Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Mayıs '12

 
Kategori
Futbol
 

Ahlaksız teklif!

Ahlaksız teklif!
 

Ne yazmamı bekliyorsunuz? Ben ne yazmayı bekliyorum? "İki ucu pis" değnek olsa tamam; bu değnek değil ki mübarek.. Ahtapot gibi.. Bir sürü kolu var. Hepsinin ucu ayrı bir "pislik".

TFF; yine "tarihi" bir karar almış. Aydınlar döneminde alınan "ligler hiçbirşey olmamış gibi başlayıp devam edecek" kararı için de aynı şey söylenmişti, "Tarihi Karar" diye manşetler atılmıştı! 3 gün sonra UEFA bastı tokatı kendilerine geldiler! Bakalım bunlar kendilerine gelmek için kimlerin tokatını bekleyecekler?

3 ay önce M. Ali Aydınlar'ın istifasına sebep olan girişim, 58. maddedeki değişikliğin kabul edilmemesi ile sonuçlanmıştı. Aydınlar da bu yüzden istifa etmişti, çünkü oyuna gelmişti! Zira "58. madde değişsin" diye "aba altından sopa gösteren" güruh, kamuoyu baskısı sonucu "açık oylamayı" görünce sopalarını abalarının "müsait" bir tarafına sokuşturuverdiler. Durumu gören M. Ali Aydınlar bas bas bağırırcasına "Yukarda Allah var Ali Koç" demişti! "Ben Fenerbahçeyi ligden düşüren adam olmak istemiyorum" diye de istifasının ardındaki asıl sebebi açıklamıştı.

Aradan 3 ay geçti. Galatasaray ve Bursaspor'un ısrarla karşı çıktığı, Trabzonspor'un önce karşı çıkıp sonra bir takım görüşmelerin sonucunda "zoraki desteklediği", diğer hiçbir kulübün sesini çıkarmadığı, başta Gençlerbirliği ve Fenerbahçe'nin adeta "borazan çalarak" desteklediği Yıldırım Demirören TFF Başkanı seçilmişti bile!

Şimdi kimse kusura bakmasın.. 16 takımdan Galatasaray ve Bursaspor dışında kimsenin (hatta Kayserispor'un bile) "Ben neden PFDK'ya sevkedildim" diye dövünmeye hakları yoktur!

PFDK, Kayserispor'dan "Kayseri -Manisa maçında Aziz Yıldırım'ın teşvik girişiminde bulunup bulunmadığına dair savunma" istemiş! Aziz Yıldırım ne yapsın Kayseri-Manisa maçını Allah aşkına?

Kimi çevreler ısrarla yaşananların "komedi" olduğunu beyan edip duruyor. Oysa yaşanan yüzyılın dramıdır! 100 yıllık camiaların saçma bir sebepten "kurban" edilmesidir.

Genel Kurul'un değiştirmediği meşhur 58, kimseye söylenmeden, gizli saklı kapılar ardında değiştiriliyor.. Saçma sapan terimler eklenip çıkarılıyor. "Cezalandırılır" gibi kesin ifadeler kaldırılıp "ceza uygulanabilir" gibi "canım isterse uygularım" anlamında ifadeler getiriliyor. Bu da yetmiyor; bir başka maddede "cezaların 5 yıla kadar ertelenebilmesi" maddesi getiriliyor. TFF Başkanı da kendisine sorulan "Puan silme cezası hangi sezon için olacak" sorusuna "Kararın açıklandığı günkü sezon" cevabını veriyor..

Asıl içler acısı olan şey; Etik Kurul raporunun hiç yayınlanmaması! İddianame "gizli" tutulduğunda haykıranlar, bağıranlar, geğirenler, salya savuranlar; Etik Kurul raporunun kapalı kapılar ardında rütuşlanıp traşlanmasına ses çıkarma zahmetinde bulunmuyorlar!

Başta dedim ya; bu bir ahtapot gibi; her kolun ucunda ayrı pislik var! İnsan neresinden tutacağını şaşırıyor. Bütün bu olaylar olurken; 3 gün önce taraftarına "bizim namus davamız" deyip, 3 gün sonra davayı geri çekerek taraftarını "aptal ve namussuz" yerine koyan "yönetici" sıfatlı şahıslar ortalardan yok oluyor. Sitesinde Aziz Yıldırım'ın başkanlığa aday olduğuna dair "kendi ağzından" açıklaması ve gündeme ilişkin yine "kendi ağzından" görüşleri yayınlanıyor. Altında da Fenerbahçe Yönetim Kurulu yerine Aziz Yıldırım imzası atılıyor! Ve bu sözde yönetim(!) ne hikmetse 10 gündür ağzını açmamaya devam ediyor! Bugün basın toplantısı düzenlenecekmiş! Bazı iddialara göre "CAS'taki dava çekilmeseymiş, Türkiye Euro 2020'yi alamayacakmış, vatanseverlermiş, o yüzden davayı geri çekmişlermiş". Ben komedi diye buna derim işte. Bu lafa inanıp da hala "hep destek" diyip; UEFA'dan yiyeceği "kötek"in farkında olmayan Fenerbahçe taraftarına ayıp yerlerimle gülerim; kimse de kusura bakmasın!

Bakın Bursaspor ve Galatasaray'ın resmi site veya basındaki açıklamalarından birkaç bölüm aktarayım size. Ama önce Bursaspor! Çünkü Galatasaray'dan daha akılcı bir açıklama yapmışlar!

"''Bursaspor Kulübü'nün, bu süreçte bazı kulüplere isnat edilen suçlar nedeniyle zarar görmüşken, sportif başarımız, belki de şampiyonluğumuz elimizden alınmışken ve adaletin tecelli etmesini beklerken yaşanan bu gelişmeyi dikkatle takip etmekteyiz. "

"Bu arada son genel kurul toplantısında oy kullanmayarak ve hatta genel kurul salonuna dahi girmeyen tek kulüp olarak, baştan beri muhafaza ettiğimiz dik duruşumuzdan asla taviz vermeyeceğimizi de bir kez daha kamuoyuyla paylaşırız."

Yani deniliyor ki; "Dün boşuna Demirören'e karşı çıkmadık! Bugün de karşıyız, yarın da karşı olacağız!"

Bu da sonraki açıklamadan:

"Mağdur kulüplerin en başında Bursaspor’un ismi varken ve ortaya çıkan bu mağduriyetin karşılığında, söz konusu süreci haklarımızın teslim edilmesi beklentisiyle takip ederken, hangi evrensel hukuk kurallarının ışığında, neyin savunmasını verebiliriz?"

"PFDK tarafından bizden istenen savunmayı yapmayacağımızı, camiamıza ve kamuoyuna duyururuz. Kendi adımıza hakça ve dürüstçe verdiğimiz mücadele sırasında, sırtımızdaki formada sadece renklerimiz, alın terimiz ve tertemiz mazimizin sorumluluğu vardır ve başka hiçbir iz bulunmamaktadır."

Bu kadar..

Gelelim Galatasaray'ın açıklamasına:

Galatasaray sadece açıklama yapmadı. Aynı zamanda, Avrupa Kupalarına katılma konusundaki haklarının gaspedilmesi olasılığına karşı oldukça yüklü tazminatlar içeren davalardan söz eden bir de ihtarname çekti! Önce açıklamalar:

"Türkiye Futbol Federasyonu’nun bugün açıkladığı kararlar, kamuoyu vicdanında büyük bir hayal kırıklığı yaratmıştır. Bu kararlar Türk kamuoyunun zekâsıyla alay etmek, adalet duygusunu hiçe saymak ve uluslararası kuralları görmezden gelmektir."

"27 Ocak tarihli TFF Genel Kurulunda büyük bir çoğunlukla alınan 58. maddenin değiştirilmemesi yönündeki kararının hiçe sayılmış olması etik kuralların ne denli benimsendiğinin açık bir göstergesi olup, en üst organı olan Genel Kurul kararının aksine hareket etmekle TFF yönetimi daha da ağır maddi ve manevi sorumluluklar almış ve ülke futbolu adına çok büyük riskler altına sokulmuştur."

"Galatasaray Spor Kulübü bu nedenlerle TFF yönetiminin Türk futboluna daha fazla zarar vermeden derhal istifa etmesinin zorunlu olduğuna inanmaktadır."

Şimdi bu bölümü lütfen Fenerbahçeli arkadaşlar özellikle dikkatli okusunlar...

"Tekrar belirtmekte yarar görmekteyiz : Galatasaray Spor Kulübü olarak bugüne kadar hiç bir kulübün, hiç bir şahsın cezalandırılması ya da verilecek cezanın şu ya da bu şekilde olması yönünde ne açık, ne de kapalı kapılar ardında bir talebimiz olmamıştır."

Ve açıklamanın son bölümü:

"Galatasaray Spor Kulübü Yönetim Kurulu olarak tüm camiamızın ilk günden itibaren sürdürdüğü soğukkanlı duruşundan taviz vermeyeceğine, herhangi bir provokasyona alet olmayacağına inancımız tamdır."

Ve ihtarnamede çeşitli maddeler sıralandıktan sonraki sonuç bölümü:

"Bu itibarla, netice olarak, Başkanlığınızın uluslararası futbol kural, ilke ve uygulamaları ile teamüllere ve ayrıca TFF Genel Kurulunun almış olduğu kararlara aykırı bir karar vermiş olması sebebiyle, yine alacağınız kararlarla Türk futbolunun uluslar arası alanda yaptırımlarla karşılaşması halinde, Galatasaray Sportif ve Sınayi Ticari Yatırımlar A.Ş. ve iştirakleri olarak uğrayacağımız tüm müspet ve menfi zararların Başkanlığınız ve tüm yönetim kurulu üyelerinin şahsi sorumluluğu kapsamında talep edileceği ve ayrıca uluslar arası yükümlere uyulmaması nedeniyle de birer kamu görevlisi olarak görev yapmakta olan tüm yönetim kurulu üyeleri hakkında hukuki ve yasal süreci işleteceğimiz hususunu bilgilerinize sunarız."

Biraz da Ünal Aysal'ın Hürriyet'teki söyleşisinden:

- Yıldırım Bey daha önce yani kulüp başkanı olduğu dönemlerde kimsenin ceza almayacağını, ceza almasını istemediğini ve kimseye bir şey olmayacağını defalarca söyledi. Şu anda bu yönde aldığı kararlarda şaşılacak bir şey yok.

- Kendisi daha sonra Futbol Federasyonu Başkanı oldu. Ve daha sonra dile getirdiği bu düşüncelerin hayata geçirilmesinde aktif rol aldı. Ve bunun neticelerini şimdi hepimiz görüyoruz. Sadece biz değil bütün Türkiye görüyor.

 - Tavrımız çok sert olacak. Bunun böyle bilinmesini istiyorum. Tamamiyle uzlaşmacı bir ekibiz ama bizler aptal yerine konmak da istemiyoruz. Bizim fikrimizi bile sormadılar hiçbir konuda. Kendileri karar aldı, kendileri uyguluyor.

- Uzlaşmak için masaya oturmak lazım. Ama nasıl oturacağız? Federasyon'da G.Saray'ı temsil eden bir tane yönetici bile yok. Bürokratları bile işten çıkardılar. Biz uzlaşmacı bir ekibiz ama aptal da değiliz.

*************

Hiç kimse kusura bakmasın; koca koca eski hakemler, eski futbolcular, eski yöneticiler, spor yazarları, kendilerini seversiniz ya da sevmezsiniz; kalkıp da milyonların önünde cacık yapıyorsa; bu durumdan ne onların ne de onları izleyenlerin utanması gerekir! Asıl utanması gereken bu insanların canlı yayında cacık yapmasına sebep olanlardır. Kaldı ki; cacığın nanesi de unutulmuştur! Çünkü bu sistemden bir nane bile olmayacaktır!

 
Toplam blog
: 93
: 585
Kayıt tarihi
: 27.01.09
 
 

Elektronik ve haberleşme mühendisiyim. Galatasaray taraftarı; evli; 1 erkek çocuk babasıyım. ..