Ailenin birliği ve tarafı

Toplumun en küçük yapı taşı ailedir. Ailenin biriliği ve yapısı Türk Kültürü'nde büyük önem taşır. Dünyayı göze aldığımızda ise ülkemiz bir ailedir.
Aslında bahsetmek istediğim aile yapısı ve birliği ülkemizdir. Son dönemlerde yaşamış olduğumuz bazı açılımlar ve ulusal politika değişiklikleri var. Kimileri bunu gereksiz ve tehlikeli görmekte kimileri ise uygun adımlar atılırsa olumlu sonuçlar getireceğine inanıyor. Aile içimizde de öyle değil midir?

Her ne sebeple olursa olsun ülke olarak bir yola girdik. Eğrisiyle doğrusuyla bu geminin yüzmesi gerekecek ve bu gemiyi kaptan tek başına yüzdüremez. Zira her tehlikeyi sezemez ve göremez. Bize düşen görevler tehlikeleri görmek verdiği kararlarda yanlışları söylemek ve hatta yanlış-doğru demeden istişareden geçirmektir. Zira ülke olarak bir kişinin verdiği karar siyaset olarak onu bağlasa da ülke politikaları olarak bizleri bağlar. İster kararlarını onaylayalım ister onaylamayalım.

İsrail, Ermenistan, Avrupa ve Kürt açılımları arasında yaşadıklarımız aslında geciktirilmiş sorunlarımızdı. İsrail tehlikeli oyunlar oynuyor. Geçmişine bakmadan geleceği değiştirmeye çalışıyor. Bunu yaparken hatırlamalı ki bugünkü dostları geçmişte onları katleden milletin mensupşarı değil miydi? Avrupanın bir çok kentinde katliama maruz kalırlarken onlara yaşama hakklarını tekrar veren bir millet vardı. O milletin yaşamak için yerleştirdiği topraklarda şimdilerde kendileri aynı hareketleri ve katliamları yapmıyorlar mı? Ülke oarak her zaman tarihe birşeyler yazmışızdır. Yazmayada devam edeceğiz. Bizler tarihin içinde önemi önemi olan bir ülkeyiz. Bir avuç olmak ya da toprak olarak küçük kalmak bunu değiştirmez. Tarih önünde gerçekleri söylemek kadar tepki koymakta önemlidir. Tepki milletin tepkisidir ve ülke olarak buna katılıyoruz.

Avrupa yıllarca bizleri AB kapılarında tam üyelik hayalleri ile beklettiler durdular. İç ve dış siyasetimize hatta yaşam alanlarımıza karıştılar. İçimizdeki ayrılıkçılar büyük destekler verdiler. Yıllarca bizleri birbirimize düşman ettiler. Adına demokratik haklar gibi süslü kelimeler koydular ve bir oyun oynadılar. Şimdi silahları ters terpmesi gerekiyor. Onlar yapmadan bizlerin bir çözüm üreterek bu ayrılıkçılara zemin hazırlamamalıyız. Demokrasinin en çağdaşını ülkemizde yerleştirerek Avrupa'ya söz bırakmamalıyız.

Adaletin ve özgürlüğün adını sağlamlaştırmalıyız. Biz büyük bir milletiz. Biz büyük bir devletiz. En önemlisi her unsuru ve dalıyla biz büyük ve güçlü bir aileyiz. Dışarıya karşı sesimiz de, yumruğumuz da bir inmeli. Ama her zaman adalet, barış ve huzur için en önde olmalıyız.