Anlıyoruz Yiğit Bey Anlıyoruz

Konumuz şu; Yiğit Bulut, 17 Ağustos tarihli yazısında diyor ki Demokrat Partiyi “AKP tarafından engellenen ekonomik çıkarlarını” kurtarmak adına “bir proje olarak” destekleyenler de var ! Allah aşkına kimdir bunlar? Cindoruk seçildiği zamandan beri toplasan tvde kaç saat çıkmıştır. Toplasan 3 ayda tv ye çıktığı saatlerin toplamı Tayyip Erdoğan’ın 1 günde çıktığının toplamı kadar varmıdır? Yoktur yiğit bey yoktur. Diğer soru da şu. Hangi engellenen çıkarlar? Kimin hangi çıkarı engellenmiş.

Ve şöyle devam ediyor ; Tek başına seçime girse yüzde 14’lere çıkabilecek bir Doğru Yol Partisi’nden bahsedilirken, son virajda “ortaya ANAP’lı bir” birleşme formülü çıktı. Üzerinde konuşuldu, gidildi, gelindi. Ve sonunda kamuoyunda “Lanet olsun bunlara” dedirtecek bir noktaya “olay getirildikten” sonra “iki parti ayrı seçime girerken, Doğru Yol Partisi” tasfiye edilerek, ortaya “Demokrat Parti” ismi atıldı. Birinci seçimde Genç Parti ve ekonomik kriz gibi etkenler ile çöken merkez, ikinci seçime günler kala “merkez partileri” tarafından çökertildi…Seçkinlerin “dizayn” planı istendiği gibi işledi ama “sonuç istedikleri gibi” olmadı !

Neresinden baksan yanlış bir yorum. DYP ve ANAP tek başına seçime girse baraj altında kalacakları belli idi bir araya gelselerdi %14 oy alabileceklerken birleşme formülünün engellenmesiyle baraj altında kalmışlardır. İki parti ayrı ayrı seçime girmemişler, anap seçimden çekilmiş, dyp de DP adıyla seçimlere girmiştir. Şimdi bu seçkinlerin dizayn planı ise en çok AKP nin işine yaramıştır. AKP için bu ortamı yaratanlar kimdir, seçkinler. Peki başarısını bu seçkinlerin yarattığı ortamdan alan akp niçin seçkinlerle kavga etsin? O kadar organizasyonu ve derin planları yapanlar bu kadar aptal mı?

Merkezin çöküşlerini hatırlayalım…2000 Ocak-2001 Şubat arasında “oluşan finansal dalga” içinde “üç partili koalisyonun bütün partileri” bu dalga içinde boğuldu. Merkez “sağ-sol hatta MHP’de dikkate alınırsa uca doğru bir yelpaze” dahil, ana yapı “kırılırken”; merkezi çökertme harekatı “Genç Parti” ile tamamlandı.
İyi de bu ortamı yaratan seçkinler AKP nin geleceğini bilmiyorlarmıydı? ABDnin, Irak planlarına karşı gelen Ecevit ve Bahçeli hükümetinin düşmesi tesadüfmüdür? Yiğit bey, ülkemiz 2001 finansal krizine girdiğinde borcu ne kadardı, alacağı ne kadardı, rasyoları neydi, neler özelleştirilmemişti? Hangi madenler satılmıştı? Hangi topraklar satılmıştı? Şimdi bu elitlerin yıktığı merkezin yerine gelen AKP ne yaptı ? Elitler ne istiyorsa yaptı. Kurumlar vergisini indirdi, kamu kaynaklarını özelleştirmeler yoluyla bu elitlere aktardı. Parası olan elitler para kazansın diye otolarının ötv lerini indirdi ortaya çıkan açığı garibanın sigarasından, benzinden, öğrenci harcından çıkardı.

Ve yiğit bey yazıyorsunuz ki ;

Merkez, “elitlerin” istediği gibi işleyen “Ticaret Kanununun dahi” Halkın aleyhine olduğu bir yapı mı!
Merkez, 5000 kişinin yılda 52 milyar doları “faiz diye” cebine indirdiği bir yapı mı !
Merkez, halkın değerlerinin “dışlandığı” bir yapı mı!
Merkez, “Arap emperyalizmine” teslim olduğumuz bir yapı mı!

Şu an yaşadığımız ortamı çok güzel anlatmışsınız. Ama bu ortamı yaratan ve elitlerin beslendiği ortamın mimarı AKP değil mi? Ticaret kanununu kim yaptı? 5000 kişiye 52 milyar dolar faizi veren kim? Doları düşük tutmak için yüksek faiz düşük kur politikasını uygulayarak garibanların parasını faiz olarak dağıtan kim? Arap milliyetçiliğini halkın değerleri olarak yutturmaya çalışan kim? Arap emperyalizmine teslim olan, Arap şeyhlerinin otel odalarına, ayaklarına giden kim?

Açıkça söyleyin Yiğit bey anlarız. .... . Anlıyoruz Yiğit bey anlıyoruz. Siz devam edin. Hayırlı işler...