Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Ağustos '17

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

Acaba Ülkece Ne Günah İşledik de, Aşk-ı Roman'ı Bize Reva Gördüler!

Acaba Ülkece Ne Günah İşledik de, Aşk-ı Roman'ı Bize Reva Gördüler!
 

Aşk-ı Roman'da herkes mi kötü, herkes mi kamera ilk kez görüyormuş gibi olur? Bir ara oyunculardan bazıları kameraya el sallayacaklar falan diye korktum.


Öncelikle sözlerime Flash TV'den özür dileyerek başlamak istiyorum.

Zira yıllardır "daha kötüsü olamaz" diyerek, kendilerine haksızlık ediyormuşum.

Daha kötüsü varmış...

Ve ne yazık ki, o daha kötüsü beklemiş beklemiş, ortaya çıkmak içim bizim nesli seçmiş.

İnanılacak gibi değil.

Hani beklentim zaten yüksek değildi ama bu kadar da kötüsünü de beklemiyordum.

Pes.

İnsan niye böyle bir projeyi alır ve ekranında yayınlar, gerçekten anlamak mümkün değil.

Hani mahallenin çocuklarının eline cep telefonu versem, hadi bir şeyler karalayın sonra çekin desem, daha iyisini çıkarırlar net bilgi.

Bu mu yani Cennet Mahallesi'nden özenilerek yapılan dizi?

Aşk-ı Roman....

Valla Çağla Şıkel Cennet Mahallesinde, Solmaz Ciros'tan çok daha Roman'dı...

Yapmayın etmeyin...

Hadi, Solmaz ile Kaan'ın izleyiciler tarafından "Evleneceksen Gel" programında ilgi çekmesinden faydalanmak istediniz.

Yahu o zaman geri kalan oyuncuları, orta siklet birilerinden oluştursaydınız da iş yürüseydi.

Bu iki arkadaşta arada kaynayıverseydi.

Bir dizide herkes mi kötü, herkes mi figüran, herkes mi kamera ilk kez görüyormuş gibi olur?

Hani bir ara oyunculardan bazıları kameraya el sallayacaklar falan diye korktum.

tv8

TV8'i Acun Ilıcalı ilk aldığı dönemde, bir drama departmanı kurdu.

Olabilecek en kötü isimlerden oluşan bir departmandı.

İşten anladıklarını çok da düşünmediğim, yeteneği kötü ama ilişkileri iyi olan ve bu sayede basamakları hızla tırmanan isimleri barındıran bir ekipti.

Sonuç olarak bu isimler TV8'de de olmadı ve drama departmanı kapatıldı.

Buradan ayrılanlar sonra bir yapım şirketine gittiler ve korkunç ötesi işler yaptılar.

Geçmişten gelen sıkıntılarla bu beceriksizlik birleşince, dünyanın önde gelen şirketi Türkiye'de iflas bayrağı çekti.

Şu an oyuncular ve kamera arkası ekipler hala paralarını almaya çalışıyorlar.

Neyse, biz dönelim TV8 ve Aşk-ı Roman'a.

Gel zaman git zaman, bir süre sonra TV8, yapımcılardan televizyon filmleri talebinde bulundu.

Düşük bütçeli, basit, mümkünse de komedi...

Ancak bu sefer de  TV8'in  filmlere karar veren isimleri bir enteresandı.

Sıfır senaryo bilgisiyle, okuduklarını kafalarında görsele çeviremeyen, kurgu nedir anlamayan karar mercileri...

Önce yapım şirketleri, olabilir gördükleri projeleri gönderdiler.

Ancak bu kişiler, hikayeyi okuyup anlayamadıkları için, "burada niye bu karakter ince çorap" giymiş gibi garip sorularla dönüyorlardı.

Yahu daha proje seçiyoruz, hikayeye baksanıza, olurunu olmazına, senin kanalının izleyici kitlesine uyar mı, bir oturup hesaplasanıza.

Sonra zaten her şeye müdahale ediliyor, ters düz oluyor.

Önce doğru fikri bulmak önemli.

Öyle ki yapılan toplantılar sektörde baya bir espri malzemesine dönmüştü.

Sonra yapım şirketleri baktılar ki olmuyor, önlerine gelen tüm senaryoları süzgece sokmadan olduğu gibi gönderme yolunu seçtiler.

O da olmadı.

Sonunda da çoğu firma TV8'e film yapma işinden geri çekildi.

Yani sonuç olarak TV8 bu işleri yapabilirlik yeteneğine sahip bir ekibi bünyesinde asla kuramadı.

tv8

Ve döndü dolaştı kanal Aşk-ı Roman'a geldi.

Bakın, aslında fikir doğru.

Tam haber saatinde, haber izlemeyen büyük bir kitleye, bir alan yaratıp kendinize çekiyorsunuz.

Doğru strateji...

Ama Aşk-ı Roman yanlış seçim.

Hani bölümü eleştirmeye kalksam, değmez o kadar kötü.

Acun Ilıcalı ve ekibinin, kendi programlarından yarışmacıları alıp, asistan, sunucu, oyuncu yapmasına alıştık ta bu da değil arkadaş?

Eğer TV8 bu günlük dizi mevzularına gerçekten niyetliyse, acilen önce kanala doğru düzgün, senaryodan anlayan, yönlendirme yapıp yapım şirketlerini yönetecek birilerini almalı.

Başka türlü olmaz.

tv8

Peki Aşk-ı Roman toparlanır mı?

İmkansıza yakın diyebiliriz.

Zira hadi senaristinden, yönetmene, kamera arkası ekibi herkesi değiştirdiniz diyelim, peki ya kamera önünü ne yapacaksınız?

Tüm castı yeniden kurmak gerek.

O da mümkün değil.

Sonuç; hepimize geçmiş olsun.

 

Gelelim reytinglere;

Aşk-ı Roman, Total'de 2,45 reyting ile 6. sırada yer alırken, AB'de 1,69 reyting ile 9. sırada yer aldı.

Bu sonuç açıkçası beni dizi kadar şaşırtmadı.

Bekliyordum.

Yineliyorum, zaman dilimi olarak doğru strateji ama seçim çok yanlış.

Şu saat dilimine, yine küçük bütçeli ama eli yüzü düzgün bir dizi koysalardı, reyting listelerini altüst edebilirlerdi net bilgi.

********************************************************

Televizyon, sinema, yaşam, patiler, ilişkiler ve sokaktaki hayat üzerine diğer yazılarımı okumak istiyorsanız, http://www.bibaksana.com.tr adresli bloguma uğramayı unutmayın. :)

********************************************************

Bana ulaşabileceğiniz linkler:

Bibaksana: http://www.bibaksana.com.tr/

Bibaksana facebook sayfası: https://www.facebook.com/bibaksanablog

Bibaksana instagram sayfası: https://www.instagram.com/bibaksanablog/

Bibaksana Twitter sayfası: https://twitter.com/bibaksanablog

Bibaksana Google+ sayfası: https://plus.google.com/+BibaksanaTrblog

Bibaksana pinterest sayfası: https://tr.pinterest.com/bibaksanablog/

Bibaksana linkedln sayfası: https://www.linkedin.com/in/bibaksanablog/

Bibaksana tumblr sayfası: https://www.tumblr.com/blog/bibaksana

 
Toplam blog
: 172
: 1971
Kayıt tarihi
: 08.06.06
 
 

Okur, gezer, izler ve yazar...                 ..