- Kategori
- Antalya
Antalya Büyükşehir Eski Belediye Başkanlarından Bekir Kumbul gündemi değerlendirdi

ANTALYA BÜYÜKŞEHİR ESKİ BELEDİYE BAŞKANLARINDAN BEKİR KUMBUL GÜNDEMİ DEĞERLENDİRDİ.
Isparta’nın Aksu ilçesi Çayır yaylasında kara çadırda Yörüklerden nasıl bir ses geliyor? Yörüklere gündeme ilişkin fikirlerini sorduk onlarda bize olup biteni kendi gözlerinden değerlendirdiler.
Antalya Büyük Şehir Eski Belediye Başkanı Eski Millet Vekili Bekir Kumbul: Bu gün Anamasın çayır yaylasında Karakoyunlular şölenimizi yapıyoruz. Yirmi yıldır bu şölene devam ediyoruz. Bizim oymak zannediyorum Yörükler içerisinde son yerleşik düzene geçen kesim. Değilse Anadolu’nun tamamını Yörük Türkmen diye bakarım. Niye bunu yapıyoruz biz? Biz daha 30-40 yıl önceye kadar göçerliği yaşıyorduk. Yaz aylarında bu çayır yaylasında kış aylarında da Antalya’nın sahillerinde çadır içinde bakın çadır içinde kışımız yazımız çadır içinde geçiyordu. Şimdi çocuklarımıza söylediğimiz zaman böylesi bir yaşam olabilir mi diyorlar. Evet böylesi bir yaşam vardı çadır içinde yaşıyorduk. Ve sağlıklıydık ta çok ilginçtir ve dinamik bir yaşam biçimiydi bu. Niye dinamikti? Bahar geldiği zaman buraya özlemimiz başlar. Buranın her tarafı kar olur şu anda bulunduğumuz yer 2000 metre şu dağlar 2500 – 3000 arasında. Böylesi bir yeri yaşıyoruz. Şimdiki gibi geçmişte klima yoktu ki bizim klimamız buydu. Hayvanlarımız en iyi nerede olursa oraya gidiyorduk. Dolayısı ile yaz aylarında burada oluyorduk hayvanlarımız geçimimiz zaten hayvanlarımızdı. Son bahar yaklaşırken çok sertleşir burası tabi ki ama o zamanda sahile olan özlemimiz başlar sahile gideriz. Artık kış hazırlıkları başlar böylesi bir yaşam biçimiydi. Geçimimizde hayvanların etinden, sütünden, kılından vs buydu. Çağ değişiyordu yerleşik düzene geçmemiz gerekiyordu. Daha önce çok fazla okurumuz yazarımız yok idi. Bizler aslında bizim son oymağın ilk okuyanlarıyız biz. Benimle birlikte bir çok gencimiz hepsi üniversite tahsili yapmaya başladık. Ben bizim oymaktaki ilk hekimlerden birisiyim. Daha sonra o hekimliğim sayesinde Antalya Millet vekili oldum Antalya Büyük Şehir Belediye Başkanlığı yaptım. Şu anda da emekli bir Yörük olarak bu gözelikleri yaşıyorum.
-ESKİ BİR MİLLET VEKİLİ OLARAK ŞU ANDA ÜLKENİN GİDİŞATI KONUSUNDA NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ?
Ülkedeki gelişmeler hepimizi üzüyor. Bunu açıklıkla belirtmek istiyorum. Hele hele son zamanlarda açılım adı altında ileri demokrasi adı altında zannediyorum yavaş yavaş sanki ülkeyi bölünmeye mi götürüyoruz diye endişe içerisindeyim. Bizler Torosların başında Mustafa Kemalin dediği gibi duman tüten bir yer varsa orada bir Yörük çadırı varsa bilin ki Türkiye rahattır onu söylüyor. Biz aynı şeyi hâlâ söylüyoruz hiç kimse bu ülkeyi bölmeye yeltenmesin canımızla kanımızla kaldı ki bu coğrafyanın her bir karışı zaten kanla ıslanarak alındı. Misak-ı Milli sınırları içerisinde hiç kimseye verilecek bir karış toprağımızda yok. Hiçbir kimsenin bir karış toprağında da gözümüz yok.
Şimdi bakıyorum Güney doğudaki gelişmeler güya biz ordumuzu çektik tamam güya teröristler gidecekti gideceklerini falan zannetmiyorum bir ikincisi kendi polislerini yetiştiriyorlar. Sanki kos koca Türkiye Cumhuriyeti devletine kafa tutuyorlar. Böyle bir şey olabilir mi? Bunu hazmedebilmemiz mümkün değil. Onun için sakince bakıyoruz izliyoruz. Ama ne olur bizim ayranımızı kabartmasınlar. Bakın bundan bir ay önce bir şey başladı hiç kimsenin hayal edemediği bir şey başladı. Bir anda sanki İstanbul’da taksim olayı başladı. Olay iki ağaç olayı değil. Dur bir Dakka dedi herken artık korku duvarı da yıkıldı bunu herkes görecek. Ölümüne herkes yürüyor. Maalesef kimi insanlarımızı balyoz diye içeri attılar. Kimi insanlarımızı ergenekon diye içeri attılar. Kimi insanlarımızı başka bir yere savurdular. Böylesi bir şey olamaz demokrasi bu değil. Adını da ileri demokrasi koydular. Böyle bir şey yok. Ama bu toplum uyandı. Bizim kanımızı kabartmasınlar biz geçmişteki yaşam biçimimizden memnunuz.