Aradığın aşk içinde gizli

Yanmak ama kime neye karşı. Bir ceylan gözlü akmış ise bir delikanlının kalbine vay ki ne vay. Hem hüzün hem mutluluk ikisi de bir arada. Eğer aradığını bulursa genç adam ne mutlu, ya bulamazsa aradığını işte acılar sokağı merhaba...

Her gece hüzün saati gelip çattığında efkar basar. Yatak sıkar yatamazsın. Balkona çıkarsın dar gelir, sonra oturma odası salon derken bir de bakmışın ki sokaktasın. Kaçamazsın ne kendinden ne de yaşamak istediklerinden. Eğer acı yazılmış ise kaderine nereye kadar kaçacaksın. Şehir değiştir. Hatta ülke değiştir. Bu dünyadan ayrılmadan kurtulamazsın.

Tek çare var ya elindeki ile mutlu olacaksın ya da herşeyi bırakacaksın. Bütün o güzel anları ilk öpüşmeni, ilk elini tutuşunu, il buluşmanı, ilk kavganı, ilk yanlız kalışlarını. Her şeye rağmen yine berabersin kaçamazsın. Sonra bir başkası ve yine aynı senaryo. Aynı film tekrar gözlerinin önünden geçip gidecek çaresizliğine ve yanlızlığına. Son yok nereye kadar bilmem ama sen istemedikten sonra hiç kimse doğru insan olmayacak.

Herşey senin elinde, doğru insan belki de şu anda karşında duran ceylan gözlü, neden olmayacak şeyleri arar durursun ki , dene onu yücelt, senin prensesin olsun. Senin için bu dünyadaki en değerli insan olsun. Bir ilişkide partnerimize ne kadar ilgi gösterir ve önem verirsek ancak o kadar değeerli olur. Sen yeter ki ona gereken değeri ver o da sana versin.

Bu işler karşılıklı. Boşuna arama zaten aradığını bulamayacaksın. Çünkü aradığın başkalarında değil senin içinde. Sen aradığın şeyi ona verirsen eğer o da sana yansımasını verecektir. Böylece sen de aradığını bulmuş olacaksın.

Hiç kimse senin ne aradığını bilmez. İnsanlar her ilişkide biraz daha cahilleşirler. Sen göster ki ona istediğini o da sana yansımasını verirsin. Değilse bin yıl bile ömrün olsa aradığını bulamazsın. Çünkü aradığın aşk senin içinde. Aşkı sana vermezler. Aşkı sen içinde yaşarsın. Sadece yaşadığın kişi bir başkası olur. İsmi ve cismi farklı olur. Temelde herşey sende başlar sende biter.

Allah-ü teala her insana sevme ve sevilme yeteneği vermiştir. Madde ve fiziksel özellikler bir tarafa aşk madde olayı değil aşk psikolojik bir olaydır. Psikolojimizi ne kadar sağlamlaştırabilirsek aşk üzerine o kadar başarı gösterir ve mutlu olabiliriz.