- Kategori
- Sosyoloji
Alt Kimlik Erkek için var !

SADECE KADIN, KİMLİK YOK(RESİM INTERNETTEN ALINMIŞTIR.)
Seçimler yaklaşıyor. Partiler arası savaşın hız kesmediği ve gittikçe çirkinleştiği günlere üzülerek seyirci kalıyoruz.
Vaatler büyük. Her partinin ayrı bir seçim bildirisi var. İçinde türlü türlü yapılacaklara ilişkin açıklamalar.
Ben yine kadın haklarına takılıyorum. Evet, takılıyorum. Çünkü, bu ülkede kadın olmanın ağırlığını erkeklerin hala anlamadığını düşünüyor ve kesif bir acı duyuyorum içimde.
Bizler, cinsiyeti kadın ve kız olanlar.
Dünyaya gelirken ayrıma tabi tutulanlar.
Hiçbir ırk için geçerli olmayan bir uygulama.
Daha doğmadan cinsiyetimizle ayrılıyoruz.
Şimdi, oy sahibi olduk. Peki yer sahibi miyiz?
Hayır, bizler henüz ikincil durumdan kurtulamadık.
Lafta; analar, analar kutsallar. Küfür de ilk anaya!
Ne iğrenç bir durum, Allah’ın cenneti ayakları altına serdiği,
Ana oldukları için haklarını gözettiği bizler; en ağır hakaretlere,
Katlanılması güç işkencelere ve katliamlara maruz kalıyoruz.
Neden? Kadın ve kız olduğumuz için.
Farkında olmalıyız; kadın ve kızın alt kimliği yok.
Ermeni, Kürt, Laz, Yahudi, Çerkez, Rum, Alevi, Çeçen,
Suni, Şafi, Hanefi…
Statüsü yok; profesör, avukat, doktor, vekil, öğretmen, öğrenci,
Postacı, Sekreter, bakan, çaycı, ağdacı…
Yani bizler toplum için sadece kadın ve kız olarak cinsiyetimiz,
Doğuştan gelen doğal bir özellik nedeniyle cezalandırılıyoruz.
Sokaklarda öldürülürken, kimse sormuyor “Kürt mü, Türk mü?
Tecavüze uğrayınca, konuşamıyor. İster doktor ister bakan olsun.
Erkeğin ayıbını, karaktersizliğini sineye çekiyor.
Sebebi çok açık. Kız olarak doğmanın kafalara yerleştirdiği suçluluk.
Nüfusun çoğunluğunu teşkil eden büyük güç, kadınlar.
Kafalarına sokulan bu eziklikten sıyrılmalı,
Cinsiyetlerimizle yaşadığımız ve karşılaştığımız uygulamaların bitmesi,
Eşit yaşam koşulları ve eşit sosyal hayatlara sahip olmak için,
Kocası tarafından, aşığı tarafından doğranan kadınları düşünüp,
Buna “Dur” demeliyiz. Yeni bir cinayette, kanunun karşısında eşitlik talebindeyiz.
Kanunda yazılan eşitlik ilkelerinin, uygulamada cinsiyete yönelik olmasını reddedip, haklarımızın peşindeyiz.
Biz, kadınlar! Ülkenin yarınlarında; hemcinslerimizin dövülmediği,
Sokaklarda öldürülmediği, suçluların cinsel kimlikleri yüzünden,
Kendi cinsiyetlerini taşıyan ve aynı zihniyetteki hüküm vericiler tarafından kayrılmadığı bir yaşantının özlemini çekiyorsak iyi düşüneceğiz!
Seçim savaşlarının kadınlar üzerinden yapılan iğrenç uygulamaları,
Hele onlar, nasıl kızdırır kadın olanı. Erkek yapınca elinin kiri ya.
At çamuru kadına. Çıkamasın sokağa. Bunu yapan erkek, göğsünü gerecek.
Trafikte araba kullanan kadına baskı, kafası kapalı kadına baskı,
Kafası açık kadına baskı, kız çocuğuna baskı…
Gezene baskı, düşünen kadına baskı. Yazan kadına baskı…
Yeteeeer. Yeter. Kadınlar artık baskı ile yıldırılamayacak.
Tecavüz edip, üzerindeki kıyafetle suçlanmayacak.
Bekaretinin hesabı peşinde koşan örümcek beyinlilere boyun eğmeyecek.
Başlık parası uğruna, sevdiğinden kızlar ayrılmayacak, canına kıymayacak.
Doğuştan, Allah tarafından kendilerine sunulan cinsiyetle suçlanmayacak.
Bizler. Kadınlar.
Üzerimizden yaptığınız politika ve entrikaların sonuçlarını gördük ve yaşadık.
Yazıklar olsun ki; Anneye vaat edilen cennet, ülkemde kadınlara ölüm ve işkence olarak sunulmakta.
Yazıklar olusun ki; Seçim zamanı, ardımıza düşüp oy dilenenler, seçimden sonra ölmemize bile kıl kıpırdatmazlar.
Yazıklar olsun ki; Erkek çocuğunun sokakta gezdiği saatte sokakta olan kız çocuğunun tanımlandığı yeni isimler türettiler.
Yazıklar olsun ki; Bizleri şekilleştirip, kadını kadına kırdırmak istediler.
Yok, artık yemiyoruz. Kürt, Türk, Alevi, Sünni, Çerkez, Ermeni, Yahudi, Rum…fark etmez.
Kadının alt kimliği yok. ALT KİMLİK ERKEK İÇİN VAR!
Kadının cinsiyeti var. Ama değişme zamanı geldi.
Erkekler tarafından dayatılan bu zihniyeti kırmak zor değil.
İş kadınlara düşüyor.
Bizi hafife aldılar. Bizi unuttular. Bizi yok saydılar.
Şimdi sıra bizde… Analar kızlarınızı düşünün, kızlar geleceğinizi düşünün.
Kendi elimizle kendimizi karanlığa gömüp, haklarımızı teslim etmeyelim.
Kadınlar, sandık başında bir değil, üç kez düşünün…
Sağlıkla ve mutlu kalın