Anayasa Mahkemesi’nin “uzun tutukluluk” kararı neyi değiştirecek?

“Uzun tutukluluk”, tarih mi oluyor?

Anayasa Mahkemesi’nin konuyla ilgili kararını bir yönüyle ele alanlar, buna bir “muştu” olarak bakabilirler. Ama konuyla ilgili konuşmalara bakınca, şimdilik bir şeyin değişmediği görülüyor. Çünkü ortada “koşula bağlama" ve özellikle "hakim takdiri" var.

Anayasa’ya aykırı bulunarak “oybirliğiyle iptal edilen” ne?

Terör ve  örgütlü suçlarda tutukluluk süresini 10 yıla uzatan Terörle Mücadele Kanunu’nun 10. maddesindeki hüküm...

“Koşul” ne?

İptal kararının Resmi Gazete’de yayımlanmasından bir yıl sonra yürürlüğe gireceği...

(Mahkeme, Meclis'e/ hükümete düzenleme için bir yıllık süre tanıyor. Bu süre, kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasından sonra başlayacak.

Hükümet, düzenlemeyi, sürenin dolmasına bir gün kala yapabilir; “10 yıllık süre"yi de bir gün düşürebilir. Bunlar, birer olasılık; mahkemenin kararına da uygun olur.)

*****

“Uzun tutukluluk”, tarih mi oluyor?

Milliyet’ten Fikret Bila’nın sorularını yanıtlayan Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, verdikleri kararla değil, kararı yorumlayarak konuşuyor. Kararı bilmeyenler de, olumlu sonuçlar çıkacağını umuyor.

Anayasa Mahkemesi, son sözü söyleyen. Ama söylerken “kesin” konuşmuyor, bir yandan Meclis'e (daha doğrusu iktidara), bir yandan da mahkemelere “tercih hakkı” tanıyor, aldığı kararı "koşul"a bağlıyor. Böyle olunca da, bugüne kadar bu durumun sürmesini sağlayanlara zaman kazandırıyor.

İş gelip “Takdir sizin, siz bilirsiniz”de düğümleniyor.

Sorunun çözümü için belke babam bekle...

Bu arada kim öle, kim kala...

Anayasa Mahkemesi, niye kesin bir dil kullanmaz?

Önce iktidara, sonra mahkemelere “tercih hakkı”  bırakılırsa, “10 yıllık sürenin Anayasa'ya aykırı olduğuna oybirliğiyle karar verilmesi”nin ne anlamı oluyor?

İktidar da, mehkeme de, Anayasa Mahkemesi'nin kararına göre davranacağız dedi mi, “Anayasa'ya aykırı olan”, bu kez “Anayasa'ya uygun” duruma gelir.

(Birileri de kalkar, “Sen hukukçu musun?” diyebilir. Bunları söylemek için ille de hukukçu olmaya, başkasının uzmanlık alanına girmeye gerek yok.  Söylenenleri, yazıya dökülenleri, karşı tarafın ne demek istediğini “satır araları”nda saklı olanları çözmek için “okuduğunu anlama” yeter de artar. Bizim yaptığımız da bu.)

*****

“Uzun tutukluluk”, tarih mi oluyor?

Anayasa Mahkemesi Haşim Kılıç ne diyor?

“Hakim takdirinde (...) konudur. İsterlerse bu kararı dikkate alarak ve diğer şartları da gözeterek tahliye edebilirler. 10 yıl kuralı, bir yıl daha yürürlükte olmakla birlikte hakimler tahliye kararı verebilirler.”

“Hakim takdirinde” olmak!..

Her şey gelip bu “takdir”e dayanıyor. Oysa Özel Yetkili Mehkemeler’de bu hakkın, sanığını aleyhinde kullanıldığı biliniliyor.  O mahkemelerin tavrı ortadayken, Anayasa Mahkemesi'nin kesin bir dille alınmamış kararı, Haşin Kılıç’ın ağzından “...edebilir”, “...alabilir” biçiminde çıkıyor. Bunun tersinin çıkacağı da kesin: “...etmeyebilir”, “...almayabilir”.

Haşim Kılıç, “hakim takdiri”ne bağlı olarak, hiçbir şeyin değişmeyeceğini bilmez olur mu?

Bugüne kadar olanlar, iktidarın tavrı, Ercih Maria Remarque’nın romanı “Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok”u akla getiriyor sadece...

Biz burada kenera çekilelim, siyasiler, hukukçular tartışadursunlar.

http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com