- Kategori
- Spor
Ara transfersendromu
Başarısız transferler, boşa giden paralar...
Oldum olası bu devre arası transfer dönemlerini pek sevmem.Çünkü iyi oyuncuları takımları vermez, kötü oyuncularda sizin işinize yaramaz. Bu kısır döngü içinde transferi yapılanlar, ya bonservisine çok büyük paralar teklif edilen oyuncular, yada kadroya giremeyen hocasıyla sorunu olan oyuncular olur. Doğal olarak devre arası transferleri, sezon başı takımların oyun şablonlarına ve planlamalarına göre yapılan transferlere benzemez. Genelde'de Avrupa'nın önde gelen takımları eğer takım oyuncu planlamasında sakatlıklardan dolayı bir eksiklikleri yoksa devre arası transferi pek yapmazlar. Daha ziyade ellerinde kullanamadıkları oyuncuları kiralık olarak dagıtıp tecrübe kazanmalarını sağlarlar..Ancak bizim ülkemizde işler biraz farklı yürüdüğü için devre arası transfer dönemi her daim en az sezon başı kadar hareketle geçer..Çünkü planlama doğru düzgün yapılmadığı için, düşme potasındaki ve şampiyonluk yarışındaki takımlar olur olmaz oyunculara büyük paralar vererek transferler yapmaya çalışırlar..İstisnalarda başarılı olsalar da genelde başarısız olurlar, devre arası kadrolarına kattıkları oyuncular başlarına bela olurlar.
Türkiye futbol liginin son on yılına baktıgımızda GS 4, FB 3, BJK 2, BURSASPOR 1 kez şampiyon olurken, TS'da 1 kez averajla şampiyonluğu kaybetmiş.Dönüp bu on yıllık sürece baktığımızda,devre arasında(Bu sezon hariç) TS 30, BS 29, GS 26, BJK 24, FB ise 9 oyuncu transfer etmiş.Peki bu kadar oyuncunun transfer edildiği devre arası dönemlerinin şampiyonluklara katkısı ne olmuş. Sadece 2008-2009 sezonunda devre arasını 6.sırada bitiren Bjk'ın Fabian Ernst ve Yusuf Şimşek transferleri sonrasında sezonu şampiyon bitirmesine saymazsak, koskocaman bir hiç!!! Belki Sneijder ve Drogba'nın geldiği 2012-2013 sezonu'da bu istatisliğe eklenebilir..Ama onun dışında son on yıldaki şampiyonlukların hiç birinde, devre arası gelen oyuncuların çok büyük katkılarıyla sezonu lider bitirmiş bir takım yok..Ortada bu kadar net istatistiki bilgiler var iken, bu sezon kopartılan fırtınanın anlamı nedir, anlaşılması gerçekten çok zor..Ortada dönen en önemli iki isim olan Eto ve Mehmet Ekici için kopartılan bu kadar yaygara, aslında sezon sonunda yaşanılacak olası bir başarısızlığı engelleme çabasından başka bir şey değildir. Çünkü ne Eto yaşı itibariyle ne de Mehmet Ekici oyun devamlılığıyla tek başlarına bir takımı şampiyon yapamazlar.. Etraflarındaki oyuncuların katkısı ve kendi performanslarının üstüne çıkmaları sonucunda, takımlarına yapacakları skor ve asist katkılarıyla ancak büyük bir katkıları olabilir.. Dolayısıyla devre arası transferlerinde sezon başı planlamasını doğru yapan, eksikliklerini bu dönemde gideren takımlar daha başarılı olurlar..Bu sezon ki Başakşehir örneğinde olduğu gibi...
Sonuç olarak, futbol'da dünyayı yeniden keşfedilecek bir durum yok..Ara transferde yapacağınız en doğru iş scoutlarınızdan aldığınız bilgilerle geleceği dönük genç,yetenekli, uygun fiyatlı oyuncuları kadronuza katıp, bir sonraki sezona hazırlayarak, onlardan olabildiğince fazla verim alarak, bir kaç sezon içinde daha yüksek paralara satarak para kazanmak olmalıdır. Yoksa hiçbir motivasyonu kalmamış, sadece para kazanma derdinde olan yaşlı eskimiş yetenekli oyuncular ve ismi cismi duyulmamış menajer kazığı olan yabancı oyuncuları kadronuza katmanız ne sizi kümede bırakır ne de şampiyon yapar..