Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Mayıs '11

 
Kategori
Doğa Sporları
 

Ağrı Dağı kış tırmanışı

Bölgenin Adı: Doğubeyazıt/Ağrı
Tarih : 04/07 Mart 2006 Hava Durumu: Faaliyet boyunca hava açık ve güneşli
Etkinliğe Katılanlar: Sönmez Erkaya, Ahmet Çiğdem, İsmet İnan, Mutlu İ.Akdağ
Ekip Rehberi: Mutlu İ.Akdağ
Ekip Lideri: Sönmez Erkaya Çoktandır Ağrı kışı düşünüyordum. Geçen bayram tam niyetlenmişken Demavent tırmanışı yerini aldı. Her seferinde yerini dolduran meşgaleler çıkıyordu. Ta ki Ahmet'le, Mutlu kış çıkışını gündeme getirene kadar. Dağcılığa başladığım sürelerden beri hep kış tırmanışları ile ilgilendiğimden bu sefer erteleyemezdim. Daha sonra İsmet'in de katılımıyla 04.Mart cumartesi ekonomik tarifeli uçakla Van'a ulaştık. Daha önceden sözleştiğimiz Cuma adındaki dağ rehberinin aracıyla Doğubeyazıt'a vardık.

Zamanımız çok kısıtlı olduğundan bir an önce dağın ilk kampına varmak istiyorduk. Eli Köyü’nü de geride bıraktıktan sonra aracımız gidebildiği son noktaya kadar gidebildi. Bizler akşamın karanlığında çantaları yüklenip yaklaşık 2800m.civarında kamp attık. Hedefimiz klasik rotadan çıkmaktı. Dağın ortasındaki Cehennem Deresini nişangah alarak direk yol almayı kararlaştırmaktı. Yani derenin solundan geçip klasik rotadan gideceğimize, derenin sağından gidip daha çabuk yol alacağımızı düşünmüştük. Ancak rotamız giderek dikleşmeye başladığında yanılgımızı anlamıştık. Mutlu ve İsmet dağın yaz çıkışını daha önceden yapmışlardı. Lakin arkadaşlarımın bu ilk ciddi kış çıkışıydı. Ve bu bende ister istemez bir korku bir terettüt oluşturuyordu. Neyse ki seçimin doğru kişiler olduğu etkinlik ilerledikçe ortaya çıktı.


Ertesi gün (05.Mart) saat 11'de yola çıktık. Rotayı dik kestiğimiz için rahatlıkla 4200m. kampına varıp pazarteside zirve ve dönüş diye hesaplıyorduk. Lakin hava kararmış ve biz ancak 3500m.civarı tırmanabilmiştik. Çok yorulduğumuz için kürekle uygun bir kamp yeri açıp hemen tulumlara girdik. Gece kalkıp zirve yapmalı ve süratle inmeliydik. Bu kamp yerinden bu zor görünüyordu. Ya da dönüş kararı almalıydık. Çünkü benim fazla iznim yoktu, salı günü işyerinde olmalıydım. Arkadaşların böyle bir problemi olmadığından bir gün daha dinlenip öyle çıkmak istiyorlardı. Bende işimi riske sokup, ekip olarak ilerlemeye karar verdim. 06.Mart pazartesi saat 11'de kamp yerinden ayrıldığımızda ancak hava karardığında 4200m. olabildik. Güya bugün dinlenecektik. Bu yorgunlukla gece kalkıp(07.Mart.salı) saat 05 sularında zirveye koyulduk. Önümüzde uzun beş dik parkur bulunmaktaydı. Bunları aştığımızda artık enerjimiz bitmişti. Üç gündür koştura koştura bedenlerimiz yılmıştı. Ama bunu düşünen kimdiki?! Vücudumuzun tepkilerini görmezlikten geliyorduk. Nihayet asıl beni düşündüren 150m.lik zirveye paralel giden buzul'a vardık. Özellikle ilk 50m.tehlikeliydi.


Bir düşme anında durma şansınız yok ve yüzlerce metre aşağıdaki Cehennem Deresine uçabilirsiniz. Tabii biz kolonlarımızı giyip, kramponlarımızı takıp, gerekli teknik malzemeyi kuşandık. Buzulu inceledikten sonra geçiş için sabit hatta ihtiyaç duymadık .Tabii ipimizi yine yanımıza aldık, dönüşte kullanabilirdik. Kontrollü şekilde buzul geçişini tamamladıktan sonra platoya vardık .Bu plato zirveyle tamamlanan ve her mevsim rüzğar alan bir konumu vardı. Son sırtı da aşarken altımızdaki buzul çatlağını fark ettiğimiz de henüz tehlikenin potansiyeli devam ediyordu. Üstü karla kaplı olduğu için bu çatlaklara çok dikkat etmek gerekiyor. Onlarca metre buzul çatlakları olduğu söyleniyor. Nihayet 5137m.saat 13'te zirvedeydik. Öyle rüzgar esiyordu ki foto çekimi için bayağı mücadele verdik. Ben kulaklarımın sonradan sorun çıkartacağına aldırmadan rüzgara karşı manzaranın tadını çıkarttım. Şunu belirtmeliyim ki hava koşulları uygun olmasa etkinlik gerçekleşmeyebilirdi. Faaliyet boyunca gökyüzü açık ve güneşli idi. Ne bir sis nede aşırı bir rüzgâr. Geceleri de ayın ışığı doğrusu işimizi bayağı hafifletmişti. Tamam soğuk olmasına soğuktu lakin yazın bile koşullar irtifada aynı. Sanki hava bozacaktı da bir an önce bizim inmemizi bekliyordu...

Öylede oldu. Doğubeyazıtı terk ederken dağın yarısını sis ve kara bulutlar kaplamıştı. Kaç gündür güneşli hava yerini artık yurt genelinde kar yağışına bırakmıştı. Zirve dönüşünde bayağı zorlandık.4200m.kampına vardığımızda(saat 16:00) hepimiz çok bitkindik ve daha önümüzde daha çok uzun yol vardı .İki saatlik bir kestirmeden sonra saat 20:30'da toparlanıp yola koyulduk. Ay ışığı kapandığında ovaya inmiştik. Fakat dönüşü geldiğimiz rotadan değil, kolay olsun diye klasikten denedik. Buda sürenin uzamasına yol açtı. Saatler gece yarısını çoktan geçtiği halde bir türlü bizi Cuma'yla buluşturacak yolu bulamıyorduk. Tam çadırımızı kurmuştuk ki Cuma yola çıktığını dereyi takip etmemizi aşağıda bir yerlerde kavuşabileceğimizi söyledi. Tekrar yola koyulduğumuzda cep telefonunun her yerde çekmesi doğrusu çok hoştu. Keşke Aladağlarda buda mümkün olabilse...05 gibi aracın farlarını fark ettiğimizde (24 saat yoldaydık, bir kaç saat kestirmesek vay halimize) yeniden kendimize geldik. Yine uçakla döneceğimiz için yerlerimiz ayrılmış ve ben işime yetişebilmek için bir an önce Kars'a varmalıydım. Evet Van'dan gelmiş Kars'tan gidecektik. Çünkü kışın Van-Ağrı(2saat) arası yol kapalı oluyordu. Nitekim gelirken uzun bir araç konvoyu oluşmuştu. Bizde Ağrı-Kars(2saat) daha uygun bulmuştuk. Bu defada 20 dk.bir askeri çevirme vardı. Eğer Ağrı'ya kışın direk gelme olanağınız yoksa, Erzurum-Ağrı (3 saat) arasını tercih edin. Hem yollar açık, araç devamlı var hem de çevirme sık yok.

Cuma bizi yoldan topladıktan sonra evinde ağırladı. Gün ışımıştı iki saat bir zamanımız vardı. Cumanın evinde su ve çay takviyesiyle hayat bulduk . Sıcacık odaya girdiğimizde vücutlar tepki göstermesine rağmen birazdan mayıştık .Yer yatağında 4-5 çocuk koyun koyuna yatıyordu. Ben birisinin yanına kıvrıldım. Ufaklık bana şaşkın bakıyordu. Eşi de Türkçe bilmediği halde sağ olsun elinden gelen desteği gösterdi. Lakin Ahmet'in ısrarla su istemesine aldırmıyor ha bire önüne çayı uzatıyorlardı. Püf noktayı öğrenen Ahmet önce çayı içmiş sonra suyuna kavuşmuştu.

Sabiha Gökçen Havalimanına indiğimde ; arkadaşların vakti olduğundan en son uçakla döneceklerdi, bu etkinliğin kazasız- belasız noktalanmasıyla huzurla işime döndüm(akıbetimi bekliyorum). Bu arada biz faaliyeti bitirmeden gelen kutlamalar iyi moral oldu doğrusu. Neysem biz ekip olarak bu kutlamayı kuru yapmama kararı aldık. 

 
Toplam blog
: 7
: 872
Kayıt tarihi
: 06.03.10
 
 

Uzun yıllardır dağcılık ve kaya tırmanışını birlikte sürdürmekte. Ülkenin hemen hemen tüm dağları..