Ahlâk bekçiliği...

“Ahlâk bireyin içindeki sürü içgüdüsüdür.” F. Nietzsche

“Ahlâk, statik değildir. İnsan tecrübesiyle gelişen dinamik bir araçtır.” D. Drake

“Pek çok din vardır fakat tek bir ahlâk vardır.

***

Rakı şarap içiyorsam sana ne,

Yoksa sana bir zararım içerim.

İkimizde gelsek kıldan köprüye

Ben dürüstsem sarhoşken de geçerim*…(N. Tevfik)

***

Kendi doğrularını, inançlarını ve ahlak olarak tanımladıkları düşüncelerini, toplumun tümüne dayatma yapan bir anlayışla karşı karşıyayız… Bunları yaparken dinsel kurallardan referans alan anlayış, toplumu dinin kurallarına göre yönetmek için kapı aralıyor…

Diğer yandan, çocuk işçiler, GDO’lu ürünler,  çocuk gelinler, töre cinayetleri, kadına şiddet, emeğin sömürüsü toplumumuzda git gide yaygınlaşıyor… Halk, tepkisini demokratik bir şekilde göstermeye çalışırken de bolca biber gazı yiyor…

Ankara metrosunda, Belediye görevlileri: “Sayın yolcularımız lütfen ahlak kurallarına uygun hareket ediniz” Şeklinde bir anons yapabiliyorlar…

Bari ahlak kuralları dediğiniz neyse çarşaf çarşaf reklam panolarına asın da, toplum neyi yapacağını neyi yapmayacağını görsün…

Bir ilimizin Emniyet Müdürü : “Her ağacın altında bir çift var, yatak odası gibi davranıyorlar. Bu kanıma dokunuyor ama yasalar izin veriyor.”Diyor. Görünen o ki bu yönde de yasa hazırlanması isteniyor… Vatandaş tüm alanlarda gözetim altında tutulmak isteniyor…

Tartışmalı “Alkol Yasası” Meclisten geçti. Parklarda, bahçelerde piknik yerlerinde içki içilemeyecek… Bu yöndeki bazı düzenlemeleri illerin Valileri yapacak… Saat 22.00 – 06.00 arasında marketlerde alkol satışı yapılamayacak… Alkollü içkilerin reklamını da yasak getiriliyor… Televizyonların dizi, film ve müzik kliplerinde alkollü sahneler yer almayacak… Türkiye’de üretilen veya ithal edilen içkilerin üzerine sağlığa zararlı olduğunu belirten ibareler yazılacak…

Anlaşılan o ki: “Yaşam tarzımıza müdahale ediyor “ diyerek mağdurları oynayanlar iktidar olduktan sonra, tüm bunları unutarak toplumun yaşam tarzlarını, anlayışlarını kendi düşüncelerine göre değiştirmeye başladılar… İçki yasakları bu çalışmaların sadece birisi… Ankara metrosunda yapılan anonsları düşünürsek, bu yönde de yeni düzenlemeler yapılacağa benziyor… Yakında Ahlak polislerini, zabıtalarını, bekçilerini ensemizin dibinde görürsek şaşırmayalım…

Her şey adım adım sırasıyla yapılıyor… Referansları ve kaynakları belli… Aslında sorun içki içip içmemek değil, kişilerin özgürlüklerine yaşam tarzlarına müdahaledir… Kimse alkollü olarak araba kullanmasın, alkolle birlikte çevresine zarar vermesin… Bunlar eğitimle önlenebilir… Batı toplumlarında bu yönde gelişen içki içme adapları da toplumumuzda da süreç içinde gelişebilir…

Unutmayalım “yasaklar merak” doğurur…