Amansız yolculuk bölüm -5-

21 Haziran, Cezayir'e varış.

Görkemli binalar ve yoğun trafiği ilk defa Cezayir'de görmüş. Buraya gelerek King, Kuzey Afrika'yı boydan boya katetmiş olmaktan hala gururlu. Uzun bir aradan sonra telefonla ailesini aramış. Seslerini duymak King'e büyük bir moral olmuş.

Öğlen sonrası sahte bir pasaport alarak çok sıkı olduğu söylenen Fas sınırından geçmeye çalışmış. Ama önce Bir adamdan Malili birinin pasoportunu 90 euro karşılığında satın almış. Malili'lerden Cezayir'de vize istenmiyormuş. Bu yüzden Malililer ülkeden ayrılacağı zaman pasaportlarını satıyorlarmış ve bu pasaportlar yıllarca el değiştiriyormuş. Tedbir olsun diye de pasaporttaki bilgileri ezberlemiş.

Bir gün sonrası...

Ucda dan geçerek Fas - Cezayir sınırını aşmaya çalışmış. Dolmuşta tanıştığı bir Cezayirli ona Fas yolunu göstermiş. Resmi olarak sınır kapalıymış fakat buna rağmen sınıra giden yol insanlarla doluymuş. Hırsızlar, Akaryakıt kaçakçıları ve yasadışı göçmenler. Uzun bir yürüyüşten sonra bir çok çorak tarla ve bir dereyi aşmış bir şekilde Ucda yoluna varmış. Ve oradan geçen bir otobüse binmiş.

(İşte heyecanın doruğa ulaştığı ana geliyoruz :-)

Aradan iki saat geçmiş. Şehir henüz arkada bırakılmış. Tam bu süre sonunda polisler tarafından otobüsden indirilmiş King. Önce polislere Cezayir mültecisi olduğuna dair belgesini göstermiş. Kabul etmemişler. İçlerinden bir yakasına sarılmış ve ona ingilizce olarak "Pasaportun nerede?" diye bağırmaya başlamış. King pasaportunun olmadığını söylemiş. Üzerini aramaya başlamışlar ve ceketinin iç cebinde Mali pasaportunu bulmuşlar. Polis "Bu ne? pasaport değil mi?" diye bağırmış. King o pasaportun kendisine ait olmadığını, bir arkadaşının olduğunu söylemiş. Orada sağlam bir dayak yedikten sonra King'i yere oturtmuşlar. polisler King'in sağ ayakkabısının üstüne basarak "pasaportun burada mı yoksa?" diye sorunca King endişelenmeye başlamış. Çünkü Kamerun kimliği sağ ayakkabısının altındaymış. Eğer bu kimliği bulurlarsa işi bitiyormuş.

Memur Kingin belgelerini alıp meslektaşlarıyla konuştuğu arada fırsattan yararlanarak kimliği bir taşın altına sıkıştırmayı başarmış.

Ucda'da bir polis karakoluna götürülmüş. Sorgulamışlar ama kendisiyle ilgili hiçbir bilgi vermemiş. Başında duran memur masasında uyuya kalınca ilk fırsatta oradan toz olmayı başarmış. İnanılmaz bir aksiyon yaşamış. Şans eseri onu durdurabilcek kadar yakınında kimse yokmuş. Saatlerce amaçsızca yapılan bir yürüyüşten sonra Akşam saatlerinde bir Senegalli'ye rastlamış. King'i bir getto ya götürmüş.