Ağlama ey halkım, sevindirme şu acizleri !..

Hava çok sıcak, sicim sicim terletiyor. Tam uyku saatin geldiği anlarda, kulaklarda korkunç ve derin uğultuyla birlikte bir sıcak havaya barut kokusuyla kan kokusu karışıyor. Yalnızca rakamla 10, yazıyla on dakika içinde kanatları kırılmış güvercinler gibi insanlar patır patır yerlere dökülüyor, bir yerlere saçılıyor. Kesif bir kan kokusu geceyi ele geçiriyor. Yerlerde yatan insanlar çaresiz, yardım bekleyenlerin yüzünde uzanacak bir el umudu. Kiminin kolu, kiminin eli, ayağı, yüzü gecenin karanlığında kayboldu. Bir çocuk babasız, bir koca karısız kalacak, hatta bazı kafes kuşları, kendilerine yem almaya giden sahiplerinden, belki de o caddenin bir köşesi, bir anne daha 5 yaşındaki kızından oluyordu. artık gençlerin sohbetlerinden mahrum kalıyordu. Sicim sicim akan kan pazarında, hayatta kalma mücadelesi çoktan unutturmuştu, sicim sicim terleten gecenin sıcaklığını…

Kötü yürekli, karanlık suratlı ve beyinsiz canilerin, alçakça şerefsizce, ‘Allah belanızı versin’ dedirtircesine, gerçekleştirdiği bombalı eylem planında, ilk patlayan ses bombasından sonra patlama noktasına toplanan insan kalabalığının ortasında 2. bombayı patlatarak toplu imha planında, maalesef ki şu yazının yazıldığı saatlerde 17 kişi hayatını kaybetti ama geride de 150 civarında yaralı bıraktı. Bunların kaçı ağırdır bilmiyorum. Bir can pazarı yaşanıyordu, bir vatandaş boğazı yırtılırcasına bağırıyordu. “Allah belanızı versin, yeter artık, kan istemiyoruz”.. Ne denilebilirdi ki ? Terörün kanlı ellerinin patlattığı bomba, o kanlı can pazarında 5 tane masum, bomba patlamasını balon patlaması zanneden diğer arkadaşları kadar şanslı değildi ve daha hayatının ilk basamaklarında, belki de oynaya oynaya dondurma almaya giderken, belki de dondurma külahını elinde tutarken hayatını kaybettiler. Bu beş çocuktan en şansızı ise 12 yaşındaki Şeyma ise balkondan patlamanın olduğu alana bakarken kalbine saplanan şarapnel parçasının kurbanı oldu. Hain terörün aramızdan aldığı diğer yavrulardan Aleyna 3, Taha ise 4 yaşındaymış. Resimlerine bakarken bile ağlamamak mümkün değildi.. Ağlamayacağım !...

İsimleri tespit edilip de, yakınları tarafından teslim alınan cenazeler, Türk baraklı tabutlarında bugün son yolculuklarına uğurlandılar. Muazzam bir kalabalık seli, onlara veda etmeye gelmişti. Herkes tek yürek, tek renk, tek ses haykırdılar teröre !. Kahrolsun terör, kahrolsun Pkk !. Daha politik açıklama yapanlar, ‘terörün her türlüsünü kınıyoruz’ diye açıklama yaparken, vatandaşlar hep aynı şeyi söylüyordu. Birkaç tane ölü ve şehit vererek bu koskoca devleti, ülkeyi yıkamazlar’ diyordu. Başka bir vatandaş ise ‘ ben doğu kökenli bir vatandaşım, burada kürdüyle, ermenisi ve hırıstiyanı ile birlikte yaşıyoruz. Ben bundan hiç rahatsızlık duymadım, bundan sonra da duymayacağım ve terörü lanetliyorum’ diyordu. Sanırım, bu aslında her şeyin özetiydi galiba..

Emniyet güçleri elde ettikleri bilgi ve bulguları hatta Mobese kameralarındaki kayıtları inceleyecek, değerlendirecek, inanıyorum ki kısa zamanda bu işi çözeceklerdir. İlk bilgi ve bulgulara göre bombalar olay yerine poşet içinde bırakılmış ve yine tahminlere göre RDX (kraliyet patlayıcı bombası) tipi bombanın kullanılmış olduğu bilgisi hakim. Eğer öyleyse ilginç, zira bunda önceki terör örgütünün yaptığı 2 kanlı eylemde de aynı tip bombanın kullanıldığını söyliyor uzmanlar. Ve bu bombalar şerefsiz terör örgütü pkk’nın en sık kullandığı bombalar olarak adlandırılıyor. Peki bu bombalar nereden temin ediliyor ? Hemen söyliyeyim, bu bombalar, diğer birçok silah ve mühimmat gibi İngiliz menşeli… Yani dost ve müttefik olarak bildiğimiz bir ülkeye ait.

Neden bu tip bomba seçildiğini, bir savaş ve patlayıcı uzmanı olmadığım için bilmiyorum ama, 68 kişinin yaralandığı 5 kişinin öldüğü Diyarbakır’daki patlamada, Ankara Anafartalar çarşısındaki patlama da kullanılan bomba tipi ile aynı özellikleri taşıyor. Ve dünkü patlama da kullanılan da bu cins bir bomba. Ve hepsinin en ortak noktası, en kalabalık saatlerinde ve en çok kayıp verdirecek bölgelerin seçilmiş olması.

Hain terör örgütü artık bitme noktasına geldi. Bu son askeri operasyonlardan ve ‘nereye saklanırlarsa saklansınlar vururuz’ diyen askerin mesajından anlaşılıyor. Artık dağlarda barınamayan terör örgütü mensupları, artık masum halkın üzerinden öc almaya ve prim sağlamaya çalışıyor. Hala terör örgütünü kınamayan adını zikretmeyen ve askeri operasyonların durdurulmasını isteyen ve kendilerine yurt dışında destek arayan Dtp’lilerden de timsah gözyaşları döküldüğünü söylemek sanırım yanlış olmaz.

Evet, terörün her türlüsü vahim ve çirkindir. Ama terörü en iyi anlayan bu ülke hem terörüm, hem de teröristin hakkından gelecektir. Gelmeye de başladı. Artık eski gücünden eser kalmayan pkk kanlı terör örgütü, çil yavrusu gibi kaçıyor ama tepelerinden yağmur gibi bomba yağıyor.

Nereye saklanırlarsa saklansınlar. Artık tepelerine yağan bombaların üzerinde Şeyma yazacak, Aleyna yazacak, Taha yazacak.