Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Mart '11

 
Kategori
Haber
 

Ahmet Emin'ler, Soner'ler, Nedim'ler... İçerideler

Ahmet Emin'ler, Soner'ler, Nedim'ler... İçerideler
 

Osmanlı Devleti ve onun küllerinden kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin gerek demokrasiye geçiş sürecinde, gerekse demokrasi ve çok sesli toplum kültüründen uzak, karanlık yıllarında; yine bugünkü gibi düşünceleri ekseninde gözaltına alınıp, tutuklanan ve hatta bu uğurda hayatlarını yitiren pek çok sayıda gazeteci ve düşünce insanının isimleri yer almakta. Yalnızca yakın tarihte gözaltına alınıp, tutuklanan ve ağır gözaltı koşullarında hayatlarını kaybeden gazeteci ve yazarları düşünmek bile; Türkiye'nin düşünce özgürlüğü alanında nasıl bir sicile sahip olduğu hususunda hem bize, hem de bu konuda Türkiye üzerine araştırmalar yapan yabancı kuruluşlar ve ülkelere önemli bilgiler vermektedir.

Dört yıldır Türkiye'nin üzerine âdeta kâbus gibi çöken ve gözaltına alınıp, tutuklananların sayısının neredeyse unutulduğu Ergenekon davasının son dalgasında cezaevine gönderilenlerin, bunun gibi pek çok girift soruşturmanın habercilik ekseninde araştırmasını yapıp, Türk halkını, ülkenin saklı kalmış gerçekleriyle yüzleştiren gazeteciler olması; Türkiye'nin, Avrupa Birliği üyesi ülkelere entegrasyonu yolunda Erde olsagenekon davasını, hiç şüphesiz önceki davalardan daha önemli kılıyor. Bu yüzden de en son Oda TV yöneticisi Ahmet Şık, Hürriyet Gazetesi yazarı Soner Yalçın ve Milliyet Gazetesi yazarı Nedim Şener'in tutuklandığı Ergenekon davasını, başta Amerika olmak üzere tüm dünya ilgiyle takip ediyor. Ergenekon davasının son dalgasında, Türk basınından isimlerin terör örgütüyle ilişkilendirilerek tutuklanması; Hrant Dink cinayetinden bu yana zaten dünyanın göz hapsinde bulunan Türkiye'nin, basın özgürlüğünü temin ve muhafazada örnek model olamadığını gösteriyor.

Bir terör örgütü davası dahilinde ve yargının tasarrufu ile de olsa, gazetecilerin çeşitli suçlardan yargılanıp, hapse girmesi; bu ülkede basının işlevini hâlâ özgür bir platformda yerine getiremediğinin göstergesi olmakta.

Tarih bilgilerimizi şöyle bir yoklayıp, Osmanlı Devleti'nin son zamanları ve tek parti iktidarının hüküm sürdüğü 1950'li yıllara geri dönersek; o zamanlardaki basın özgürlüğünün, bugünkünden farklı olmadığı pekâlâ anlaşılır. Osmanlı Devleti'nin istibdat dönemi ve Demokrat Parti'nin iktidar yıllarında, padişah ve hükümet ideolojilerine aykırı yayın çizgileri nedeniyle kapatılan dergi ve gazeteler, yazdıkları makaleler nedeniyle tutuklanan, sürgüne gönderilen gazeteciler; Ergenekon davasının son dalgasında önemli meslekî başarıları bulunan gazetecileri mahkûm eden Türkiye için, tarihten ibret vesikaları olmaktadır. 2010 Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) Dünya Basın Özgürlüğü Kahramanı Ödülü sahibi Nedim Şener'in, Ergenekon davasının son bölümünde aldığı hapis cezası; yalnız Galatasaray'da toplanan onbinlerde değil, uluslararası basın örgütlerinde de büyük infial yarattı.

Gerek Ergenekon davası, gerekse son dalgada basın mensuplarına yönelik gözaltı ve tutuklamalar, hiç şüphesiz düşünce özgürlüğü ve basının bağımsızlığı hususlarında Türkiye için, entegre olmak istediği ülkeler topluluğuna karşı kötü bir referans oluşturuyor.

Türkiye gündemi bir taraftan Ergenekon davasının son dalgasında gazeteciler hakkında çıkan tutuklama kararlarıyla çalkalanırken, öbür taraftan da tacizci bir köşe yazarının tahliyesinin sarsıntısını yaşıyor. 2008 yılından bu yana görülen davada, Mudanya'da yaşı küçük bir kıza taciz suçlamasıyla yargılanan Vakit Gazetesi yazarı Hüseyin Üzmez beraat etti. Görevleri, yalnızca Türk halkına gerçekleri tarafsız bir perspektifle aktarmak olan, bunun mücadelesini veren gazeteciler; bir çete davası kapsamında gözaltına alınıp, tutuklanırlarken, çocuk tacizi gibi yüz kızartıcı bir suçtan yargılananların, kanunlardaki boşluklardan faydalanılarak, kolayca tahliye edilmelerine tanık olmak açıkçası üzücü bir durum. Adalet tanrıçası Themis'in, kapalı olarak resmedilen gözleri kör olmasa gerek. Çünkü adalet de lâzım herkese, vicdan da...

 
Toplam blog
: 266
: 1321
Kayıt tarihi
: 22.06.06
 
 

1982 yılında İstanbul'da doğdum. Açık Öğretim Fakültesi İşletme Lisans eğitimimi 2005 yılında tam..