Ah Leçe/ Ne Majör Gam

Ah garam! Ah deli kızıl nehir...
En güçlü akıntılar (en büyük çöller )
… Ne fena işler…

Dört yol ağzında dembedem döner ayna... Nerde REHA?
Nerde DENGE? Kesilmiyor BULANTI
Gazel damarımdan başlayan isyan
Duman duman genizleri kaplayan
Yüreklerde bitmeyen lav taşması
Sade seni mi beni mi yakarlar?
Sade birimler bölüğü masumlar…

Bu ruhlar da gece gündüz taşlı torba
Kör kadılar, kör sıçanlar, kör kuyularda
Tütün rengi ellerimizde rüzgâr tarlası
Sağdıç emeği hiç görünmedi göze
Kül rengi et sinekleri saldırıyorlar…
Delirmenin bi sebebi olmalı...
Bir bozum havası..
(O'nların işkembesi geniş)
İncik kemiğim sızlar…

Hey insanoğlu!
Kadehdaşım, her kadehte yudum yudum meserret arayan,
her kadehte yavaş yavaş acıyla zoraki ölenler
...Yağmur kuşugillerden...
Dünyanın en yüksek kaya kulesi
...Yalnızlığın şarabi resmi…
Ne büyükçe gam! Gamzeli gamzesiz keleci
SARIÇİÇEK dibe vuranlar
Dalın, yaprağın da hatırı var...
Ağaçlar da göç eder...

“Saçın ak mı kara mı önüne düşünce görürsün “
"Dünyanın kendinde varlığı ("kendinde şey ")

Nil Alaz