- Kategori
- Şiir
Ah Be Çocukluk
Çocukluğum düşer bazen aklıma
Çorapların topuğundan atılırdı ince bir yama
Her fırsatta oynayarak koşardık dama
Gel desem gelir misin ah be ÇOCUKLUK….
Sonbaharda çimlere inen soğuk kırağı
Tatlı anılar bırakan tatil durağı
Sıcak sevgilerle tüten Baba ocağı
Gel desem gelir misin ah be ÇOCUKLUK…
Üst üste konulan kat, kat yorganlar
Soğuk günlerde kıymetini ancak anlarlar
Yaprağını dökmeye başlayan o güzel bağlar
Gel desem gelir misin ah be ÇOCUKLUK…
Sobada kaynayan mor renkli çinko çaydanlık
Küçükken çocukların yaptığı masum haylazlık
Yaş kemale erince çekilen bunca yalnızlık
Gel desem gelir misin ah be ÇOCUKLUK
Seksek oynayarak yaşanan temiz sokaklar
Çekilmez şehir hayatından sonra ancak anlarlar
Helali bırakıp da her dem haram yiyenler
Gel desem gelir misin ah be ÇOCUKLUK
Yaş kemale erince ağaran o beyaz saçlar
Hiç farkında olmadan geçen bunca zamanlar
Tertemiz hislerle yaşanan o temiz aşklar
Gel desem gelir misin ah be ÇOCUKLUK
Yanık tenler, çilli yüzler ile oynanan oyunlar
Kış günlerinde bağlanan atkılı boyunlar
Her dem sevmek için yolu beklenen torunlar
Gel desem gelir misin ah be ÇOCUKLUK
Deri cüzdan içinden verilen küçük harçlıklar
Renkleri alacalı bulacalı giyilen örgülü başlıklar
Sokakta yürümekten aşınmış o güzel taşlar
Gel desem gelir misin ah be ÇOCUKLUK….
Adil Bozkurt