke yığınlarıyla dolmuş şehirlerin emeklileri artık ilimizin köy ve yaylalarına yapılmış evlere taşınıyorlar.

İnternetin getirdiği kolaylıklar sayesinde en ücra dağ köyü bile büyük şehirlerde satılan her gerece kolayca erişebiliyor. Artık taşra, mezra diye bir şey kalmadı.  

Sigara içmiyorsanız, alkol bedeninizi esir almamışsa, abur-cubur yemiyorsanız Bolu'da 100 yaşına kadar yaşayabilirsiniz. Dedem sadece sigara içerdi. 95 yaşında vefat etti. Babam sigara ve alkole bağımlıydı 56 yaşında parantezi kapattı.

KKTC, Antalya vb. yazın depresyona sokacak düzeyde sıcak oluyor. Bolu ise 12 ay bünyeye en uygun iklimi sunuyor.

Bolu'ya geldiğinizde denize, kayağa, sağlıklı yemeğe, kırlara, göllere, bala, peynire, gerçek ekmeğe doyamayacaksınız.

Ankara'ya 2, İstanbul'a 2.5 saat uzaklıkta olan Bolu'yu herkesin keşfetmesinde yarar var diyorum. Bu ilde yurtdışı seyahatlerinizin yarısı kadar bile harcama yapmayacaksınız.

 Ali Özdemir / Eğitimci - Yazar - Yayıncı

Web: www.aliozdemir.net

Tlf.: 0505 220 83 85 (TC) – 0533 838 60 97 (KKTC) - 0542 885 34 78 (KKTC)

E-posta: aliozdemir@e-kolay.net