ABD'nin verdiği ne keser, ne keserin sapı

ABD' nin stratejik ortağı olmanın anlamı:

ABD politikalarını kendi politikanızmış gibi halkınızı ikna ederek uygulamaktır.

Bunun elbette bir bedeli var. Bir kazanan tarafı var. "Bir koyup üç alacağız " diyerek avuç yalayan taraf olmanız var.

Afganistan'da, Irak' ta olduğu gibi kazanan tarafları var,  avuç yalayan tarafları var. Çıkar sağlama peşinden koşup bir bardak soğuk su içmeye vakit bulamayan tarafları var.

Türkiye'nin Suriye politikası:

Türkiye Ortadoğu' da "lider ülkedir" e mi dayanıyor?

Türkiye Ortadoğu'da  bölgenin problemlerini  tek başına çözebileceğine inandığına mı dayanıyor?

Türkiye durumdan vazife çıkararak "bensiz olamaz" Osmanlıcılığa dönüştürme politikasına dayanıyor? 

Bölgesel stratejiler geliştirerek hakkaniyet politikasına mı dayanıyor?

İktidarın ateşle imtihanına mı dayanıyor? 

Görünen o ki bunların hiç biri değil.

ABD gibi emperyalist bir devletle stratejik ortaklığı kabul etmişseniz  O' nun politikalarınıda uygulamak mecburiyetiniz var demektir.

Bu politikanın bir özelliği var:

ABD bataklığa girse de kazanan taraf, siz kaybeden tarafsınız.

ABD kaybettiğini alabilen taraf, siz geleceğinizi  zora sokan tarafsınız.

ABD demokrasi ve özgürlüğü götüren taraf, siz  kan ve göz yaşı içinde yaşamaya mahkum edilen tarafsınız.

Sonuçta siz kaybeden tarafsınız.

Suriye' de gerçekten bir sıkıntı var. Sıkıntıyı yaratanlar ve dozunu artıranlar çıkar hesaplarını bir şeyler düşüneek mutlaka yaptılar.

Ama:

Keser döner, sap döer hesabını Türkiye' nin iyi yapması lazım.