Anlaşılmak mı? Anlamaya çalışmak mı?

İnsani paylaşımlar ve ilişkilerde ana faktörün iletişim olduğu, bununda anlaşılmak beklentisine dayandığını gözlerken; aklımdan, Anlaşılmak mı? Anlamaya çalışmak mı? Tezadı geçti.

Her kişinin anlaşılma beklentisinde olması halinde kimsenin bir diğerini anlayamayacağını ve iletişimin mümkün olamayacağını, aksine her kişinin muhatabını anlamaya çalışması halinde pozitif iletişimin giderek artacağını insani diyalogların olumlu sonuçlar vereceğini gözlemeye başladım.  

Anlaşılma kaygısı bir çabadır, kimi zaman dayatmadır. Anlamaya çalışmak ise gözlem ve dinletidir. Anlaşılmaya çabalarsanız anlaşılmazsınız veya eksik anlaşılırsınız ama anlamaya çalışırsanız en azından muhatabınızı kendi süzgecinizden geçirerek özetlersiniz.    

Bir ortamda çok aktif görünüp kendini anlatmaya çalışmak kimin neye yaradığını anlamaya engeldir. Aksine az konuşup anlamaya çalışanlar kendini anlatamaz ama kimin ne işe yaradığını anlayarak daha sonra onlara kendini anlatma şansını yakalamış olur.

Anlamaya çalışmanın (empatinin) anlaşılma çabasından çok daha akılcı ve verimli olduğunu gözlüyorum düşünüyorum. 

http://www.kadrikanpak.com