Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Eylül '12

 
Kategori
Anılar
 

Acil şifa niyetine

Acil şifa niyetine
 

ACİL ŞİFA NİYETİNE..

Doksanlarım geliyor ara sıra benim. Öyle damarımda hissediyorum ki tüm duyularımı tek duyguya bağlıyorum: özlem.

O günlerden geriye pek değil hiçbir şey kalmadı artık. Masumiyetinden, şarkılarından, arkadaşlıklarından dostluklarından ziyade tadı kalmadı ki şimdiki zamanın. Ne dünyasında yaşamak bir anlam ifade ediyor ne de aldığımız nefesin nedenini bilerek hayatta duruyoruz hâlâ. Cep telefonu yoktu, internet böyle yaygın değildi’ye getirmiyorum bile lafı. Eskiden ya da bizim zamanımızda ile başlayan cümleler kurup beden yaşımın ruh yaşım üzerindeki olumsuz etkilerine razı olacak değilim. Ama özlüyorum yahu!

Bu kadar gelişmemişti teknoloji, güzeldi. Netti insanlar. Günlük tutanlar vardı ama ne bilirdik yazdıklarını ne de haberimiz olurdu günlük tuttuklarından. Şimdiki gibi öyle ulu orta bugün bunu yedim dün şunu giydim saçmalıklarıyla dolmamıştı en azından insanların kafası. Sadece yaşıyordu doksanlarda insanlar. Yayınlamadan, dökülüp saçılmadan. İnsanız huyumuzdur içine etmeden hiçbir gelişmeyi benimsemez kabul etmeyiz. Bir konuyu kabul ettiysek de mutlaka içine ederiz.

Komikler komikti eskiden. Zekâsı fazla gelen bir grup genç içlerinden gelenleri melodilere döküp kaset kaset dağıtmışlardı ele güne. Üyeleri sürekli değişen ama eksilmesine çoğalmasına tezat sürekli gelişen bir grup vardı: Vitamin. Ben hala dinlerim her fırsatta. Yoksa yaratır yine dinlerim.

Gökhan Semiz: bize işlediği “birlikte eğlenemeyen insanlar birlikte bir gelecek kuramazlar” sözüyle şimdi bile ilhamlar yaratan büyük ve güzel başlangıçlara sebep olan çirkinlerin en yakışıklısı, yaşasaydı daha neler yapardı dedirten adam. Çok isterdim onu o doksanların tuhaf motifli kazaklarından sonra şimdinin modası kıyafetlerle, bugünü teknolojisi ile çekeceği klipler, gündemden esinlenip yazacağı şarkılarla yaşamayı.

Doksanlardan ben en çok Gökhan Semiz’i özledim.

Gittiğin günden beri ne günlerimiz oldu Gökhan Semiz. Bazen sevinçliydik bazen sensizlikten gözlerimiz doldu.

Bol vitaminli bu gurubun üyesi olmuş, ekibin içinden geçmiş insanların şimdiki hallerini hiç düşündünüz mü? Ben düşündüm aradım buldum. Ufuk Yıldırım, Ercan Saatçi,
İzel hala gözümüzün önünde olup haber alabildiklerimizden. Ya Sertaç Demirtaş, Emrah Anul, Selçuk Aksoy, Murat Uzunal bu isimler hakkında fikriniz var mı?

Hepsinin gençlik anılarında kaldı o grup. Tıpkı dönemin en meşhur taklitleri yapılsa da eşi bulunamayan ekibi Komedi Dans Üçlüsü’nün hali. O artık yok ama o ekipten kalma bir ses yükselişi önlenemez şekilde duyulmaya devam ediyor. Vitaminden ise eser bile kalmadı.
Murat Uzunal ekipten ayrıldığında Yangın Var dedi kimse inanmadı. Şimdi kendi halinde takılıyor. Selçuk Aksoy’u en son eşiyle çocuğuyla tatil yaparken görmüşler. Bir başka favorim olan Emrah Anul ise zaman zaman dostane sohbetlerde boy gösteriyor sohbetine doyamayan şanslı insanlara hala yaşadığını kanıtlıyormuş.

Neredesiniz vitaminler? A’ı B si C’si her biriniz öyle lazımsınız ki şimdi.
Ben daha ne diyeyim şimdi. Neyse kapatayım madem artık çok yazdı madem. Başım da ağrıdı hasretten..

Onların da son sözlerini söylediği gibi: İyi Günler Türkiye'..madem….

Ferhan PETEK

Köşem Sultan ®

http://www.facebook.com/pages/Ferhan-Petek/40815501931

https://twitter.com/#!/Fername

 
Toplam blog
: 56
: 358
Kayıt tarihi
: 18.06.12
 
 

Köşem Sultan Ferhan PETEK kimdir ki ? Yaşı olmayan kadın. Kendi yaşar, kendi yazar, kend..