Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Temmuz '14

 
Kategori
İnançlar
 

Allah'a fatura çıkartan ve Şirk kokan Dualar hangileri ?

Allah'a fatura çıkartan ve Şirk kokan Dualar hangileri ?
 

Dua; Allah'ı mecbur bırakırcasına vesileler ve hürmetikelerle değil müslümanca teslimiyet ve hayırlı sonuçlar dilercesine olmalıdır.


Dua, mana olarak Kuran'da Arapça'da Namazla aynı kelimeyle ifade edilmiş. Bunların hangisinin Dua hangisinin NAMAZ olduğunu ise düzgün anlamamız için Allah bazı kodlar sunmuş mesela Namaz anlamında olanlarda baskın bir şekilde "İNFAK", "ZEKAT" ile birlikte anılarak "Verme kültürü-diğergamlık-sencil duruş"öne çıkmakta.

Dua, ibadetin özü, insanın acizliğini ve sınırlı oluşunu fark etmesiyle beraber kulluğu farkediştir. Dua, insanın kendi kaderini salt kendi elinde belirleyici de görmeyen ifadedir. Dua Sırat yolunda ALLAHLA YÜRÜMEK ve en önemlisi dost olarak onunla MUHABBETİMİZDİR. Bu muhabbet, onun var olduğuna inancımızın yansımasıdır.

Dua, diğer yandan insanın ALLAHLI YÜRÜYÜŞÜNDE emek harcayıp, bu meşru emek ve çabamızın sonucunda hayırlı sonuçların beklentisidir. Asla, kös kös oturup durup herşeyi ALLAHA yıkma tembelliği değildir.

Besmele ile başlayan önce çaba sonra hamd ile dua.

Kadere insanın müdehalesi duası ve emeği iledir. 
İnsan, dua ve çabayla yazgısını oluşturur ve bu yazgı zaten bilinir Allahça. Allah, kendi yarattığı zaman fenomeni içinde olan bir varlık olmadığı için herşeyi zaten bilir. 

Onun bilmesi bizim seçimlerimize müdehale değildir. Öyle olsaydı hesap ceza gününde "Rabbim sen yazdın ben bu senaryoyu oynadım" der kurtarırdık paçayı. Ancak öyle değil.

Emek ve Dua; İnsan önce elinden gelen tüm çabayı ortaya koyar, ellerini açar ve "Rabbim aha şu ellerimle elimden geleni tedricen yaptım, sonuçlar senin taktrine kalmış senin esman yüzü suyu hürmetine lütfen hayırlı sonuçlar ver! Biz ve emeklerimiz sana teslimiz ve emanetiz." denir.

İnsanlığa dua da örnek olan Peygamberlerin Kuran'da ettikleri dualara baktığımızda "Bi hurmeti", "Vesile" gibi insan veya nesne isimleri söyleyerek duaların kabulünde Allah'ı mecbur kılmaya itici dua edebsizliğini görmeyiz (Çünkü dua edilir ama Hayrlısı Allaha bırakılır). 

Allaha güven ve teslimiyet esastır, hem de her konuda teslimiyet Müslümanlık bunu gerektirir, dua da hayırlısını unutarak yaratılmışlardan vesileler ve hürmetleri aracı kılmak tamamen düşüncesizliktir. Atalarımızı sorgusuz sualsiz taklit etmektir. Oysa örnek alınması gereken atalarımız değil Kuran ve içindeki Peygamber dualarıdır ve hiç biri aracı "bi hurmetike" "vel vesile " kelimelerini kullanmamıştır.

Bunla ilgili diğer kaynaklarda geçen hususlar özellikle hadislerdekiler asla Kuranla ve ruhuyla ilkeleriyle uyuşmaz. Bu aslında "Allah deyin Rahman deyin en güzel isimler onundur ONA BU İSİMLERLE DUA edin-ISRA 110" emir ve ilkesini de açık bir ihlaldir. Lütfen görelim artık...

Çünkü illa dualarda kabulde bir şey vesile edilecek veya hürmetine denilecekse bu asla yaratılmışlar, İNSAN veya başka bir nesne olmaz, bu ancak "ALLAH'IN bizzat KENDİ ESMASI" olabilir. Hz. Adem'in kurtuluşu ve affı için "Hz Muhammed'in hürmetine bizi affet" dediği de uydurmadır, mitolojidir ve Kuran içinde ki Adem'in orjinal duası da sulandıran paralel fantazidir, İFTİRADIR. 

Esasen geleneksel inanç örgüsüne saplanan düşünmeden dua eden toplumuzda HZ Peygamberi duada kabul vesilesi sayma yanlışlığı işte Hz. Adem'in bu duasına bağlanır.

Dua edilmelidir ama birilerinin hurmetine değil. 

Hürmet etmesi gereken Allah mı ki şunun bunun hürmetine (Hele de utanmadan Allah'a fatura kesercesine yaptığımız iyilikerin hürmetine vb) diyeceğiz?

Azıcık düşünelim...

 
Toplam blog
: 722
: 3755
Kayıt tarihi
: 23.01.09
 
 

A.Ü İktisat Fakültesi mezunuyum, daha önce Kazakistan ve Hollanda'da eğitmenlik ve tercümanlık iş..