Anayasa değişiklik paketi oylamasından bir sahne

AKP’yi Anayasa değişiklik paketi için kutlamak gerekir.

Yanlış anlaşılmasın. 336 milletvekilini bir arada tutmayı başardıkları için. Yoksa Anayasa değişiklik paketine destek için değil.

Yığınsal kalabalığın sadece 5-6 fire vermesi, emir komuta zinciri içinde halkaların birbirinden kopmadan işlediğini gösteriyor.

Benim üzüntüm, CHP saflarında aday gösterilerek, hak etmedikleri halde milletin vekili yapılan önce DSP’ye katılan, sonra ise oradan ayrılıp, bağımsızlıklarını ilan edenlerin AKP Anayasasına evet dediği…

Bu arkadaşlar, sözde ‘ileri demokrasiyi’ kurmak ve normalleşmek(!) adına AKP Anayasa değişiklik paketine evet diyorlar. Oysa bu şahıslar, bırakın milletin vekilini, kendi başlarına meclisin kapısından bile geçemeyecek kişiler! Has bel kader onları aday gösteren CHP kadrosuna yiyip, içip dua etsinler ve gidip AKP Anayasasına oy versinler!.

Buradan her hangi bir karalama çıkarılmasın. Basına yansıdığı kadarıyla, bazı ödünler alıp, önümüzdeki seçimlerde, listenin seçilebilir kısmında kendilerine yer ayrıldığı haberleri geldi. Seçilirler, seçilmezler önemli değil. Önemli olan destekledikleri Anayasa değişiklik paketine inanıp inanmadıklar! AKP’den bile 5-6 millet vekili bu pakete hayır oyu verirken, böylesi zıt bir görüşteki insanların, yapılan değişikliğe evet demeleri bir hayli düşündürücü değil mi?

Gelelim meclisimizin Anayasa değişiklik paketindeki uygulamalarına. Herkes kendisine bir arkadaş bulmuş. Arkadaşlar birbirlerinin oy vermelerine bile karışıyorlar. Öylesine samimi olmuşlar k, zarfın ağzını kapatmaya yardım eden arkadaşlar bile var. Birde oyunu göstermek istemeyenler var. Onlar zaten muhalif. Onların üzerine de dövmek için yürüyüp, ya meclise gelmeleri engelleniyor, ya da oy vermeleri. Tabi bu arada tehditler havada uçuşuyor. Bu tehditlerden en fazla nasibini alan Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç! Niye bu kadar tehdit edildiğini anlamak için kâhin olmaya da gerek yok.

CHP’de Anayasa değişiklik paketinin iptali için hazırlıkların yapıldığı basına yansıyor. Kimlerin imza verebilecekleri bir bir çıkartılıyor. Fikret Bila’nın bu günkü yazısında, ismen kimlerin bu yasanın iptali için imza vereceği belirtiliyor. Bu isimler basına yansıyınca AKP tarafından abluka altına alınıp, imza vermeleri engellenebilir mi?

Ya MHP ne yapıyor? Mecliste oturup Anayasa değişiklik paketinin maddelerine sadece hayır oyu vererek, ılımlı muhalefetten örnekler sunuyor. Zaten yandaş basın, daha paketin meclise sunulmasından önce başlattığı propaganda ile “Ülkücülerin Anayasa Değişiklik Paketine Evet” diyeceklerini hep işledi. Sonuçta MHP evet demedi ama fazlada bir muhalefet etmedi. Son oylamada ne yapacaklar birlikte göreceğiz.

Bizi temsilen meclise seçerek(!)gönderdiğimiz vekiller, bizi çağdaş medeniyet(!) seviyesine ulaştırmak için nasıl çalışıyorlar. Resme bakınca bunu daha iyi anlamak mümkün! Sanki her biri oy verme makinesi! Masanın üzerinde uyuyup uyanarak, hemen oy vermeye koşuyorlar! Sonra öbür maddenin görüşülmesi anında yine uykuya dalıyorlar. Maddenin görüşülmesi bitince de kalkıp, yine oy vermeye koşuyorlar! İşte memleket sevgisi diye ben buna derim. İnsanlar yaşamlarının kalitesinden ödün vererek, bizlerin hayatının normalleşmesine ve daha ileri bir demokraside yaşamamız için gecelerini gündüzlerine katara çalışıyorlar!

Velhasıl kelam, vekil olmak zor zanaat! Böylesine görev yaparken, ileriyi de düşünmek gerekiyor. Bir daha o sıralarda uyuyamamak da var!

Her millet hak ettiği şekilde yönetilir deyişini bundan güzel nasıl anlayabiliriz?