Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Aralık '11

 
Kategori
Magazin
 

Ah Acun, vah Süleyman, tüh Fatmagül, yazık Cemile...

Ah Acun, vah Süleyman, tüh Fatmagül, yazık Cemile...
 

RESİM INTERNETTEN ALINMIŞTIR


Savunma düştü, ön safları güçlendirelim. Seyredildiği için oyuncularına servet ödenen dizilerin, “Al gülüm, ver gülüm” çemberinden nemalanıdığı gerçek olabilir mi?


Onca para, onca çaba, onca araştırma, onca kostüm, onca kurulmuş şehir ve plato, onca çalışan ne olur? Günlerce gazetelere manşet olan, izlenme oranlarını alt üst eden diziler gerçekte seyir edilmedi mi?


Spor dedik, kulüp dedik. Büyük dedik. Taraftarı arkasında dedik. Dedik ve dedik. Sporda da savunma düştü, ön safları güçlendirmek için yeni arayışlar sürüyor. Taraf olmamak iyidir, benimsedik.


Hak dedik, hukuk dedik, adalet dedik, özgürlük dedik. Dedik, dedik. dışarıda kalanların, içerdekilerden az olduğunu gördük. Vazgeçtik. Anlayan anlar, anlamayana anlatmak gayretinin boşa olduğunu kavradık sanırım.


Kadın hakları dedik, eşit demokratik haklar dedik, eşit sosyal haklar dedik, kadın katillerine ceza dedik, kadın mal değildir dedik, kadına işkenceye son dedik, kadınlık ikinci sınıflık değildir dedik, kadınlar uyanın dedik. Dedik, dedik. Uyuyarak güzelleşeceklerine inandırılmışlar, uyandıramadık galiba.


Kavram dedik, içi boşaltılmış dedik, sahip çıkalım dedik, sevgi dedik, saygı dedik, düzey dedik, hoşgörü dedik. Lanetlendik mi ne? Vazgeçtik.


Asıl olana geldik kitlendik. Fatmagül’ün sonu ne olacak. Tecavüz sahnesiyle milyonları ekrana kilitleyen, mahkeme sahnesiyle, ülkede kadının duruşu üzerine övgüler alan dizi, meğerim seyir edilmiyormuş.


Ya Cemile? Dayak, tecavüz, aşağılanma. Çocuklarını büyüttü güçlük içinde. Kadınların yaşadığı günlük hayattan alınmış nice zorluğu gözler önüne sermişti. Yere göğe sığmıyordu. Ne oldu şimdi? Aylin öpüşsün diye ekrana kilitlenenler yok mu yani?


Yarışma programlarının ünlerine ün, paralarına para kattığı insanlar. Onlarda mı gerçek değil? Kazançlar, kazançlar ne olacak? Haksız kazanç mı şimdi?


İşte geldik, yine Nihat Doğan. Dün yazdım. Bugün yeni sevgilisine ilişkin açıklamalar boy boy basına düşmüş.


Yeni yıl geliyor, programların baş misafirlerinden olur sanırım Nihat Doğan. Talep edeceği rakam da artar.

Kim bilir? Belki Erol Köse’de bir yeni yıl programı sunar. Yahut bir yarışma programı. Bir dizi film teklifi alır.


Seda Sayan, yeni yıl programlarının aranan ismi olur. Basında kim varsa talep ondan yana oluyor. Reklamın iyisi kötüsü olmuyor.


Şöyle bir baktım, Gülben Ergen ve Ebru Gündeş hakkında pek bir şey yok şu günlerde.


Yılmaz Morgül tavan yapmıştı bir ara. Her kanalda, her programda. Hababam Sınıfı’nda oynayacaktı falan. Birden kayboldu ortadan.


Magazin müthiş işliyor ülkemde. Bugün söyle, yarının seyret.


Bakıyorum magazin gündemine; Sema Şimşek eşinden ayrılıyormuş. Açıklamalar eşinin kendisini aldattığı yönünde. Müthiş bir reklam bence.

Boşandıktan sonra iş lazım haliyle, böylece açılır kapılar önünde. İsmi unutulan, ismini hatırlatmak gayretinde oluyor sanırım.


Unutmadan, Hakan Peker’i göz ardı edemeyeceğim. Azra Akın’ın yorumlarından rahatsız olmuş ve ayrılmış yarışmadan.


Yeni bir tartışmayı alevlendirip “Asena var sandım, ama gelince Azra Akın’la karşılaştım” demiş.


Haydaaa, Acun gördün mü, neler açtın adamın başına? Asena gibi bir dans erbabını beklerken Azra’yı görünce bozulmuş usta haliyle.


Bu da yeni bir magazin haberi olur bence.


O ne öyle? Yok gençler hak talebinde bulunmuş da tutuklanmış. Kim dedi kardeşim onlara dökülün sokaklara?


Yok, cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin kimsenin net bilgisi yokmuş. Size ne? Cumhurbaşkanı seçileceği zaman haberiniz olur, gerisi latife.


AKP’de kan kaybı var mı? Yok mu? Sen onu bunu bırak, Kızılay’a kan vermeye bak. Hastalar bekliyor. Nerede toplumsal hareket?


Cüppeli hoca yapar mı? Yok yapmaz. Bunun sebebi okyanus ötesinden gelen tusunami. Kıyılarını güçlendir, vurmasın dalgası seni. Ne yapacaksın, kaç kadın gelmiş, kaç kadın gitmiş? Gelmiş mi? Gitmiş mi?

Adam yemin ediyor işte. İster inan, ister inanma.


Adını sen mi koymuştun? Bir kız vardı, bir sürü adam tecavüz etmişti. Kabak “Rıza’ya” patlamıştı. Boş ver onu. Adını koydum, reformdu. Nerede o koca adamlar şimdi? İçimizde mi? Bulandı için Haliç gibi.


Bitiremedik yıllardır bir Kurbağalı Dere’yi temizlemeyi bir de Haliç’i.


Leyla ile Mecnun’a denk geldiniz mi? Nasıııııııl?


Nasıl olursanız olun, magazinde kalın. Zarar gelmez…

 

Sağlıkla ve mutlu kalın 15/12/2011

Gülay Mustafaoğlu

 

 

 

 
Toplam blog
: 247
: 709
Kayıt tarihi
: 11.03.09
 
 

Buradayım işte. Yaşamın tam içinde. Her anın benim olduğunu bilerek. Yaşamın sadece "Şimdi" olduğun..