Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Kasım '18

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Acun Ilıcalı, Diyarbakır’lı Çocukların Dünyasını Değiştirmiş Olabilir mi?

Acun Ilıcalı, Diyarbakır’lı Çocukların Dünyasını Değiştirmiş Olabilir mi?
 

Diyarbakır'lı çocuklar ve o ses türkiye'de hatıra resmi


Bilmek mutluluğu yok ediyor mu?
Garip bir soru. Dahası var az bilenler daha mutlu mu?

Seyahatlerde yol kenarlarındaki köyleri uzun uzadıya izler ve onların dünyalarının ne olduğunu merak ederim. Telaşlarını, geçimlerini, sadeliklerini ve mutluluklarını.

İhtiras istemekle artarmış.
İstemek için bilmek gerekirmiş.
Bilmek için gitmek görmek veya çok okuyup tanımak şartmış.

Öyle ya durup dururken:
“Ah İstanbul’da şurası da çok güzel” veya bir başka yerde ki güzelliğe imrenemeyiz.
Ya gidip görmemiz gerekir ya oraları görenden dinlememiz ya da resimleri ve gerekli bilgileri okuyup araştırmamız lazım.

Neden bu kadar sorgulamayı yapıyorum?
“Acun Ilıcalı, Diyarbakır'ın Bağşar ilçesinde kendi imkanlarını 'O Ses Türkiye' yarışmasını, köy şartlarına uyarlayan 52 çocuğu İstanbul'a getirterek iki gün ağırladı.!”

Bu haberi okuyunca önce çok sevindim.
Çocukların yüzündeki heyecan ve gülümsemeleri beni bir hayli etkiledi.
Acun Ilıca’yı takdir ettim.

Çocukları mutlu etmek muhteşem bir şey. Böyle bir imkân olmasaydı onlar gelemezlerdi doğru, o ortamı göremezlerdi, sanatçılarla tanışamazlardı.
Üstelik, dünyanın en güzel şehirlerinin ilk sıralarında yer alan İstanbul’u göremezlerdi.

Buraya kadar çok güzel.
Sadece benim takıldığım bir taraf var.
Bu çocuklar şimdi eskisi kadar mutlu olabilecekler mi?
Bu beni düşündürüyor.

İstanbul…
Gezilen görülen yerler, yaşanılan coşku, izzet ikram ve muhteşem yaşanmış saatler.
Sonra geriye dönüş.

Bunu iki şekilde yorumlamak da mümkün tabi.
Ufukları açılmıştır mutlaka.
Görmek bilgiye ekleme yapmaktır, edinim kazanmaktır.
Bu da doğru ve anlatacakları çok şey vardır tamam, onlarla birlikte anlatılanlarla çok çocuğun dünyası değişecektir bu da bir gerçek.

Peki, günler diğerlerini takip ettiğinde sorgulama başlayacak mı? Gördüklerini arzulamayacaklar mı?
Bu başka bir bakış açısı elbette.

Karamsar olma halim yoktur aslında. Güzel bakmayı ve güzel düşünmeyi bilenlerdenimdir. Sadece biraz endişelendim de diyebilirim.

Tabi bu hırs ta yapacaktır.
Dünyaları daha genişlemiş olacaktır ki, bu da fevkalade…
Girişimci olan çocuklar, eğitimin şart olduğunun bilincinde olacaklardır ki bu da bir hayli iyi…

Yine tekrarlayacağım.
Benim tek endişem mutluluklarının gitmiş olma ihtimali.
Hallerini beğenmeme şekli.
O tür yaşama fazla istek duyma arzusu.

Dilerim bu güzel çocuklar hep böyle girişimci, yenilikçi, becerikli olurlar.
Dilerim hedefleri olur ve bu onlar için açılmış bir kapı olur.
Dilerim iyi bir eğitim alma istekleri olur ve bu kadar arzu ettikleri yarışma programı gibi programlar yaparlar, sunarlar veya jüri olurlar.
Kim bilebilir?

Acun Ilıcalı duyarlı biri. Çocukları mutlu etmek kutsal bir olay muhakkak.
Ben sadece endişemi anlatmak istedim.


Nazan Şara Şatana

 

 
Toplam blog
: 1731
: 4678
Kayıt tarihi
: 09.12.10
 
 

Turizmci; Genel müdür Yazar ; Romanlar, senaryolar müzikkaller... Sinema filmleri, TV filmleri.....