Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Haziran '07

 
Kategori
Haftasonu
 

Ah o güzelim Marmara

Ah o güzelim Marmara
 

Ah o güzelim Marmara, o mavi sularında defineler gizlidir yakamozlarında ...

Yazdan kalma çok fazla gün geçirmiş bir kış' ın ardından genelde büyük gözle beklenen yaz en sonunda kapımızı çaldı. Genelde diyorum çünkü geçip giden bu kış bize yazı çok arattırmadı, sanki. Garip bir mevsimdi önümüzden geçen, tarifini yapamıyorum. Ama yaz benim için, ne bahar ne kış gibi aslından her daim, her zaman özlenen, özleten en güzel mevsim. Acaba yaz aylarını, acaba denizi, denize dair her şeyi bu kadar çok sevmemde bir yaz çoçuğu olarak dünyaya gelmemin bir etkisi var mıdır, bilinmez.

Şimdilerde denizi gördüğüm, yaşadığım, denize yakın her yer benim çok sevdiğim, küçüklüğümden beri gittiğim ve gitmekten hiç vazgeçmek istemediğim Ada'm gibi, Marmaram gibi ...

Kardeşimin yanına foçaya gittiğimde orası bile bana ada'mı o kadar çok çağrıştırdı ki yürü git bu yoldan ada yoluna devam et, sağa dön , yukarıya çık işte bizim evin orası dedim.

Bendeki Ada aşkı hiçbir mevsim , hiçbir zaman bitmez ama özellikle yaz yaklaşınca bu aşkım daha da çok kabarıyor.Eh kendi iznime çıkmaya da çok uzun zaman yok , günleri sayıyorum Ada'ma kavuşmak için.

Eh insan bebekliğinden beri hep adaya giderse, o yerde insanın doğduğu yer kadar yakın ve hiç kopmak istemediği diğer bir yarısı gibi oluyor.En azından benim için öyle.Vakti zamanında annemlerin bir arkadaş tavsiyesi üzerine ilk evlendikleri sene marmara adasına gitmeleriyle orası ilerde ev de alabildiğimiz yazlığımız, huzur bulduğumuz mutluluğumuz oluyor.

Sevgili Ada'm namı değer Marmara Adası oluyor.Marmara denizindeki en büyük adalardan biri olan Sevgili Marmara'm, coğrafya kitaplarınızda da gördüğünüz gibi mermer yataklarıyla ünlü.Ah o mermerler ne sohbetlere şahit olmuştur , ne keyifli anların yaşanmasına sebeb olmuştur.

Geçim kaynağı zeytincilik ve balıkçılık olan, Sevgili Marmara'mın kendisine bağlı dört köyü var. Bir tanesi bir açıkhava müzesi niteliğinde olan o meşhur mermer yataklarını bulunduran Saraylar Köyü. Diğerleri, genelde çay bahçelerine baktığınızda çok fazla beyaz örtülü, ellerinde nakışlarıyla dantel ören tontin ninelerin olduğu gündoğdu köyü. Tabiki gençlerde var. Hatta bu köyde marmara adasından yapılmayan çok sosyal aktivite var. Hala bir voleybol sahamız yok mesala. En büyük adalardan bir tanesine sahip olmamıza rağmen çok fazla yatırım yapılmadığı için biraz geri kalmış bir yer olarak görüyorum. Biraz yatırım yapılsa harika bir yer olucak ama belki o zaman çok daha fazla bilinip, gelen gideni daha çok olacağı sanırım bu yatırım olayını biraz daha düşünmem gerekir:) Kalabalık ortamlarda hiç hoşlanmyan ruhum Sevgili Marmara'mda huzur buluyor. İskeleye ayak basar basmaz bütün sıkıntılarımdan orda kaldığım sürece arındığımı düşünüyorum, istanbul kargaşası, koşuşturmalar, trafik çilesi, iş, güç bir dolu derti arkanda bırakıp huzurun ve sukunetin kollarına bırakıyorsun kendini.

Marmara adasının havasıda, suyuda benim için bambaşka.Daha önce bir çok yer görme şansım olduğu için hiçbir yerde böyle bir deniz yok diyemem ama işte diyorum da havası bir başka, denizi bambaşka güzel. Adanın bunaltıcı olmayan bir havası, akşamları da belki omzunuza bir şal attırcak kadar hafif bir akşam esintisi var.

Ada büyük, yürüyebilceğiniz çok fazla yer var.Bir uçtan diğer uca sıralanmış bir sürü çay bahçesi, restaurantları ve lokantaları var.İncik, boncuk, hediyelik eşya tarzı şeyler alabilceğiniz küçük küçük dükkanları var .Eh adaya geldiğinizde ada çayı ve adanın o meşhur koruk suyunu içmeden olmaz.Ada çayı, kekik, nane gibi çeşitli baharatları ve adanın kendi üretimi zeytin ve zeytinyağlarını satan, birbirinden tatlı yaşlı teyzelerimiz var.Ve gelelim akşam turumuza;akşam yemeklerimizi mideye afiyetle indirdiktan sonra güzel bir yürüyüş ardından, gece bir şeyler içip, eğlenebilceğiniz ufak tefek bir kaç barı ve 2 tane diskosu var.
Kendi adıma arkadaşlarımla olacağım bir sahil eğlencesini bir diskoya tercih ederim.Mesela iskelede şöyle ızgara balık, yanında da rakı, şarap, artık ne arzu ederseniz olsa, sonrada sahilde gitar eşliğinde arkadaşlarla müzik ziyafeti, gırgır, şamata yapmaya ne dersiniz?

Marmara Adasında ağırlıklı olarak pansiyonculuk olmakla beraber konaklayabilceğiniz motel ve oteller de mevcut.
Konaklama konusunda hiç bir sıkıntı yaşamıyacağınıza eminim.Kendi evlerini de açan , pansiyon olarak veren çok da fazla insan var.Ayrıca bir de ben varım, seve seve güzel marmara'mla ilgili size rehberlik yaparım.
Konaklayabilceğiniz yerlerle ilgili ayrıntılı bilgiyi marmara adasının resmi web sitesi olan http://www.marmaraadasi.org'da/ bulabilirsiniz.

Peki benim çok sevgili Marmaram'a nasıl gidebiliriz derseniz ;Bostancı ve yenikapıdan kalkan marmara-avşa seferli deniz otobüsleriyle yaklaşık 2, 5 -3 saatlik bir yolculuktan sonra ulaşabilirsiniz.

Bu sene ido, 18 hazirandan itibaren yaz seferkerini başlatmış olucak.Hafta içi her gün belirli saatlerde adaya gidebildiğiniz gibi özellikle çalışanlar için harika bir proğram olan cuma akşamı iş çıkışı deniz otobüsüne atlayıp pazar akşamı da tekrar dönebilme durumunuz var .Biz ada halkı cuma seferlerine babalar vapuru diyoruz.Çalışan babalar , çoçuklar haftasonu adaya gidip pazar akşamı tekrar geri dönebiliyor.

Sizin için bu yaz, uzun süreli olmazsa, kısa süreli bir haftasonu kaçamağı için gidebilceğiniz kaçış noktalarından biri de benim sevgili Marmaram olsun. Sakinliği, huzuru ve denizi çok sevenler geldiklerine hiç pişman olmıyacaklar.

Bu yaz sizi sevgili Marmara'ma beklerim.

Sevgiyle...

 
Toplam blog
: 61
: 1257
Kayıt tarihi
: 24.08.06
 
 

  Bir şair, bize Güzellikten Söz Et, dedi. O da yanıtladı: ''Nerede arayıp, nerede bulacaksınız g..