Afro afro afroizmalar VI (Vanadolum dayağa sararken)

Alkollü yasaklara karşıyım abi!

Bir kere içinde “alkol” kelimesi geçiyor.

Yani şimdi düşünsenize “alkol yasağı” dendiğinde… Aklına alkol gelen kitleler nasıl TEKEL bayilerine hücum etmek istiyordur kim bilir?

TEKEL ne ya? Şimdi TEKEL’in nesi var  bir sürü elimizle totoşu tokatlaya tokatlaya rakada  ruka yapıyoruz! Böylece  çok elin sesi var oluyor. Felsefemi yesinler bana cüce desinler.

Oh annem roman açılımı yapalım, hikâye açılımına da artık Allah kerim!

Her yanımız ezilenlerle doldu! Tikkat buyurun, aziz ve muhterem kin kardeşlerim! Yüz yıl önce dedenizin ayağına basmış bile olabiliriz! Siz siz olun çantanızdan, kürdanınızı,  kinininizi, sıtmanızı, boy sırımınızı eksik etmeyin!

Yere bir fotoğraf düşmüş, alsam mı almasam mı, alsam mı almasam mı? Alınca gazeteden bir şey çıkmayacağına göre almaya gerek yok. Zaten fotoğraftaki benim... Ben de bir cacığa benzemediğime göre alıp ne yapacağım? Şayet almazsam kendi kimliğimi ezmiş olur muyum?

Yoğurdu ekşi olanlar ekşi deselerdi ben hep onlardan alırdım.

Yahu gıcık gıcık politoksik konuşup duruyorum biri kalkıp “Karaciğer enzim seviyemi şettirdi!” diye  gölge irade zahmetesine kafa atacak diye de korkuyorum yane! Kardeşim benim senin karaciğerinle ne alıp veremediğim olabilir? Kaldı ki ciğerin akı karası mı olur? Alenen ırkçılıktır!

Ben asla ciğerleri ak ve kara diye ayıran zilliyetçiliğin peşinden gidenlerin faiz kobisine sardalya tutmak gayreti içinde olanların tuzaklarına düşmek gayreti içinde olanların içinde olmak içinde olmayacağım!

Hep alkol hep alkol! Biraz da verkol konuşalım beyler, verkol!