- Kategori
- Dünya
Amerika Rusya, Sonra!
1947'de yeni Dünya Düzeni kuruldu. İsrail kuruldu. Fransızlar Suriye'den ayrıldı. Almanya bölündü. Rusya doğuya, Amerika batıya yumuldu. Biz, ya bize ne oldu diyenler olabilir. Gerçi mutlaka doğru soruları soranlar kendilerince doğru cevapları bulmuşlardır da savaşmadığımız halde biz nasıl yenilmiş sayıldık, iş ne ara bize geldi demeye kalmadı, İran'daki toplantıda Stalin "Boğazları istiyorum" demesin mi? Dedi, bu da bizi yere serdi. O tarihler tarihlerden sonraya denk gelir, uçak fabrikalarının kapatılması, sonra kurulan NATO'ya girme uğraşı serüvenimiz..
NATO’ya kimin girdiği önemli ama NATO’nun girdiği ülkeler de eğer Bizans sonrası halen bir zihinlerde potansiyel tehlike imgesiyseniz sizin onlara "sizdenim" demenizin bir anlamı yok, gerçi bizde tarih denince Osmanlı, Cumhuriyet dönemi o da ilk yılları yani ilk 16 yıl, Atatürk ölür, tarih bizde biter resmen. 1938'den sonra 39 o da Hatay, işte o kadar... Hastayı öldürdüler, doğanı kafeslediler, bir şekilde! O ne şekil? Yeniden hasta ettiler velhasıl, öldürmeseler de sondan geriye doğru, FETÖ, PKK, ASALA, Darbeler Tarihi ile süründürmece devam etmece.
Amerika’nın kontrol ettiği siyasi elitler sivil toplum örgütleri, desteklediklerini çoğu zaman iktidar yaptıkları gibi ağır sanayi hamlelerini boşa çıkararak uçak fabrikalarının dâhil kapatılmasında başrol oynadılar. Şimdilerde herkes bilmeli ki Türkiye’de tüm askeri darbelerin finansörü ne Rusya ne Çin idi. Tamamında Amerika ve Amerika’nın kontrolünde Avrupa başrol oynadı ki Avrupa’nın zihin haritası halen Türk Düşmanlığı ile doludur ki bunu en güçlüsünden en zayıfına İstanbul’un Fethi’nin yarattığı bir kin vardır ve bunda kilisenin büyük rolü olduğu kabul edilmelidir. Hristiyan dünyanın halen lideri ve en önemli milliyetçileri kilise mensuplarıdır ki tüm laiklik iddialarının tersine hastaneler, ilkokullar anaokulları kiliselerin kontrolündedir. Yani devlet üstü kurumlar olarak kilise gerektiğinde ülkeler arası birliği sağlarken, ortak düşman halen Bizans’a son veren Türk algısıdır. Kabul etmek gerekir ki Avrupa’da kilise önce ulusum, sonra dindaşım, daha sonra diğerleri derken, İslam Dünya’sı son derece parçalı yapıya sahiptir ki özellikle körfez ülkeleri en nihayetinde İngiliz krallığınca kurdurulmuş küçük kabilelerdir ki hepsinin bir şekilde koruması şu anda Amerika eliyle sağlanır.
Amerika ve İngiltere’ye düzenli haraç vermekle kalmayan bu ülkeler batı sisteminin yerine göre el koyacağı faizsiz paralardır ki açık kaynaklardan okunan haberlerde bile bunu anlamak mümkündür. Libya’ya Fransa’nın düzenlemiş olduğu saldırılar sonucu uğradığı maddi külfeti faturayı Kaddafi’nin Londra’daki hesaplarından tahsil ettiği medyada yer almıştı. Amerika’nın bombaladığı Libya’nın parası Londra’da şaka gibi. Fransa masrafını faturayı Londra’ya göndererek tahsil ediyor. Ne ala memleket! Aynı şekilde Humeyni İran Devrimi sırasında Paris’ten yola çıktığı bilgisini herkes yine herkes açık kaynaklardan okuyabilir.