Amerikan malı kriz ilaçları

The New York Times'a göre; İran'ın nükleer programının ABD'ye faydaları beş başlık altında incelenebilmekteymiş. Birincisi, İran'ın nükleer silahlanması El Kaide gibi Sünni-Arap terörist grupların etkisiz hale getirilmesini sağlarmış. Çünkü İran bu nükleer silahları ABD üzerinde değil tabi ki komşuları üzerinde kullanmak üzere geliştiriyormuş. İkinci olarak ABD İran'ın nükleer programını OPEC enerji kartelini saf dışı bırakmak için bir koz olarak kullanabilirmiş. Üçüncüsü, İran'ın İsrail'e gerçekleştireceği bir nükleer saldırıda Filistin'de en az İsrail kadar zarar göreceğinden bu iki kutup İran' a karşı işbirliği geliştirirlermiş ve bu süreçte barış getirirmiş. Dördüncüsü, nükleer tehlike karşısında silahlanma ihtiyacı duyan ortadoğu ülkeleri doğal olarak ABD silah endüstrisine dolayasıyla ABD ihracatına katkı sağlarlarmış. Beşinci olarak ortadoğu ülklerinden sağlanacak petrolün fiyatının düşmesinin ve silah ihracatının artmasının ABD ekonomisine olumlu getirileri olurmuş ve ayrıca ABD müdahalesi sonucu ortadoğuda terörizm azalacağından dürüst (!) ABD vatandaşlarının vergileri terörle mücadeleye değil daha faydalı alanlara harcanırmış.

Yukarıdaki konu başlılarından iki tanesine bence dikkat edilmeli. Birincisi OPEC'i zayıflatmak yani Irak'ın işgalinin ardından petrol kaynaklarına doğrudan sahip olmanın yanında artık petrol fiyatlarında doğrudan etkili olmak. Ve ortadoğuya silah satışını arttırmak. Son dönemde ABD, Çin ile ilişkilerini bozmak pahasına Tayvan'a gerçekleştirdiği silah satışını ciddi şekilde arttırdı.

Junior George Bush dünyaya demokrasi getirme misyonunu üstlenmişti. Obama ise dünyayı ekonomik krizden çıkarma vazifesini ifa etmekte kararlı. Amerikan demokrasisi artık sadece özgürleştirmiyor, zenginleştiriyor da...