Akıl tutulması

Gelecek hafta ile ilgili piyasa beklentileri konusunda düşünmeye başladığımda farklı bir gerçeği anımsadım. Piyasa tahmini konusunda önünüze rakamları almadan çalışma yapamazsınız. Bu nedenle rakamlar, istatistiki veriler, gelişmeler, yeni fiyatlandırmalar sizin gelecek tasavvuruzun, dusunce dunyamızın diğer bir ifadeyle tahminlerinizin girdilerini oluştururlar. Rakamların ne kadar onemli olduğunun tartısılmaz gerçegi, ülkemiz ıcın kısmen geçerliliğini kaybediyor. Verilerden ziyade zihniyeti, istatistiklerden ziyade kalkınmayla ilgili projemizin varlığını bilmemiz gerekiyor.

Piyasalarda fiyat mekanizmaları çalışırken aslında tüm projelerinizi, tüm hayallerinizi, planlarınızı piyasalar fiyatlar onlara değer tespitinde bulunur. Büyüme potansıyeli olan bir sirketi ve ayni zamanda büyüyen, temettu dagıtan bir sirketin hisselerinin yükselişini kim engelleyebilir.

'Turkiye'de bu hesapları nasıl yapmali' konusunda rakamlarla boğuşmanın nafile olduğunu düşünüyorum. Bütçe rakamları enflasyon , kalkınma, kur politikası gibi konulardan ziyade son bir aylik gündemimize bakmali ve fiyatlandırmalı. Turban, çeteler, Yök, kapatma davası...vs üstelik dünyada finansal bir türbülansın yaşandığı bir dönemde iktidarı, muhalefeti, bürokratı, memuruyla hangi akla hizmet edilmeye çalışılıyor anlamak mümkün degil. Bu gereksiz gündemlerin mimari ve tarafları akıllı, bilinçli vizyon sahibi oldukları söylenemez. Ekonomik olarak değerlendirme yaparken siyasi istikrarsızlığın çarpanı tüm diğer dataların önüne geçmektedir. Güvenin ve istikrarin en büyük garantör olduğu bir dünyada bu gafleti anlayabilecegimi zannetmiyorum .

Dünyada finansal turbulansin yaşandiği bir dönemde bu tartişmaları akıl tutulması olarak degerlendiriyorum . Aklın olmadığı yerde enflasyon 2 puan aşağı olsa ne olur 3 puan yukarı olsa ne olur.

Hedefi olmayan gemiye hiçbir rüzgar fayda etmez