Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ağustos '08

 
Kategori
Futbol
 

Acı yok, acımak yok

Acı yok, acımak yok
 

Fenerbahçe'nin geçmişi büyük, futbolu küçük rakibi.


Bir süre yaşadığım Sırbistan’da seyrettiğim ve Fenerbahçe’nin büyük olasılıkla rakibi olacak Partizan’ı, içinde Fenerbahçe sevgisini yaşatanlara anlatmak istiyorum. Bakalım neymiş bu Partizan? Kimin nesiymiş?

Türkiye’de üç takım arasında yaşanan ezeli rekabet, Sırbistan’da aşırı Sırp milliyetçisi Kızılyıldız ile halkçı Partizan arasında yaşanıyor. Partizan, Sırp halkının büyük bölümünün sempatisini kazanmış durumda… Sırbistan’da iki takımın maçları heyecanla bekleniyor. Kızılyıldız’la yaptığı ilk maçta 4-1 yenildi ve kupa finalinde 3-2 yendi. Sırp temsilcisi 1966 yılında kupa galipleri kupasında finale kalmayı başarmış, finalde kupayı kaybetmiş.

Maçları 32.000 kişilik stadında oynayan Partizan’ın devamlı olay çıkaran ve bu nedenle takımlarını sık sık UEFA ile papaz eden seyirciye sahipler. Geçen sene Bosna ekibini 6-1 yenmelerine rağmen olay çıkardılar ve UEFA’dan ceza almaktan kurtulamadılar.

Takım teknik direktörü Jokanoviç, Yugoslavya milli formasını giyen eski önemli futbolculardan biri. İspanya ve İngiltere’de forma giyen Jokanoviç, henüz teknik direktörlükte yeni olmasına rağmen ilk senesinde takımı hem lig hem kupa şampiyonu yapmayı başardı. Böylece Partizan hem üç senedir lig kupasına olan hasretini bitirdi hem de tarihinde üçüncü kez çifte kupayı kaldırmış oldu. Bu arada Sırbistan liginin kalitesinin, Türkiye ligi ile mukayese edilemeyeceğini de ekleyeyim.

UEFA’ya göre Ajax’tan sonra Avrupa futbolunun en iyi genç futbolcu yetiştiren kulübü ünvanına sahip olan takım geçen sene büyük gol silahı genç Jovetiç’i, Florentina’ya 8 milyon avro karşılığında sattı. Jokanoviç, bu satıştan elde ettiği parayla zayıf olan defansını Montpellier’den N’gambi’yi alarak güçlendirdi. Genç yetenek Jovetiç’in yerine ise İspanya’dan forvet Paunoviç’i, Orta sahaya ise Tunus milli takımından tanıdığımız Zaiem’i aldı. Sonuçta takım geçen seneki gücünden bir şey kaybetmedi.

Kaleci Bozovic tecrübeli bir isim, yan toplarda hata yapmıyor, ama uzaktan şutlarda zafiyet gösteriyor. Uzaktan iyi şut atan elemanları olan Fenerbahçe için biçilmiş kaftan.

Defansın göbeğini Sırp milli takımında çeşitli kereler oynamış Djordjeviç ve Kamerunlu yeni transfer N’gambi oynuyor. N’gambi’yi seyretme imkânım olmadı, ama Djordjeviç ağır kalıyor. Arkaya kolay adam kaçırıyor. Sağ ve sol bek oynayan Knezeviç ve Obradoviç ileriye sık çıkmıyorlar. Çıktıklarında ise arkalarındaki boşluk rakip forvetler için rahatça at koşturulabilecek bir meydan oluyor.

Orta sahanın ortasında Brezilyalı Juca ve Portekizli Moreira oynuyor. Moreira bizim Aurelio’ya benzeyen bir stile sahip. Kısa paslarla üçgenler kurup aniden ileriye uzun pas atıyorlar. Birbirine alışmış kadro yapısı nedeniyle pas hataları minimum seviyede. Buna karşın kaptırdıkları toplarda orta saha, defansa yardıma gelmekte gecikiyor ve ağır Djordjeviç tarafı çok açık veriyor. Ofsayta yakalanılmazsa bu toplar Partizan’ı bitirebilir. Genç oyuncu yetiştirme ustası kulübün şimdiki gözdesi ise zaman zaman oynayan Tosiç. Moreira dışındaki oyuncuların defansa yardıma gelmediklerini de ekleyelim. Bu nedenle Bakü maçında defansif orta saha Antonella oynatıldı. Partizan, alan daraltmayı çok yavaş yapan amatörden hallice bir orta sahaya sahip...

Forvet hattında ise Diarra ve Paunoviç oynuyor. Geçen sene güçlü fiziği ile dikkat çeken Diarra bayağı gol attı.

Partizan genelde çok kolay gol atan, ama çok kolay gol yiyen bir ekip görüntüsü veriyor. Kadro yapısıyla Fenerbahçe’nin gerisinde olmasına rağmen Sırp temsilcisinin kolay teslim olmayacağını söylenebilir. Partizan takımının artıları oturmuş kadro yapısı ve Avrupa’da yüz küsür maç oynamanın verdiği tecrübe… Fenerbahçe’nin dikkatli ve ciddi oynaması durumunda Partizan’ı elemesi büyük ihtimal; ama takımlarımızın rakibi küçük görme, işi ciddiye almama gibi hastalıkları nedeniyle manav-kasap- bakkal karmalarına yenildiklerini de unutmamak gerek. Partizan'la olan maç için "Acı yok, acımak yok".

 
Toplam blog
: 28
: 3592
Kayıt tarihi
: 12.08.07
 
 

Yaşadım özgür olduğumu düşünerek... Zincirlerimi görmeyerek... Düşlerim kaldı yadigar... Bir de sevd..