Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Kasım '20

 
Kategori
Güncel
 

Anayasa taslağı tartışması

B a ş l a r k e n...

Bilirsiniz, bir deyiş var kültürümüzde, "bir deli bir kuyuya taş atmış, kırk akıllı çıkaramamış"...

Bu deyişe benzer bir tavırla, İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ, Millet İttifakı ile Cumhur İttifakı arasındaki dalgalı suya koca bir taş attı ve bu taş iki ittifakın kıyılarında "tsunami" etkisi yaptı.

Konu nedir?

-- Bazı uzmanların katılımı ile CHP-HDP-İYİ Parti-Saadet Partisi temsilcileri tarafından bir Anayasa metni hazırlanmış.

Milletvekili Ümit Özdağ, bir televizyon kanalında bu metnin belgesini gösterdi...

Başlık, büyük harflerle yazılı olduğu için ben de aynen yazıyorum: "İNSAN HAKLARINA DAYANAN DEMOKRATİK; HUKUK DEVLETİ İÇİN ANAYASA İLKELERİ"

-- Taslakta "Merkezi yönetimlerin yetkileri daraltılmalı, yerel yönetimler güçlenmeli, bölge ve belediye yönetimlerinde siyasi partilerin ve  bağımsızların oy oranında temsil edildikleri konseyler toplanmalıdır" ifadeleri kullanılmıştır.

Türkiye, sayıları 2 ila 5 il arasında değişen idari birimleri kapsayacak şekilde 20-25 bölgeye ayrılarak yerinde yönetim birimleri oluşturulmalıdır.

"Türk Devleti'ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk'tür" ifadesi yerine "Türkiye Devleti" ifadeleri tavsiye edilmiştir.

-- Millet İttifakı üye partilerin hazırladığı Taslak Anayasa'nın başlangıcında yer alan "Eşsiz kahraman Atatürk" gibi ifadelerin çıkarılması istemniş; başlangıcın, herhangi bir kişiye ve kuruma meşrutiyet kazandırmaktan uzak olması" ifadeleri kullanılmıştır.

Mevcut Anayasa'nın değiştirilemez denilen 3 maddenin değişikliklerine de dikkat çekilmiş:

İkinci maddede yer alan "Atatürk milliyetçiliğine bağlı" ifadesi taslakta bulunmayacakmış; üçüncü maddedeki "Devletin dili Türkçe"nin yerine "Resmi dili Türkçe'dir" ifadesi önerilmiş(1).

Durum ve tartışılan Anayasa taslağı bu...

*

Ş i m d i  n e  o l u y o r ?

Bir "yaptınız - yapmadık" tartışması başladı...Açık ve net olarak, bu "anayasa taslağı"; istenirse "metni"  densin ya da "çalışması", Millet İttifakı üyelerinin katılımı ile yapılmış...Millet İttikakı'nın "hayır yapmadık" diyerek yaptıkları itirazlarını anlamakta zorluk çekiyorum.

Bunun için fazla araştırmaya da gerek yok...Girin internete, konu ile ilgili bir başlık atın bir arama motoruna, satır satır çıksın karşınıza...(2)

Ben de öyle yaptım ve bu "taslağın" ya da "çalışmanın" hazırlanıp hazırlanmadığını kolayca öğrendim...

Bulduğum bir sayfada, Cumhuriye Gazetesi ve Sözcü Gazetesi'nin birinci sayfalarının resimleri çıktı karşıma...

- Cumhuriyet Gazetesi'nin manşet haberi, "Anayasa ile uzlaşma"...

- Sözcü Gazetsi'nin manşet haberi de, "Millet İttifakı'nin Anayasası hazır" şeklindeydi..

Dün akşam da, bu bloğu yazarken(20 kasım 2020), HABERTÜRK Kanalındaki  "Enine Boyuna" programı izleledim.  ve de, bu "anayasa taslağının" nasıl yapıldığını dinledim(3).

- CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun, 21 Haziran 2018'de TELE 1'e verdiği demeç de, "Millet İttifakı'nı oluşturan partilerle bir araya geldik, 'Bir anayasa hzırlığı için neler yapılabilir' diye ilkeler belirlendi. Ve komisyon başkanlığını da İbrahim Kaboğlu yapıyordu" dedi.

- 28 Haziran 2019'da da Birgün Gazetesi'nde "dört partinin ortak paydaları hazır" başlıklı haberde de "yeni bir Anayasa çalışması yürütüldüğü" ifşa edilmiş.

Yani, "yapılmadı" diyerek, itiraz etmenin bir anlamı yok...  

*

Y O R U M U M...

-Böyle bir çalışma suç mu?

Bence suç değil...

-"Düşünceyi ifade özgürlüğü" kapsamına girer mi? 

Elbette girer...Ama "içeriğindeki bazı yaklaşımlar, çoğumuzun kabul etmeyeceği" türden "can sıkıcı" düşüncelerdir...

-Bu durum, bu anayasa taslağına suç unsuru ekler mi?

Bana göre "hayır"...

*

D Ü Ş Ü N C E L E R İ M...

- 1982 Anayasası, Türkiye toplumunun ihtiyaçlarına, tam anlamıyla, yanıt verememektedir...Yeni bir anayasa, değişen Türkiye'nin "olmazsa olmazıdır"...Değişen ve gelişen toplum ihtiyaçlarını, ancak bu değişim ve gelişime uygun yasalarla karşılamak gerekir.

Yasalar, aynı zamanda, toplumun değişmesinin, yenileşmesinin, ileri götürülmesinin uygun ve isabetli bir aracı olmaktadır...

1982 Anayasası'nın yürürlüğe girmesinden günümüze kadar 38 yıl geçti. Bu anayasaya yürürlüğe girdiğinde 20 ile 40 yaşında olanlar bugün 57 ile 77 yaşlarındadır; daha yaşlı olanların bazıları da sanırım dünyalarını değiştirmiştir...Aynı saptamayı o günlerdeki siyasiler için de yapabiliriz; onların da çoğu dünyalarını değiştirmiş; kalanlar ise, ya köşelerine  çekilmiş televizyon izlemekte ya da torunlarıyla eğlenmektedirler...

Şu da bir gerçektir;  38 yıldır bu toplum herhelde yerinde saymadı...Siyasal, sosyal ve kültürel alanda pek çok değişime uğradı. Demokrasiyi 38 yıl öncesine göre biraz daha özümsedi. Demokratik hak ve özgürlüklerin biraz daha bilincine vardı.

Toplumdaki bu bilinçlenme karşısında, giderek yaşlanan 1982 Anayasası'nda da gerekli değişimler yapılmış ve çok sayıda maddelerinin güncellemesi yapılmıştır.

Buna rağmen, bu anayasa, toplumun ilerlemesinde ve yeni doğan ihtiyaçlarına karşılık vermesinde zorlanıyor. Bu nedenle, Türkiye'nin yeni bir anayasaya şiddetle ihtiyacı vardır...

Yeni bir anayasa Türkiye'nin "OLMAZSA OLMAZIDIR"...

*

 S o n  d e y i ş i m..

Ömrümün yarısı, neredeyse bu 1982 Anayasa'sı ile geçti...DEĞİŞSİN BU ANAYASA artık...

Ama, "gizli-kapaklı" değil...

 

cdenizkent

 

------------------------ :

(1) www.ahaber.com.tr / dünya /  2020 Kasım 13

(2) O kadar çok adrese  girdim ki, dipnot olarak hangisini vereyim?...Ama, hemen hepsi, böyle bir anayasanın Millet İttifakı üyeleri tarafından yapıldığı konusunda birleşiyorlar

(3) HABERTÜRK, "Enine Boyuna Programı", 20 Kasım 2020, saat: 20.00

 
Toplam blog
: 979
: 1425
Kayıt tarihi
: 11.12.07
 
 

İstanbul doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimi İstanbul'da tamamladım. İstanbul Üniversitesi'nde..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara