Antalya ramazan şenliklerinde Deniz feneri manzarası

Büyükşehir'den Ramazan etkinlikleri
Antalya Büyükşehir Belediyesi, Onbir Ayın Sultanı Ramazan ayı için çeşitli etkinlikler düzenliyor. Ramazan ayı içerisinde, Karaalioğlu Parkı şenlik alanına dönüşecek. Park içine kurulacak dev iftar çadırında her gün akşam iftar yemeği verilecek. Etkinlikler içerisinde Zekai Tunca, Orhan Hakalmaz, Fatih kısaparmak, Murat Göğebakan ve Mahmut Tuncer gibi ünlü sanatçılarda konser verecek.

Unutulmaz Ramazan akşamları

Diyordu, Antalya Büyükşehir belediyesi web sitesi....

Gidelim dedik. Çıktık gittik...

Herşey güzel gözüküyordu. Eskiyi andıran nostaljik yapılar, ürünlerini halka arz eden ve stand kiralayan esnaflar, birbirinden güzel yemek kokuları arasında turluyorduk. Vay be dedim içimden "gerçekten de güzel kareler bunlar." Ta ki Şenliğin ortasında, Deniz Feneri adına yardım toplamaya çalışan, yüzü asık bayanı görünceye kadar...

Sanki utanıyordu bayan, standın ardına gizlenircesine bakınıyordu etrafına. Belki ekmek derdindeydi, belki de bundan başka bir iş alternatifi yoktu. Ya da severek yapıyordu işini, kim bilir ? Günahına girmeyelim...

Çocuklar alanın merkezinde toplanmış Hacivat ve karagöz izliyordu, hemen ortada ise Deniz Feneri... Ardından Süheyl - Behzat kardeşler çıktı, yüzlerce kişi coşkuyla onları izliyordu lakin yine gözden kaçmayacak yerde şu ünlü Deniz Feneri...

Sanki halkın gözüne gözüne sokulmak isteniyordu. Belki de özellikle oradaydılar, suçlarını bastırmak "Bak biz heryerdeyiz, bize bir şey olmaz" demek istiyorlardı...

Nitekim başarıyorlardı da...

Almanya mahkemesi tarafından suçlu bulunmuş, suçlular tarafından itiraf edilmiş ve suçu kanıtlanmış bir dernek Güzel Antalyam da, hem de mübarek Ramazan ayında gözümüze sokulmak isteniyordu...

Suçlu kimdi?
Almanya ve Türkiye ayağı bir olan, Alman savcıların asıl suçlular Türkiye de diye işaret ettikleri bir dernek, sokaklarda, televizyondaki reklamlarda , belediyelerde boy boy vitrinleniyordu... Belediyeler miydi suçlu ? Yoksa bunları görmezden gelen iktidar ile savcılar mı ?

Ülkemdeki acı gerçeklere üzüntü ve gülümseme ile bakıp arkamı döndüm.
Gidelim ! dedim... Yolsuzluğun, yüzsüzlüğün olmadığı yerlere.

Haydi gidelim Evimize...