Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Ocak '09

 
Kategori
Haber
 

Akifciğim… SABAH’ın “Kaptan köşküne” buyurun…

Akifciğim… SABAH’ın “Kaptan köşküne” buyurun…
 

Öğle saatlerine doğru gazetelerin internet sayfasına bir haber düştü…

Öyle <ı>“Bomba” gibi filan değerlendiriliyor, ama değil.

Birkaç zaman sonra Başbakanlık Basın Sözcüsü Akif BEKİ’nin SABAH gazetesinin Ergun BABAHAN’dan boşalan <ı>“Kaptan Köküne” oturduğunu görürseniz şaşırmayın…

Geçen de yazdığım gibi Ergun BABAHAN, <ı>“Gazete çalışanı” olmak yerine <ı>“Gazeteci” olmayı seçti ve SABAH gazetesinden kendini <ı>“Sürgün” ederek ayrıldı. Kendisi <ı>“Kaptan kökünde” gemiyi nasıl idare etti, orası ayrı bir konu, ama doğru yolu, <ı>“Gazeteci” olmayı seçmesi bile takdire değer.

Bu koltuk boş ve doldurulması gerekiyor. Öyle biri gelmeli ki, gazete daha da etkili biçimde <ı>“İktidar yanlısı” tutumunu sergilemeye ve pekiştirmeye devam etmeli…

Başbakan bunun için aldırmadı mı ATV ile SABAH gazetesini ÇALIK gurubuna?

Şimdi o gazetenin <ı>“Kaptan Köşkü”ne o gemiyi iktidarın istediği limanlara sorunsuz uğratarak seyrine devam ettirecek bir adam lazım…

İşte o adam Akif BEKİ…

Yoksa <ı>“Canım ciğerim” neden durduk yere ayrılsın ki? Elbette <ı>“Canım ciğerim” durumunda her hangi bir soğuma yoksa…

Nereden vardım bu kanıya?

Yine aynı haberin içinde Akif BEKİ’nin tekrar <ı>“Gazeteciliğe” dönmek istediği yazılıyor…

<ı>“Gazetecilik” öyle bir meslek ki, bir kez kâğıt ve mürekkep kokusu aldınız mı, bir kez dönen kazanların sesi kulağınızdan girerek beyninizin bir yerine saplandı mı, ondan kurtuluş yoktur. Ne virüstür ne de kanser… Onlardan da daha beter bir hastalıktır. Eskiden bir de daktilo tıkırtımız vardı, şimdilerde klavye sesine dönüştü.

Her ne olursa olsun, <ı>“Gazeteciliktir” bu hastalığın adı <ı>“Gazete çalışanı” olmak değildir.

Bu meslek yer bitirir insanı. Beyniniz hep ülke sorunları için çalışır. Hep <ı>“İzleme” gereği hissedersiniz. Hep bir yerlerde bir <ı>“Koku” arasınız ve de çoğu kez bulursunuz.

Bu <ı>“Koku” her zaman <ı>“Kötü koku” olmaz, bazen de <ı>“İyi koku” olur, onu da gündeme getirirsiniz.

Çünkü <ı>“Gazeteci” olmanın gereği budur, her kokuyu alabilmektir.

Gazeteci <ı>“Bağlı” olmaz <ı>“Bağımsız” olur. Öyle olursa <ı>“Gazeteci” olur, değilse <ı>“Gazete çalışanı” olur…

Eğer <ı>“Yanlış” bir değerlendirme ve yorum yapmıyorsak, gelecek günlerde Akif BEKİ’yi SABAH Gazetesinin <ı>“Kaptan Köşkünde” görmememiz için her hangi bir neden yok.

Bir farkla…

<ı>“Gazeteci” olarak değil de <ı>“Gazete çalışanı” olarak…

Bu tercih de elbette O’nun olacak ve hiç kimse de bu tercihinden dolayı Akif BEKİ’yi suçlayamaz.

<ı>“Başbakanlık Basın sözcülüğü” makamı <ı>“Gazetecilik” yeri değildir çünkü. O da elbette bildiği işi yapacaktır sonuç olarak, bunda da garipsenecek her hangi bir neden göremiyorum ben.

Bu değerlendirme altında da Akif BEKİ’nin görevinden ayrılmasını “Bomba” filan olarak görmüyorum ben…

Bir taşınma belki…

<ı>“Başbakanlık köşkünden” SABAH gazetesinin <ı>“Genel Yayın Yönetmenliği” köküne doğru bir taşınma…

Hepsi bu…

Belki biraz <ı>“Erken” yorum ve tahmin oldu, onu da ileride şaşırmayasınız diye yaptım yani…

Eğer düşündüğüm doğru çıkarsa, bir kez daha ATV ve SABAH’ı başından beri neye hizmet etmek için ÇALIK gurubu tarafından satın aldırıldığı tescillenmiş olacak.

Konu, kısaca budur…

<ı>06 OCAK 2008

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..