Açılım hikayesinin sonu….

Bu gün bir aksilik olmazsa otuz kişilik bir gurup Türkiyeye gelecekmiş. Bir yasal partimiz onları sınırda tören ile karşılayacakmış. Kim bunlar?

Ülkeye çok büyük yararı dokunan bir bilim adamı topluluğu mu?

Ülke insanının gururunu okşayan başarı kazanmış bir sporcu topluluğumu?

Ülkeye çok döviz kazandırmış, başarılı bir mütahitler gurubu mu?

Hiç biri değil.

Ülkemde 40000 cana mal olmuş eli kanlı bir terör örgütünün sözde militanları..

Katillerimizi törenle karşılıyoruz. Bravo bize.

Başta şehit ailelerimize, onların yakınlarına, terörü lanetleyen ülke insanının büyük bir çoğunluğunun kalplerinde tamiri imkansız bir yara açıyoruz.

Şimdiye kadar terör örgütü mensuplarından teslim olan olmadı? Oldu. Mahkeme önüne çıkarıldılar. Suçlu görülen hapise girdi. Suçu olmayan serbest bırakıldı.

Bu durum ne için o zaman. Yoksa terör örgütü bakın biz iyi niyet gösterisinde bulunuyoruz, sizde karşılığını verin mi demek istiyor.

Eğer böyle ise, hani “Koskocaman Türk devleti teröristle diyaloğa girmez, terör örgütünü muhatap almaz” sözleri nerede kaldı.

Açıklamaya göre gelen kişiler eline silah almamış kişilermiş. O zaman bu adi bir şov değilse nedir?

Bu durumu Türk halkının çok büyük bir çoğunluğunun içine sindirmesi mümkün değildir.

Bu olay belkide iyi niyetle hükümetin yapmaya çalıştığı, içine düştüğü sıkıntı ile sürekli ad değiştirdiği “açılım” girişiminin de sonu olacaktır.

Pazartesi, 19/10/2009