- Kategori
- Mizah
Akşamlık günlük şeysi yazmaca

resmin altına yaz mı olurmuş yaa...
Yıl 2012. Ortam fiyuuu çok karanlık. Her tarafı örümcek ağaları sarmış kedi ağalıklarını yapıyorlar eziyorlar köylüyü. Duvarlarda hep mumlar yakılmış otantik bir durum var mekanda. Şşşt noluyo pşşt oluum....
Evin Oğlanı ( ohha !) : Sonunda karanlıklar ülkesinin büyülü kitabını buldum !... Yaşam ve ölümle ilgili birçok soruya yanıt bulabileceğim !...
Baba : Lağğn olum lenn. Ba ba bahh sorulara yanıt bulacağğmış. Evde biton soru bankası tırı vırı var bitanesinin kapağını bile açmadın.
Ana : İvet beyy. Bi hevesle alıyo sonra kenara atıyo. Hep kıçınızı ben mi toplıcam oolum leğğn. Bak baban geliyo valla benden söylemesi.
&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&
Muhabir zımbırtısı : Doksanlık delikanlı, gençlere taş çıkartıyor !... Cirit mi atıyorsun dedem ? Kolay gelsin...
Zeus İnsanı : ZEUS’un gazabından hiçbir ölümlü kaçamıyacaaağğk ! . . . Vağğğğğğrrrr...
Muhabir zımbırtısı : Maşallah sen hepimizi gömersin dedem. . .
//////////////
Dün mesela : Saat 19:24,5 . . . Mesai bitmek üzere a dostlarım. Gemiden az önce indim ama bacaklarım koptu resmen ya. Yağmur da bilidiğiniz gibi yağıyor telaş içinde. Geminin 30 metre derinliğine kadar indim merdivenlerden ölçü almak için. Sanırım Gökhan kişisi baldırlarını kullanamayacak et tutulmasından. Et tutulması da ney ya? Derler ya hep. Ay tutulması gibi bişey mi acaba ? Off kafam davul gibi günlük şeysi. Kayınço askerden geldi bi hayırlı olsun demek lazım , taaa Vanlardan geldi çocuk. Kaç tane Van var ki ben de ilahi bana yani.
Aziz Yıldırımın akıbeti ne oldu onu bile öğrenemedim bugün. Kaç sene yedi acaba ? Daha duvara kaç çentik atabilecek ? Sorular çok tabii. Yukarıda yazdığım giriş anlatımıydı canlarım. Ortaya şekerleme yapalım dedim. Şekerleme dedim de aklıma geldi. Ya arkadaşlar dün gece bir uyumuşum ki sormayın. Bebek tapşinisi yaparken yorulmuş bünyem. Gece gece değildi sanki, Şükrüsaraçoğlu’nu 3 tur koştum sanki şeref tribünü dahil. Az önce de biraz Penguen dergisi okudum gülmeye çalıştırdım kendicazımı. Zaten ilk girişteki yazı da ordan aşırmaydı saklamayayım bari.
Ya bana yorum yapan a dostlarım çok sevindiriyor bu aralar beni. Size sevgilerimi sunuyorum. Hüsnü abi şurdan bi çay bağlasana ortama. 1,2,3,4,5,6,. . . . . .sen 59 tane çay ayarla hemencecik blog dostlarıma. Arkadaşlar kim şekersiz içiyor ? 59 demem büyük bir ihtimalle sizde “ne alaka la ? “ sorusunu sorduracak. Şahsen ben Tekirdağlı bir Sokrates kişisi epınızı selamlarım beya.
Hacı yağı kullanan dedeleri çok seviyorum ben. Camide yanına oturunca hemen tereddüt etmeden fışşırdak diye elinin üzerine sürüyorlar ya bayılıyorum. Orası Allah’ın evi sonuçta herkes eşit saf, olduğu gibi şeffaf. Rahatlıyorum orada. Kafamı boşaltıp çıkıyorum . Rahmetli dedemin hacı yağını hala saklarım evde. Sanki kapağını açıp koklayınca dedemin bembeyaz sakallarını kokluyorum gibi oluyor. Ah dedem aah sen çok daha yaşasaydın keşkem.
Neyse arkadaşlar dün saat 20:00 ye yaklaşıyor artık. Ben ufaktan bugünkü dükkan kapanışımı yapayım bari. Bir fıkra patlatıp kaçıyım ayıp olmasın. Herkese iyi akşamlaar. . .
Sokrates ve eşi bir türlü iyi geçinemezlermiş. Bir gün eşi Sokrates'e verip veriştirmiş, ağzına geleni söylemiş.Bakmış kocası hiçbir tepki göstermiyor; bir kova suyu alıp basından aşağı boşaltmış.
Sokrates : "Bu kadar gök gürültüsünden sonra bir sağnak zaten bekliyordum" demiş.
Fıkra Kaynak: http://www.forumacil.com/soru-lar-ile-cevap-lar/173765-sokrates-hakkinda-fikralar.html#ixzz1mYCSbnOb