- Kategori
- Deneme
Ağıt, çiçek, renk, müzik

Birileri yerlerdeki, saksılardaki, dağlardaki her çiçeği alıyor...
Havadaki her kokuyu ayırıp, onları topluyor ve o çiçeklere püskürtüyor...
Sonra yağmur sonlarını bekleyip, gök kuşağındaki her renge buluyor o çiçekleri...
Sonra da onları müzik aletlerinden geçirip, sözlerden geçirip duyguya dönüştürüyor...
Melodiye dönüştürüyor...
Kim mi?
O kadar çok ki!
Hangisini sayayım?
Bir başkası ise her duyguyu müzik aletinden geçirip çiçek oluşturuyor...
Koku oluşturuyor...
Renk oluşturuyor…
Dans oluşturuyor…
O duygular toplandığı yürekten, toplandığı gözden,
toplandığı elden, dilden akıyor ortalığa ...
Ortalık çiçek oluyor,
Binbir kokulu, binbir renkli...
Kim mi bunu yapan?
O kadar çok ki hangisini anayım?
Peki ağıtları ne oluşturuyor?
İçindeki zehrin akması mı yeryüzüne?
Zulmün, yalnızlığın, sahipsizliğin akması mı yeryüzündeki diğer yüreklere?
Zehirlenmiş yüreklerin ilacımı ağıt?
Ağıtların sahibi kim?
Alkışlayanı, bekleyeni kim? Ağıt Yakan kim?
Herkes mi?
Acının, acılı yüreklere seslenmesi mi, onlara akması mı bu ağıtlar?
Birbirini beslemesi mi acıların?
Bu kadar duyarlı olmak ağıtlara, neden?
Acı daha mı söz dinlemez, emir duymaz, sınır tanımaz acaba?
Ortak dili mi oldu bu acı insanlığın?