Antalya'daki nevroz kutlamaları ve polisin tutumu...

Ülkenin karakterist yapısı gittikçe değişiyor.

Tıpkı gerçek teröristlerin kahraman, gerçek kahramanların terörist ilan edilmesi gibi!..

Ülkemden değişik manzaraları izliyorum. Nevroz kutlama bahanesi ile bölücülüğü hat safhaya ulaştıranlara gösterilen tolerans ile, ülkenin bütünlüğünü savunanlara gösterilen tolerans çok farklı. Ülkeyi bölmek isteyenlere polisimiz o kadar müsamahalı ki, neredeyse alkış tutacak! Ülke bütünlüğünü savunup, elindeki Türk Bayrağını açanlara biber gazlı saldırı ve gözaltılar yapılıyor.

Ülkeyi bölmeye çalışanlara, polisimiz gerçek kahraman muamelesi yapıyor! Yani kanunları polis olarak hiçe sayıp, ülkeyi bölmeye çalışanlara hoşgörü ile bakarken, bu duruma tepki gösterenlere çok acımasızca saldırıyor.

Bu nasıl bir adalet anlayışıdır, bu nasıl bir hak hukuk uygulamasıdır.

Polis okullarında polislerimize böyle mi öğretiliyor?

Size 17 Mart 2013 tarihinde bizzat tanık olduğum bir olayı anlatacağım. Antalya’nın Yüzüncü Yıl Bulvarı üzerinde BDP’liler sözde Nevroz kutlaması yapacaklar, ancak hem trafiğe engel oluyorlar, hem de çevre kirliğine sebebiyet veriyorlar. Toplam bir avuç BDP’liye polis sesini çıkarmıyor, ancak yoldan geçmek isteyenlere engel teşkil eden bu durum, geçenler tarafından tepkiyle karşılanınca, polis normal yoldan geçmek isteyen, ancak BDP’lilerce engellenenlere acımasızca davranıyor.

Olayın tam yerini de söyleyeyim, Yüzüncü Yıl Bulvarı, Cam Piramit karşısındaki üst geçidin tam önü. Yani Antalyaspor antrenman sahasının şehir merkezi köşesi!

Daha sonra haberleri izlerken, aynı durumun Cumhuriyet Meydanı, Güllük caddesi, Konyaaltı caddesi ve Kapalı Yolda da olduğunu gördüm.

Üç beş köylünün 2 B yasası nedeniyle yolu kapatmalarına nasıl sert tepki gösterildiğini gözlerimle görmüştüm. Köylülerden 35’i gözaltına alınıp adliyeye çıkartılırken, yol üzerinde nevroz kutlayıp, ateş yakarak hem çevreye tehlike saçan, hem de çevre kirliliğine neden olanlara polis hiç müdahale etmiyor. Bu nasıl bir anlayış?

Bu arada Sayın Başbakan’ın Çanakkale Zaferi etkinlikleri kapsamındaki konuşmasına takıldım. Şöyle diyordu Sayın Başbakan “Muhalefet şehit nedir bilmez, biz şehitlerimizin anısına çok büyük saygı gösteriyoruz. Önümüzdeki günlerde çok güzel şeyler olacak, ölüm isteyenlerin hevesleri kursaklarında kalacak!”

Sahi muhalefet partilerimiz şehitlerimizin kıymetini bilmiyor mu?

Şehitlere “Kelle” diye söyleyen muhalefet partilerinin liderleri miydi?

Askerliğin yan gelip yatma yeri olmadığını MHP Lideri Devlet Bahçeli mi söylemişti?

Netice?

Ülkemizin gittiği yol bölünmeye çıkıyor! Adalet sistemi artık tersinden işlemeye başladı…