Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Aralık '13

 
Kategori
Anne-Babalar
 

Anasının Kuzusu

Anasının Kuzusu
 

Pamuklara sararak, gözümüzden sakınarak büyüttüğümüz kuzularımız elbet birgün dizimizin dibinden ayrılıp okula başlıyorlar. Başlıyorlar da, her anne baba gibi aklımız onlarda kalıyor. Bu haftaya kadar, ilkokul birinci sınıftaki oğlumun, okulda sorunsuz ve huzurlu olduğunu düşünüyordum.

Anne oğul, sohbet ederken, bana beşinci sınıf öğrencisi iki abinin onunla alay ettiklerini ve garip görünüyorsun dediklerini söyledi. Buna inandın mı dedim, hayır ama üzüldüm dedi. Üstelik bunu bir kere değil, defalarca koridorda yürüken, kafeteryada ve tenefüslerde yapıyorlarmış.

Kocaman çocukların, küçücük altı yaşındaki bir çocuktan ne alıp veremediği olabilir ki? Görüntüsünde bir farklılık da yok üstelik, diğer çocuklar gibi giyiniyor, aksansız konuşuyor. Altı yaşında ortalama bir erkek çocuğu. Ona bu konuda ne yaptığını sordum, çocukları kafeteryadaki öğretmene şikayet ettiğini fakat çocukların öğretmenden korkmayıp, o bakmazken aynı hareketlere devam ettiğini söyledi. Bunun ne kadardır devam ettiğini sorduğumdaysa, kendi dilinde cevapladı: Takvimimdeki bütün günler kadar.

Bir anne olarak tabiki kalbim parçalandı. Nasıl oldu da farketmedim ben bunu? Neden bana hemen söylemedi? İçimde fırtınalar kopsa da, sakin bir şekilde onunla konuşmaya devam ettim. Ona bazı çocukların iyi yetiştirilmediklerini ve bazen diğer insanlara karşı kaba ve kötü davranabileceklerini söyledim. Onların söylediklerinin doğru olmadığını ve benim bildiğim en tatlı çocuklardan birisi olduğunu ekledim. Hiç beklemiyordum ama şaşırdı ve mutlu oldu benden bunu duyunca. İnanmadım dese de sanırım, kendisiyle alay eden çocuklara inanıp garip göründüğünü düşünmüş küçüğüm. Ona kendisinin herkes gibi göründüğünü ama bazı arkadaşlarının farklı görünebileceğini, bu sebeple onlarla alay etmenin ya da onlara kendilerini kötü hissettirecek şeyler söylemenin doğru olmadığını anlattım.

Anne oğul oyun oynarken bu tür hayat dersleri vermeyi planlamamıştım, ama sanırım bu şekilde alınan dersler kolay unutulmuyor. Oyunumuz biter bitmez, bir kenara çekilip düşünmeye başladım. Duygularım hemen oğlumu rahatsız eden bu çocukları bulup, onlardan hesap sor dese de mantığım sınıf öğretmeniyle başla, sonuç alamazsan müdürle konuş dedi. Tabi ki ailemizin bilgini internete de danıştım. Önce oğlumun öğretmenine e-mail attım, durumu anlatıp tavsiyesini istedim. Haftasonu olduğu için henüz bir cevap alamadım. Bunun dışında, bu durumla birebir muhattap olan oğlumun üzerinde çalışmaya başladım.

Çok üstüne gitmeden, arada bir konuyu açarak ona verdiğim mesajlar şunlar:
 
1. Başına gelen durumu bana haber verdiği için ve kafeterya öğretmenine söylediğin için seninle gurur duyuyorum. Sen çok cesur hareket ettin. 
 
2. Okulda ve hayatta bu tür durumlarla karşılaşabiliriz. Birçok insan iyi olsa da, büyük ya da küçük, bazı insanlar iyi niyetli olmayabilir. 
 
3. Başka insanların sana söyledikleri her zaman doğru olmayabilir. Sana söylenen, seninle ilgili kötü sözlere inanma. 
 
4. Hiçbir zaman sana böyle davranan çocuklar gibi olma. Diğer insanlara ve canlılara her zaman iyi davran.
 
5. Sana yapılan haksızlıklar ve yanlış hareketler karşısında hiçbir zaman sessiz kalma. Mutlaka benimle ve öğretmeninle konuş.

Yaptığım araştırmaya göre, bu tür zorbalıklarda bulunan çocuklar ya aile içinde anne baba ya da abla abilerinden sözlü ya da fiziksel şiddete uğruyorlar ya da aşağılık kompleksine girdikleri için kendilerinden zayıf diğer çocuklardan bunun acısını çıkarıyorlar. Nihayetinde onlar da çocuk ve kendi hayatlarında yaşadıkları zorlukları bu şekilde yansıtıyorlar.

Yaşamakta olduğum bu deneyimden sonra öğrendiğim bir kaç dersi diğer anne ve babalarla paylaşmak istedim. Bizim başımıza gelen çok şükür büyük birşey değil ama çocuklarımızı korumak için daha doğrusu onların kendilerini kötü niyetli insanlara karşı koruyabilmeleri için:

1. Yaşları küçük de olsa, yavrularımıza  çocuk, ya da yetişkin, yabancı ya da tanıdık bazı insanların kötü niyetli olabileceklerini uygun ve onların anlayabilecekleri bir dille açıklamayı,

2. Herhangi birisi onlara zarar verdiğinde, ya da onları huzursuz ettiğinde bunu mutlaka korkmadan anne ve babalarıyla paylaşmaları gerektiği, bu konuda kendilerini suçlu hissetmemeleri gerektiğini,

3. Anne baba olarak benim çocuğumun karşısına kötü niyetli biri çıkmaz ya da okulu çok güvenli demenin çok yanlış olduğunu,

4. Bulundukları her ortamda kendilerini koruyabilecek, korkmadan durumu öğretmenlerine ve ailelerine anlatabilecek ve büyüklerinin onlara inanacağını bilen çocuklar yetiştirmenin önemini,

5. Çocuklarımızın, bu ikilemin öbür tarafında olabileceğini, onlara hareketlerimiz ve sözlerimizle diğer insanları sözle ya da fiziksel olarak incitmenin çok yanlış ve kabul edilemeyecek bir durum olduğunu anlatmamızın önemini,

6. Çocuklarımızla hergün sohbet edip, bize günlerinden bahsetmelerini isteyip, onları dikkatlice dinlemeyi ve onları huzursuz eden bir durum varsa, bundan bahsedebilecekleri fırsatlar oluşturmayı unutmayalım.

Tüm ana kuzularını sevgiyle kucaklıyorum.
 
Toplam blog
: 20
: 1237
Kayıt tarihi
: 16.08.13
 
 

Tugba ve Fulya, biz iki kız kardeşiz. Birbirimizden beş dakika arayla dünyaya gelmişiz. Bir emekl..