- Kategori
- Gündelik Yaşam
Anemon ve Manisa Lalesi

Anemon ismini ilk kez, bir kremin prospektüsünü incelerken gördüm. Cildindeki gerginliği kullandığı kremle örtüştüren ve kremi pazarlamaya çalışan bir hanımın vasıtasıyla.
Çiçek ismi ilgimi çekti, araştırdım. Anemon, Manisa Lalesiyle benzerliği olan bir çiçek, çoğu zamanda Manisa lalesiyle karıştırılıyormuş.
Ama kabul etmek gerekir ki Bence Anemon ismi de bir çiçeğe vermek için oldukça çekici gerçekten.
Manisa Lalesi, Manisa da Spil Dağın da kendi halinde yabani olarak yetişiyormuş ve Soğanlarıyla çoğaltılan bir bitkiymiş. Anavatanı tabiki Anadolu ymuş. Boyu 15-20 cm, güneşte veya hafif gölgede yetişiyor, cinsine göre Şubattan Eylüle kadar çiçek açabiliyormuş. Bu bile onun ne kadar naif bir çiçek olduğunu gösteriyor.
En çok bir tebrik ve düğünlerde kullanılan "Anemon" ile karıştırılıyormuş. Oysa Anemon makilik alanlarda (ova gibi alçak yerlerde) yetişirken Manisa Lalesi daha yükseklerde (dağlarda) yetişiyormuş.
Manisa tarih kokan bir şehir. Arada misafir olduğum bu şehir beni en sıcak haliyle kucaklıyor her defasında.
Osmanlı Şehzadeleri, İmparatorluğun Yükselme Dönemi'nde bu şehrin veya o günkü adıyla, bu Sancağın uğuruna hep inanmış.
Manisa Sancağı, şehzadeler için Osmanlı İmparatorluğu nun tahtına açılan kapısı olarak kabul edilmiş.
Bu sancağa gönderilen her şehzade, tahta en yakın şehzade olmuş hep. Umutla beklemiş taht sırasının kendine gelmesini..
Manisa hep sevilmiş bu yüzden, imar edilmiş buradan tahta çıkan padişahlar tarafından. Bir vefa borcu olarak belkide..
Manisa sarayının bahçesi de ihmal edilmemiş tabiki. Özellikle orada yaşayan sultan hanımların isteği doğrultulsunda, sürekli yenilenmiş, güzelleştirilmiş..
Manisa lalesi, bu çerçevede önce Spil Dağlarından saray bahçesine, oradan Topkapı Sarayı na ve daha sonra bütün dünyaya buradan yayılmış. Belki biliyoruz çoğumuz ama, bir devre adını veren ve ülkemizi simgeleyen bu çiçek yani lale, köken olarak buradan geliyormuş işte..
Manisa lalesi..Osmanı çinilerininde en gözde motifi olmuş..Kırmızı olanı özellikle..
Ama ben yazıma bu renk açmış bir Manisa Lalesi ni uygun gördüm.
Lale bizim ulusal çiçeğimiz biliyoruz değil mi?
Ben laleri parklarda bahçelerde görünce çok seviyorum. Çok asil duruyor ve kesinlikle aristokrat bir yanı var. Bu özellik kırsaldan kente, aslında sanki bütün insanımızda var, öyle değil mi?
Sevmez iki büklüm eğilmeyi , hakkı olmayana göz dikmez , nasıl desem, eskilerin dediği gibi, "Burnu düşse eğilip yerden almaz" tabiri caizse.
Yazdığım gibi işte. Lale. Alımlı bir çiçek. Ama en güzeli, Spil Dağı nda açıyor sanırım. Anemon ve lale biraz karıştı benim yazımda da..
Kusuruma bakılmasın. Biraz rahatsızım o nedenle sürç-i lisan ettimse affola…