Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Şubat '16

 
Kategori
Güncel
 

AK Parti'nin hamamcıları birbirlerini Hamamönü'nde buluyorlarmış!

AK Parti'nin hamamcıları birbirlerini Hamamönü'nde buluyorlarmış!
 

Böyle de başlık mı olurmuş demeyin.

Hoca hocayı tekkede, hacı hacıyı Mekke'de, deli deliyi dakkada bulduğu gibi...

Tabii ki AK Parti'nin hamamcıları da birbirlerini Hamamönü'nde bulacaklar.

Ha bir de sakın yanlış anlaşılmasın.

Hamamcı dediysek öyle başka bir anlam çıkarılmasın.

Biz isyandan, isyancılıktan bahsediyoruz. 

Devlette isyan oluyor da parti de neden isyan olmasın?

İsyan deyince de isyancıların piri Patrona Halil hazretleri akla geliyor.

Patrona Halil kimdi?

Beyazıt hamamında kurna sahibi tellakçı.

Öyle tellakçı deyip de sakın küçümsemeyin!

Koca Osmanlı devletinde Sadrazam Damat İbrahim Paşa'nın kellesini alan, Sultan ııı. Ahmet'i tahtından alıp yerine ı. Mahmut'u geçiren ve ona her dediğini yaptırtan ve de isyanına sebep gösterdiği Lale Devri'ni kapatan adam.

Düşünün, 1700'lü yıllar; radyo yok, tv yok, sinema-tiyatro salonları yok, internet yok, cep telefonu yok, medya yok, sosyal medya hele hiç yok. Bu yoklara karşılık tıpkı bugünkü gibi sosyal hayat, siyaset, ekonomı, din var.

İşte bu imkanlar ya da imkansızlıklar sonucu Osmanlı halkı hamamları keşfetmiş. Hamamlar her çeşit ihtiyaca cevap veren bir toplantı merkezleri olmuşlar. Düğün yapılacak; doğru hamama, nişan yapılacak; doğru hamama, sünnet yapılacak; doğru hamama, herhangi bir kutlama yapılacak ya da davet verilecek; doğru hamama. Bu haliyle tam bir eğlence merkezleri. Eğlence olur da müzik, saz, caz, çengi, dansöz olmaz mı? O dönem hamam kapatma en popüler etkinlik haline gelmişti.

İnsanların toplanmaktan zevk aldıkları bu mekanlar sadece eğlenceyle kalabilir miydi? Dönemin siyasileri, ekonomistleri, din adamları böyle bir mekanı es geçebilirler miydi? Tabii ki hayır! Demem o ki; hamamlar eğlence merkezleri olmanın yanında aynı zamanda güncel siyasetin, ekonominin, dinin konuşulduğu; hükümetlerin yapılıp hükümetlerin yıkıldığı mekanlar olmuştu.

İşte böyle önemli bir yerde tellak olmak, kurna sahibi olmak büyük bir imtiyazdı.

Beyazıt hamamında kurna sahibi olan Patrona Halil, dürüst tanınan kişiliğiyle sıradan insanların ve esnafın güvenini kazanmıştı. Yani bir bakıma arkasında sürükleyebileceği bir halk kesimi vardı. Bu gücü elinde tutanın ziyaretçileri, misafirleri kim olabilirdi? Tabii ki bu sürüklenmeye hazır halk kesimini kendi amaçları doğrultusunda kullanmak isteyen dönemin Tomruk reisleri (Emniyet) ve Yeniçeri ağaları gibi güvenlik ve silahlı kuvvet mensuplarıydı. Bir de fetvayı (Yargı) kopardın mı isyan hazır. Günümüz darbelerine ne kadar da çok benziyor; hık demiş burnundan düşmüş!

Darbe darbedir... Darbe, makam ve koltukları bir şekilde ele geçirmek demektir.

Onun için partiyi ele geçirmek de bir bakıma darbedir. Bu ele geçirme aynı parti olabileceği gibi, kurulacak olan yeni bir partiyle parti tabanını ele geçirmekle de olabilir. Önemli olan bir şekilde iktidarı devirip, kendilerinin iktidara geçmesidir.

Darbeyi de mevcut durumdan memnuniyetsizler ya da makamları ellerinden alınmış olanlar  yaparlar.

Darbecilerin pirinin de hamamcı Patrona Halil olduğunu söyledik.

Günümüz AK Parti koltukzede hamamcıları da ilginç bir tesadüf olarak Hamamönü'nü mesken olarak tuttukları ve orada her birinin birer kurna pardon ofis açtıkları söyleniyor.

Patrona Halil kurnasının başına şöyle bir beyit yazmıştı:

Şifa bulur pîr ü alil                                                                                                                                                       Be dest-i dellak Halil

Anlamı: Yaşlılar ve hastalar, Tellak Halil'in kurnasında  yıkanmakla şifa bulurlar.

Bugünkü isyancılar da Patrona Halil'den ilham alarak kurna başlarına  benzer şeyler yazabilirler mi acaba?

Örneğin:

Benim adım Cübbeli Arınç                                                                                                                                         Kulunçları ezerim kırınç kırınç

***

Gel vazgeçme Hüseyin'den                                                                                                                                       Rahatlayıver onun elinden

***

Kılıç burda başkasını seçmeyin                                                                                                                             Bahşişi atmadan sakın ha boş geçmeyin

***

Ellerimle yıkadım pırıl pırıl                                                                                                                                         Ergin varken kurnalar ışıl ışıl

***

Böyle devam edip gidebilir...

Şaka bir tarafa da, yeni isyancıların durumu çok zor.

Patrona Halil'in arkasında halk vardı...

Bunların arkasında kim var?

Yoksa gaza getirenlere inanıp onların oyunlarına mı gelmek istiyorlar?

07.02.2016

Hasan Basri Özgen

 
Toplam blog
: 337
: 4184
Kayıt tarihi
: 03.08.07
 
 

Hukukçuyum... Hukukun üstünlüğünün ve hukukçunun saygınlığının ülkemde gelişmesini ve kalıcı olma..