Ankara'nın modern alışveriş merkezleri ve...

Ankara'nın dört bir yanı modern alışveriş merkezleriyle doldu,

Ankamall, Armada, Arcadium, Gallerie, Bilkent- Real, Cepa, Panora vb

Geniş otoparkları, kolay ulaşım olanakları, oyun parkları, kafeleri, ayaküstü tadım yerleri, sinema salonları, büyük marketleriyle bir çekim merkezleri haline geldi.

Bu alışveriş merkezlerinin patronları, uluslararası şirketlerin sahipleri. Kafeler de, yapı marketleri de, bankalarda uluslar arası şirketlere bağlı geniş bir yelpazenin içinde...

Marketler İngiliz, Alman Fransız, Türkiye ve diğer ülkelere ait.

Marketlerde satılan Türk malları oranını merak ediyorum. Marketleri gezdiğiniz zaman, bize ait çok az şey görebiliyoruz. Bunların çoğunluğu da tarım ürünleri oluşturuyor.

Tüketiyoruz, ama üretmiyoruz. Bunun göstergeleri ortada . Dışsatımla, dışalım arasındaki fark günden güne büyümektedir. Bu durum ülkemiz için çok kötü sonuçlar doğurmaya gebedir.

Bu kadar lüks modern alış veriş merkezlerinin açılması belki tüketici açısından önemli ve kolaylık gibi görülebilir. Bu merkezlerin ülkemiz ekonomisi için, işsizlik için olumsuz etkiler yapacağı bir gerçek. Öncelikle küçük esnafın durumu giderek kötüleşecek. Çin Malları istilasından sonra şimdi de uluslar arası şirketler aracılığıyla tüm dünya malları marketlerimize girmiş oldu. Tarım ürünleri de buna dahil. Tarım kesiminde çalışan küçük çiftçilerimizin durumu da bu gidişle kötüye gidecek. Uluslararası şirketlerle boy ölçüşemeyecek olan bir çok işletme de çökmek zorunda kalacak. Ekonomist değilim, bu işler ilgi alanım da değil. Anladığım bir şey var. Dışarıya yılda 80 liralık mal satıyorsunuz, 130 liralık mal alıyorsunuz. Bu aradaki fark ne oluyor. Değirmenin suyu nerden geliyor. Üretmeden, tüketiyoruz

Bu güçlü dev şirketlerle rekabet edecek, edebilelecek kaç şirketimiz var..Kaldı ki bazı küçük şirketlerimiz bu marketlere mal bile veremiyorlar.

Ankara'dan sonra sırasıyla diğer illerimizde de oluşaçak bu ticaret merkezleri.. Önceleri çok hoş gelecek bize. En azından gidip vitrinlere bakacak asgari ücretlimiz, daha sonra işsiz kalacak!.

Bunun acı sonuçlarını görüyoruz, göreceğiz. 2007 yılı sonu itibariyle ithal ettiğimiz(dışalım) tüketim malları tutarı, 17 milyar doları bulacak. Bu şu anlama geliyor, bu tüketim mallarını kendi ülkemizde üretebilsek, dışardan almazsak en az 300.000 kişiye iş olanağı sağlanmış olacağız. Üstelik bu aldığımız tüketim maddelerinin çoğunluğu da dayanıksız kalitesiz Çin malları ve mısır, mısır yağı, soya, soyayağını kapsıyor.

Okullarımızda yerli malları haftası kutlardık. Her türlü meyvelerle yemişlerle dolardı her yer. Şimdi ne yazık ki yılda 6,5 milyar dolarlık tarım ürünleri ithal ediyoruz. Siyasilerin oğulları mısır ithali yarışındalar şimdi. Bu sayede yüzbinlerce çiftçimiz mağdur duruma düşürülmektedir.

Ülkemizde, özelliklede git gide artıyor görkemli alışveriş merkezleri, tüketim yarışındayız. Bu değirmenin suyu nerden geliyor, bunun faturası toplumumuz için çok ağır olabilir. Yerlimalı kullanımının artırılması, sevdirilmesi, geleceğimiz, işsizlik açısından, ekonımimiz açıdan çok önemlidir.

Ankara'nın modern alışveriş merkezleri ve...