Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Mart '14

 
Kategori
İlişkiler
 

Annenle baban sevişmeseydi, sen gelebilir miydin dünyaya?

Annenle baban sevişmeseydi, sen gelebilir miydin dünyaya?
 

Varlığını insanların sevişebilmesine borçlusun. Öyleyse nedendir gerçeği inkar edişin?


Bazen arkadaşlarım soruyor. Nasıl bu kadar rahat yazabiliyormuşum? Bana böylesine büyük bir cesaret ve cüretkarlıkla  yazdıran güç; neymiş? Hele de cinsellik ve seks hakkında...

Cevabı çok basit.

Annenle baban sevişmeseydi, sen gelebilir miydin dünyaya?

İlk anda, annesiyle babasının seviştiğini düşünmek, kendisi için bu kadar kutsal olan varlıkları öpüşürken düşünmek, biraz tuhaf geliyor, biraz da zorluyor insan zihnini... Tamam, kabul de... Sorumu tekrarlıyorum izninle:

Annenle baban sevişmeseydi, sen gelebilir miydin dünyaya?

Sevişmek, seks yapmak bu kadar doğal, üzerinde düşünülmesi bu kadar kolay konu... Gel gelelim, onu zorlaştıran, düşüncelerini dile getirirken, ahlaksız damgası yemekten, en azından insanlarını bir bölümünün, onuruna, şerefine düşkün, namuslu insanların ölümüne korkmasıdır.

Peki kardeşim! Karınla, helalinle, sevgilinle yaparken utanmadığın bir şeyi, düşünmek, okumak, yazmak, neden bu kadar korkutuyor seni? İşi teşirciliğe, sapıklığa, sarkıntılığa, hastalıklı bir ruh haline taşımadıktan, dönüştürmedikten sonra, ne diye çekinirsin ki sevişmek ve seks hakkında konuşmaktan?

Varlığını borçlu olduğun eylem, sevişmek değil mi?

Annenle baban sevişmeseydi, sen gelebilir miydin dünyaya?

" Seks yapmak " deyimi biraz daha soğuk, biraz daha mekanik bir ruh katsa da sevişme fiiline, aslında yaptığın, seks değil mi? ensesti, sübyancılığı, röntgenciliği övmedikten sonra, seks yapmak ya da sevişmek hakkında düşünmenin, fikir üretmenin kime ne zararı olabilir ki?

Asıl bunları düşünemediğinde korkmalısın kendinden... Suskunluk, görmezden gelmek, yok saymak önce düşünceni geriletir, sonra da ruhunu öldürür.

Ten temasın, en gerçek duygundur. Bazen bir elbisenin üzerinden, bazen yorganın altından... Dokunman, en yalın ifade biçimindir kendini... En çıplak halin, en yapmacıksız duruşundur hayatta.

Düşünsene bir. Seni o halde kaç kişi görebilir? O halinle kendini ne kadar saklayabilirsin karşındakinden? Öyleyse bu utangaçlık neden?

Dünyaya çıplak gelip, çıplak ayrılıyoruz yeryüzünden... Hz. Adem'le Hz. Havva da anadan üryan değil miydi toprağa indiğinde? Haa! Hadi söyle!

Diyelim, annenle babanı geçtim... Hz Adem'le Hz.Havva sevişmese, insanlık gelebilir miydi yeryüzüne? Utanıp, sıkılıp, geçiştireceğine; bir seferliğine düşün istersen söylediklerimi...

Sana şu yazdıklarım, dolu dolu yaşanmış tam kırk yılın ürünü... Çevirme yüzünü... Çekip gitme hemen karşımdan... Hadi, bir düşün istersen... Hiç olmazsa, bir kırk dakika... Benim gibi kırk yıl olmasa da...

Annenle baban sevişmeseydi, sen gelebilir miydin dünyaya?

Ben biliyorum sorumun cevabını... Peki ya sen?

Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.

 
Toplam blog
: 1349
: 1777
Kayıt tarihi
: 30.01.11
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler veTanıtım, A.Ö.F. Adalet Yüksek Meslek ..