Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Eylül '20

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Açelya Akkoyun

Açelya Akkoyun

Değerli dostlar bugün sizinle değerli dost ve arkadaşım Açelya Akkoyun'un başarı öyküsünü paylaşacağım. Öncelikle Açelya Akkoyun'u daha yakından tanımanız için onunla ilgili önemli vermeliyim.

-Açelya Akkoyun 31.12.1972 İstanbul’da doğdu.İlk ve orta öğrenimini bitirdikten sonra İstanbul Fenerbahçe Lisesi'ne gitmiştir. Yedi yaşından on yedi yaşına kadar voleybol oynadı. Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Bölümünü okuyup, mezun oldu.

Açelya Akkoyun konservatuvar bölümünü okumaya giderken, İstanbul Şehir Tiyatrolarına katıldı. Burada altı yıl çeşitli oyunlarda rol aldı. Eğitim hayatı boyunca çok çalışan ve azimli olan Açelya Akkoyun, meslek hayatında çok başarılı bir yol izledi. Devamında, Tiyatro Sanatçısı, Dizi ve Film Oyuncusu ve sunuculuk yapmaktadır.

Açelya Akkoyun'un annesi İncila Akdeniz, emekli İngilizce Öğretmenidir. Disipline önem veren, güler yüzü ile öğrencilerinin sevgisini ve saygısını kazanan İncila Akdeniz, öğrencilerine kızı Açelya Akkoyun’u örnek gösterirdi. Babası Ejder Akkoyun'dur.

5 Temmuz 2006 tarihinde İş Adamı Enis Cergel ile evlendi. Örf adetlerine uygun çok güzel bir düğün ile dünya evine girdiler. Bu evliliğinden 2009 yılında doğan, Alya Deniz adında bir kızı vardır. Evliliklerinde çok mutlu olan çift, kızlarına çok düşkündür.

*

Açelya Hanım başarılı olmak için neler yaptınız, nasıl çalıştınız?

-Başarılı olmak için çok çalıştım, çok okudum, çok gözlem yaptım, adaletli olmaya çalıştım. Kendimle başkasının isteklerini eşitlemeye çalıştım. Empati yapmaya çalıştım. Ama her şeyden önemlisi çok çalıştım, azimli bir insanım.

Şu andaki mesleğinizi yapmasaydınız ne yapmak isterdiniz?

-Aşçı olmak isterdim. İyi bir şef olmak isterdim. Ya da milli spor antrenörü olmak isterdim.

Açelya Hanım, hayatta sizin için çok önemli üç şey nedir diye sorsam ne cevap verirsiniz?

-Öncelikle değerlerim ve ailem. Kızım, eşim, annem, babam, kardeşlerim. Sonrasında işim. Tam bir işkoliğim. Üçüncüsü de sağlığım...

Açelya Hanım sizin için mutluluk nedir? Sizi en çok ne mutlu eder? Nelerle mutlu olursunuz? En çok keyif aldığınız şeyler nelerdir?

-Benim için mutluluk ortak bir paydada buluşacağım, sevdiğim insanlarla, beden sağlığı ve ruh sağlığı ile birlikte yaşayabilmek ve bunun için çalışabilmektir.

Şimdi biraz da gelecekten konuşalım. Geleceğe dönük ne gibi planlarınız var?

-Geleceğe dönük bir planım yok ama bir dileğim var, kocaman bir aile olup iş hayatında ve kendi ailemde, birlikte çalışıp üzerine keyifli dakikalar geçireceğim kısa tatiller yapmak. Ve işimde mutlu olacağım anları oluşturabilmek.

Başarmak isteyenler size “Başarının sırrı nedir?” diye sorsalar ne cevap verirsiniz?

-Beni başarılı bulduğunuz için çok teşekkür ediyorum. Başarılı olmak isteyenlere, iyi niyetli olsunlar, çalışsınlar, kıskandıkları insanları alkışlasınlar. Ve onların iyi yanlarını daha ben nasıl iyi yaparım diyerek kendilerini sorgulayıp aşmaya çalışsınlar. Bir başkasının mutsuzluğundan değil kendi mutluluklarını oluşturmak için enerjilerini sarf etsinler.

Peki, sosyal medyayla aranız nasıl? Teknolojiyi nasıl görüyorsunuz?

-Sosyal medya ile aram iyi. Olması gerektiği gibi. Yani yaş ortalamamın üstü bir takipçiyim. Daha iyi olabilirim tabi...

Bir gününüz nasıl geçiyor?

-Bir günüm, sabah sporu ve öncelikle dinçliğimi kazanmakla geçiyor. Sonra işlerim. İşim yoksa eğer, kanal dışındaysam evimdeysem evimin genel işleri, çocuğum, evimin yemeği, kış veya yaz hazırlıkları ve planlamalarımla geçiyor. Yani gün ortasında ayağımı uzatıp dinlenenlerden değilim.

Hafta sonları neler yaparsınız?

-Hafta sonları da düzenli sporumu, koşumu yapıyorum. Ve ailem ile geçiriyorum.

İş dışında uğraştığınız spor veya hobileriniz var mı?

-Doğa ile ilgili her spor benim hobimdir.

Evde yemek yapar mısınız, yaparsanız en çok hangi yemeği yaparsınız?

-Evet birçok yemek yapıyorum.

Bize bir yemek tarifi verir misiniz?

-Size Osmanlı usulü bol fesleğenli, maydanozlu, dere otlu somon kapama tarifi vereyim. Fesleğeni, maydanozu ve dereotunu karıştırın. Somonu tavaya koyun. Üzerine otları yerleştirin ve üzerini marul ile kapatın, dilerseniz lahana da olur. Üzerine kapağı kapatın ve Buharı ile pişirin. Somon Osmanlı’da yoktu ama et kapama vardı. Adını değiştirip Osmanlı somon kapama diyelim.

Eşiniz evde size yardım eder mi?

-Elbette eder. Ama ben evimin kadınlığını kendime, evimin erkekliğini de eşime yakıştırıyorum. Dolayısıyla öyle bir kavram kargaşası olmasın. Buradaki dengeler çok önemli tabi ki...

Evde mutluluğun sırrı nedir?

-Anlayış, düşük ses tonu ile konuşmak, bağırmamak. Bağıran taraf olursa nedenini araştırmak ve kişisel algılamamak... Bana niye bağırıyorsun değil de neden bağırıyoru sorgulamak... Ona yardımcı olmayı düşünmek... Çünkü bağıran kişinin bir problemi vardır. Bağırdığı kişinin yoktur diye düşünüyorum.

Açelya hanım gençlere başarılı olmaları için ne yapmalarını önerirsiniz?

-Gençlere başarılı olmaları için yukarıda da belirttiğim gibi başarmak için kıskanmamayı, beğendiklerini alkışlamayı ve azimle çalışmalarını öneririm. Mutlaka gözlem yapmalarını, doğada olmalarını ve doğaya da hakim olmalarını öneririm.

Açelya Hanım çok teşekkür ediyorum bu güzel söyleşi için... Başarı öykünüzün gençler için yol gösterici olmasını diliyorum. Yolunuz açık ve aydınlık olsun.

Cengiz Hortoğlu

 

 

 

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 924
: 4123
Kayıt tarihi
: 20.11.10
 
 

CENGİZ HORTOĞLU Cengiz Hortoğlu Gaziantep'te doğdu. İstanbul Hukuk Fakültesini bitirdi. Serbest a..