Annem Annem

“Ay Parçası, Nur Parçası, Cennet Elçisi, Anneciğim Sabihim

Sabiha’m, Sabiha SAMANLI için Biçare Aciz Yavrunun Yürek Sesi”

ANNEM ANNEM

Çok uzaklarda mıyım, mutluluklar nerede,

Sağımda solumda bir dost arıyor oldum,

Azıcık seven, azıcık gülen, azıcık şefkatli,

Sesler, soluklar bağırdıkça duyulmaz olmuş,

Hatırım, sesim, varlığım unutulmuş.

....
Annem-Annem,

Acıların kör kuyularına, neden hep ben düştüm,

Neden, o kör karanlıklarla boğuşan hep bendim,

Ağlamalarım nedenki, yankılanırdı koynunda,

Kimdik biz, aile özlemli, paylaşılmayan neydi,

Ben hiç anlamadım da, sen hiç anladın mı, Anne..

.....

Karanlıkların tek sığınağı sana, cahil diyenlerden,

Vallahi çok fazlasıyla aydın bir, hanımdın sen,

Rahmine girmediysem, doğmadıysam da senden,

İnanki birtanem, benim canım annemsin sen,

Annem-annem, annem-annem,

Benim eşsiz sunağım, emsalsiz Annem…

.....

Annem-Annem,

Gün üzerimizde karabasan olurdu akşamlarla,

Ne sabırlı, ne ilahi kadındın, direnirdin onurunla

Onurun hiçe, küfürler sanki söylenirdi piçe,

Yıldızların gözyaşlarımızda öpüştüğü,

Nazilli basması elbisendeydi, nergis kokusu,

Gölgem oluşunda fırtınalarda, sindirirdim seni içime,

Rahmine girmediysem, doğmadıysam da senden ben,

İnanki birtanem, benim canım annemsin sen,

Annem-annem, annem-annem,

Benim eşsiz sunağım, emsalsiz Annem…

.....
Acımasız bir ardamdı sözde öz, rahmetli babam,

En sabırlı, en kutsal kadındın sen her zaman,

Ben çocukluğumda, sen genç kızlığında tattın,

Tatlıdaki acıları, acıdan ağır, mutsuzlukları,

Ben gülmeyi öğrenmeye çalıştım, senden,

Varsa yalan söyler senden, zarar gördüm diyen,

En güzel yemekler, en güzel giysilerin sen mimarı,

O nurlu ellerinde yapıldı, hayat sinemasının imarı,

Ne güzel anlatırdın, bana sade gazozlu filmleri anne,

Rahmine girmediysem, doğmadıysam da senden ben,

İnanki birtanem, benim canım annemsin sen,

Annem-annem, annem-annem,

Benim eşsiz sunağım, emsalsiz Annem…

.....

Annem-Annem,

Bize çok uzak olan, sevgi kimisine yakın neden,

Gece ayazlarında uzak olsam da uzak, gözlerinden,

Ağıtların vururdu duvarlara, etinden sesler yansırdı,

Şimdi kadınlar, bir sert bakışta terk ediyorlar, kocaları,

Sen enbiya mıydın, evliya mı, sabih mi, sabiha mı,

Ser rahmetlerin ve bereketlerin rızıklı pürü-pak kadını,

Hiçte ipe un sermedin, kötülüklerden korudun arını,

Ben senin zavallı belan, biliyorum ki o öz babadan,

Benden çok çektin çileyi, dedin yedik kızılcık çileği

Karanlık zindanlarıma taşıdın karıncam, elmalı çöreği,

Düşmanında bile az doludur işkencenin seyir defteri,

Hayatımızın kısa mutları, asırlarımızdı ikimizin,

Rahmine girmediysem, doğmadıysam da senden ben,

İnanki birtanem, benim canım annemsin sen,

Annem-annem, annem-annem,

Benim eşsiz sunağım, emsalsiz Annem…

......

Biliyorsun değil mi, şimdi çocukların yaramazına,

Hiperaktif diyorlar, üstelik dövmeyip ve sövmeyip,

Babaları onları ödüllendirip, sevgi de veriyorlar,

Biz neden haylaz ve yaramazdık da, hiperaktif olamadık,

Bizim zamanımızda onların esamesi okunmazdı neden,

Hala kıskanırım bu durumu yaşım elli de desem,

Aç kalsam, zaten tok olmaz, hıçkırarak ağlardın sen,

Meşekkatlerin yoksunlukların devrinde bir bilsen,

Che Guevera’dan da öte büyük bir direnişçi gibi olup,

Bizde evlenince dönülmez babevine gayrı derken,

Almasa da hafızam, kefenli cenazem gider derken,

En büyük başkaldırısız direnişci sen mukaddes kadın,

Yoksa bizlerden öte, Castro Fidel’in de anası mısın sen.

Yaradan sevdiklerini diyor ya ulemalar, imtihan edermiş,
Senin sınavların bir asra yakın oldu, ağlama rahatına,

Bırak o şansına şans katıp da rahmetli olan o adamı,

Sen ağladıkça benim içimden kopan, sanki ciğer parçası,

Sensin benim iki cihanımın canım, annem ay parçası,

Rahmine girmediysem, doğmadıysam da senden ben,

İnanki birtanem, benim canım annemsin sen,

Annem-annem, annem-annem,

Benim eşsiz sunağım, emsalsiz Annem…

......

Annem-Annem,

Tamı tamına elli yıldır hayatımda benimde sınavlarım,

Ne bitti, ne de bitecek gibi görünmede anne,

Hep kaldım bütünlemeye yarım yamalak öğrendiğimden,

Yaşamımı filizlendirecek denk gelmeyen mut derslerinden,

Bir derken iki, iki derken dizboyu üçe geldi evlilikler,

Ama sana verdiğim sözlerimi de, hep tuttum ben,

İyi bir baba olmayı beceremesem de en azından,

Ne sövdüm nede dövdüm karımı, kızımı, kızanımı,

Bir geçtim bir kaldım hayatın sahnelediği oyunlardan,

Ettirmedim değil mi sana haklarını da haram,

Ah annem, ah annem şimdilerde çoook çook üşüyorum,

Gözünden ırağım diye belki gönülden de ırağım,

Kuşkucu da oldum gayrı, yalnızlık illetinde tutsağım,

Ne senin layıkıyla, nede kendimin, bilmedim kıymetimi,

Kumarbaz olmadım ama kuruş kuruş harcarken yılları,

El kapılarında inan ki çok, acı hallere düştüm annem ben,

İşte geldi gitti o zalım babamız, helal olsun ona hakkım,

Apansızın ya seni, ya beni de götürecek, seheryıldızım,

Baş tacım, gönül ilacım, aşkım, caneriğimsin sen,

Sen olmasaydın etmezdim ki, hakkımı ona helal ben,

İşte sen, tevellüdün 1937 den öteye, cennetsin fanide,

Hangimiz giderse gitsin önce, bekleyecek biliyorum, beride,

Okul arkadaşım, oyun arkadaşım, aşçım, işçim, ırgatım,

Sevdalarımın ateşli nöbeti, ay parçam, nur parçam benim,

Rahmine girmediysem, doğmadıysam da senden ben,

İnanki birtanem, benim canım annemsin sen,

Annem-annem, annem-annem,

Benim eşsiz sunağım, emsalsiz Annem…

Öner SAMANLI

12 MAYIS 2009

ANNELER GÜNÜ ANISINA