Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ocak '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Anadolu Kağnısı / Kaldı 361 Gün!

Anadolu Kağnısı / Kaldı 361 Gün!
 

U-mutlu yıllar!


Geldi, geliyor derken 4 gününü de yedik bile. Kaldı geriye 361 gün, sayılı gün değil mi, sayamadan geçiyor, hele de yolun yarısından sonra, sanki acelesi var!

Rahmetli 2009, ülkemize gün yüzü göstermese de bizim aile için hoş geçti. Sağolsun, dert, gam, kasavet taşımadı ocağımıza. Güzel, güzel haberler ve umut getirdi bize. Biz de güzel, güzel uğurladık onu. Yeni yılı 4 kişilik ailemizde sakin sakin karşıladık. Televizyon yetti bize. En çok da ATV'ye takıldık, Bir Şarkısın Sen'in küçük yıldızları, büyükleri aratmadı...Bir de Çok Güzel Hareketler Bunlar'ın komedileri. TRT'ye uğramadık bile, kumanda ben de olunca, zaten bir biletimiz bile yoktu.

Hayatım boyunca şans oyunlarından hiçbir beklentim olmadı, oradan gelecek para hiç gelmesin. Gelenlere de hayrı olmuyor zaten. Ben böyle bildim, böyle bilirim. (Üstelik her zaman şanlı olduğumu düşünürüm.)

********

Yaklaşık 10 gün önce, mahallemizdeki bir yurt inşaatını bekleyen ve hamile olunca oradan atılan bir köpek ve yedi küçük yavrusuyla tanıştım. Islak bir zeminde bir beton kütlesinin altına doğurmak zorunda kalmış zavallı. Haberi duyduğumda hemen yetiştim. Anne panik halinde, yavrularıma zarar gelecek, diye. Önce yaklaşıp kafasını okşadım. Bekçilik yaparken bize havlardı, o nedenle huyunu bilemiyorum. Bizim küpeli sokak köpekleri olsa gözüm kırpmadan yaklaşırım. Hem aşılı hem de sakin oluyor onlar.

Bir kulübe çaktı site görevlisi, içine halflex serdik, üstüne strafor döşedik ve muşamba ile kapladık. Asıl iş, yavruları taşımak. Biz alıyoruz, anne geri götürüyor ağzıyla. Bir-iki denemeden sonra, anne ağzında yavrusuyla dönerken "hadi kızım, dön geri!" dedim. Döndü, balkonda konukomşu merakla izliyor. İçinden kızanlar da oluyor mutlaka, ama çoğunluk yavrulara kıyamıyor. Sahipli-sahipsiz diğer köpekler de izlediler ve ses çıkarmadılar yeni komşularına.

Tam 10 gün sonra gözleri açıldı ve hareketlenmeye başladılar. Resimlerini daha sonra galerime koyarım, meraklılar için.

Anneye;

yedi cücesi olduğu için "Pamuk Kız!" diyorum,

Adı-sanı var mıydı eski evinde, bilmiyorum.

Benim için yeni yıl hediyesi oldular, Noel Dede'den!

*******

Dün gece geç vakitlerde Habertürk'te "Teke Tek'e" takıldım. Prof. Dr. Mehmet Çelik vardı. Konu, "Süryaniler, kiliseler ve dinler." Konunun uzmanı bir konuk olunca, Murat Bardakçı zırt pırt lafa giremedi, bizim gibi can kulağıyla dinledi. Canlı yayın sunucularına bazen sinir oluyor insan, hem çağırıyorlar hem de konuşturmuyorlar. İkidebir "reklamlara gidiyoruz!" demeleri de konuyu dağıtıyor, dinleyeni meraklandıracağı yerde aksine soğutuyor.

Fatih Altaylı ve Murat Bardakçı, "Cübbeli" ile iyi kafa buluyorlardı, bu Hoca ile yapamadılar. Kilise ve Patrik isimlerini akılda tutmak zor olsa da neyin, nereden ve nasıl geldiğini az-çok anlamıştır dinleyenler. Görevi, hoşgörü ve insan sevgisiyle insanları birbirine yaklaştırmak olan din adamlarının ve bu amaçla kurumsallaşan kiliselerin kin, nefret, iktidar hırsı, katliam gibi sözcüklerle tarih sayfalarında yer almaları da hayli ilginç.

İnançlı olmak, inanmak, aldanmamak için hangi konuda olursa olsun, okumak, bilgilenmek ve öğrenmek gerek.

*******

Yılın ilk yazısını Kağnı'ya yükledim, yola vurdum.

Haberlere bakılırsa, bugün kar yola çıkmış geliyordu, sabah kapalı ve soğuk bir hava vardı. Öğleye doğru yine güneş güler yüzünü gösterdi. "Kar yağsın," diyor bir yanım...bir yanım da "hele biraz beklesin, şu yavrular büyüsün," diyor.

Havalar ılıman geçti bu kış, paltosuz- ceketsiz geziyor gençlik. Balkonda oturup çay keyfi yaptık düne kadar. Ama yağmurumuz, rüzgarımız eksik değil. Geceleri uyutmuyor lodos ve gök gürültülü sağanak yağış!

*******

Yağmurlu havalarda en güzel kitap okunur ya da film izlenir. Ben ikisini de yapıyorum. Evde birikmiş CD'lerden ne çıkarsa bahtıma... Kitaplar öyle değil, onlar zincirleme gidiyor. AŞK'tan sonra Kimya Hatun'u okudum. Kitapta adı sıkça geçen, Kimya'nın bahsettiği bir eser vardı; Kelile ve Dimne. Medreselerde çocuklara Kelile ve Dimne'den öyküler okunarak ders verilirmiş. Ben de merak ettim o öyküleri, aldım şimdi okuyorum. Gerçi öyküler günümüze göre uçuk kalıyor ama, olsun. Kitap kitaptır.

******

Yeni yılda kalan günleriniz neşeli ve mutlu geçsin!

Sevgiyle kalın!

 
Toplam blog
: 480
: 2046
Kayıt tarihi
: 27.03.07
 
 

Üstkimliği ile insan, altkimliği yeterince kalabalık birisi; Eş, anne, öğretmen emeklisi. Doğa, H..