- Kategori
- İlişkiler
Acının izi

Sönen bir güneşin karanlığında kaldım. Ne yarını görebiliyorum, ne dünü hatırlıyorum.
Üzerine perde çekilmiş bir hafızam var. Sanki bir hayal aleminde yaşıyorum.
Herşey puslu, herşey yarım... Bir parçanın ucundan sıkıca tutarken, kaçıp gidiyor yetişemediklerim.
Bakıp kalıyorum uçuşan parçalarımın ardından.
Ve aslında sıkıca tuttuğum parçanın yanlış bir parça olduğunu farkediyorum biraz sonra.
Ne boş ellerim, ne dolu.
Ellerim yüreğimin aynası belkide...
Bir acı var ellerimde, ellerimi yakan...
Bir acı var yüreğimde, yüreğimi yakan...
Bir çift göz kaldı aklımın ilk kurtarılacaklar dolabında kilitli.
Örümceklenmeye başlasada zamanla, önemli hala. Bir gidiş var hayallerimin orta yerinde.
Hep giderken hayallerime başrol olan, ama hiç gelişi olmayan.
Dönüşü olmayan bir yolda başladım hayata.
Her attığım adım, arkama dönüp bakmamı gerektirdi.
Ama geri dönmeye olmadı hiç cesaretim.
Belki duygusal oluşumdandı bu, belki şanssız oluşumdan.
Belki elimdekilerle memnun olmayan nankör biriyim ben,
Belki çok şey istemiyorum hayattan, onları bile kazanamamaya isyanım...