Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Şubat '10

 
Kategori
Futbol
 

Aksilik mi tedbirsizlik mi?

Aksilik mi tedbirsizlik mi?
 

Bir kaç gün içinde dön ne olur...


Futbol hayatın bir parçası ve hayatın her alanında olduğu gibi aksilikler de futbolun bir parçası elbette. Galatasaray için aksilik parantezinin içindeki tüm boşlukları sakatlıklar dolduruyor 2 senedir. Ancak buna aksilik diyerek geçmek mümkün mü acaba? Geçen seneyi ele alalım. Emre Güngör için daha şampiyonlar ligi ön elemesinden başlayan ve kronik hale gelen adele sıkıntısı, Emre Aşık için yaşın da getirdiği dezavantajların içinde olduğu kas ve hatta kemik problemleri Meira ve Servet ikilisini neredeyse alternatifsiz hale getirirken, devre arasında bir takviye ihtiyacı hissedilmemesi ve hatta Servet’in ve Emre Güngör’ün dönüşü uzun sürecek sakatlıkları aynı hafta meydana gelmişken Meira’yı satmak teoride UEFA kupasına, pratikte ise bırakın ligi şampiyonlar ligine katılma şansına bile el sallamak sonucunu getiriyordu ve zar zor Avrupa ligine kapak atılıyordu.

Bu sene başında takıma belki de tarihin en spektaküler transferleri yapılırken forvet olarak yine teoride 5 maç üstüste sağlık kurulu ile hiç muhatap olmayacağı mümkün olmayan Nonda ile beraber Baros’tan başka isim transfer edilmediği gibi elde bulunan Necati Ateş, Ümit Karan, Yaser Yıldız, Erhan Şentürk, Özgürcan Özcan gibi en azından bu mevkinin oyuncusu olan isimlere de kolayca yol veriliyordu. Bu politika da derinliği olduğu iddia edilen kadroda Baros’un sakatlanmaması için dua sayısının artması doğal sonucunu getirmişti. Ama Murphy kanunu işledi ve Baros ciddi bir sakatlık geçirdi. Savunma açısından düşündüğümüzde ise sakatlık ve kronik kelimelerinin bir araya gelmekte en çok hoşlandıkları isimler olan Emre Güngör, Gökhan Zan ve bir yaş daha almış olan Emre Aşık’ın en azından aynı dönemde formalarından uzak kalmamaları, hiç değilse birisinin nöbetçi sağlam olması gerekliliği vardı. Savunmanın sol kanadında ise Volkan Yaman’a teşekkür edilirken Galatasaray’a geldiğinden beri her yıl en az bir defa üç haftayı aşkın sakatlık periyodu yaşamış olan Hakan Balta’ya alternatif olarak sol açık Caner Erkin kiralanmıştı. Alt yapıdan yetişmiş olan Ferhat Öztorun, Anıl Karaer gibi isimlere de kolayca el sallanmış olması ayrı bir ironi olarak bir önceki yıldan bakiye kalmıştı üstelik. Bu yıl ara transfer dönemi geldiğinde, her ne kadar Antalyaspor kupa maçında stoper Emre Güngör sağ bek, mesainin yarısını sağ bek olarak harcamış Neill ise stoper oynadıysa da, çok yönlü Avustralyalı savunmaya ciddi bir alternatif olarak alındı ve içimizi rahatlattı. Gel görelim forvete yapılan takviye sadece süper lig ile sınırlı kaldı ve Avrupa liginde oynayabilecek yegane forvet olan Nonda’nın yerine yine ilginç bir tesadüf(!) olarak asli görevi sol açık olan Dos Santos alınarak bu bölgede oynayabilecek oyuncu sayısı Caner Erkin, Arda Turan, Harry Kewell, Elano Blumer, Emre Çolak ve hatta daha önceki tecrübelerini düşünürsek Ayhan Akman ve Hakan Balta ile beraber sekize çıkartıldı. Avrupa liginde bu takım forvetsiz ne yapar diye elimizde kağıt kalem alternatifler üretmeye çalışırken Muphy mesaiye devam etti ve Jo da sakatlanarak içeride ayrı düzen dışarıda ayrı düzen bilinmezliğine son verdi. Şu anda sağ bekte stoper, sol bekte sağ bek veya sağ açık, forvette ise sol açık ya da oyun kurucu oynuyor olabilir. Ama ne mutlu ki tam sekiz tane, hadi Kewell’ı sakat olduğu için saymayalım, yedi tane sol açık oynayabilme özelliğine sahip futbolcu var. Demek ki Galatasaray rakiplerin sağ kanadını felç edecek. Ama ufak bir ayrıntı var. Kaleye topu kim dürtecek?

 
Toplam blog
: 22
: 684
Kayıt tarihi
: 10.04.09
 
 

1977 Sivas doğumluyum. Endüstri mühendisiyim. Kalite Sistem denetçisi olarak çalışıyorum. Yazmayı ço..